2014 Aralık ayında eşi tarafından duş aldığı sırada banyo da 35 yerinden bıçaklanarak öldürülen Ayşegül Kurtuluş'un şizofreni hastası olduğu iddia edilen aynı hastanede çalıştıkları doktor 45 yaşındaki Hasan Kurtuluş hakkında gerekli davaların ve araştırmaların tamamlanması sonrasında, müebbet hapis cezası onandı. Ancak duruşmalardaki ağır başılılığından iyi hal indirimi ile karısını öldürme suçu, hafifletildi
Nazilli Devlet Hastanesi’nde görevli biyokimya uzmanı doktor Hasan Kurtuluş, 10 Aralık 2014’te, akşam yürüyüşü sonrası duş almak için banyoya giren aynı hastanede birlikte çalıştığı eşi patoloji teknisyeni Ayşegül Kurtuluş’u, ekmek bıçağıyla 35 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Tutuklu sanık Dr. Kurtuluş, Nazilli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde son kez hakim karşısına çıktı.
Davanın karar duruşmasına, kasten adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanan sanık Hasan Karataş’a son sözü soruldu. Hasan Kurtuluş, "Eşim Ayşegül ile yıldırım nikahı ile evlenmiştik, birbirimizi seviyorduk. Ayşegül iyi bir eş, iyi bir insan ve iyi bir arkadaştı. Sosyal çevremizi genişletmeye çalışıyorduk. Altı yıllık evliliğimiz süresi içerisinde Ayşegül’ün ekonomik sorunlarını ve benim psikolojik sorunlarımı da çözmeye çalışmıştık. Ben bu olaydan dolayı çok üzgünüm, Mahkeme heyetinden ve burada bulunanlardan affımı diliyorum, vereceğiniz karara saygılıyım. Takdir mahkemenindir" dedi.Sanık Kurtuluş’un avukatı Kazım Turanlı, müvekkilinin cinayeti bilinçli işlediğine yönelik verilen Adli Tıp raporununun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Olay sonrası sanığın götürüldüğü Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nce verilen ’şizofreni’ tanısının konduğu raporunun göz önüne alınmasını ve bu rapora göre karar verilmesini talep etti.
AİLESİ EN AĞIR CEZAYI İSTEDİDuruşmada acılı baba İbrahim Coşkun ile anne Nefide Coşkun, sanığın en ağır cezayla cezalandırılmasını istedi. Ayşegül Kurtuluş’un kardeşi Osman Coşkun da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu’nun raporunu referans aldı. Sanık Hasan Kurtuluş’a 5237 Sayılı TCK’nın 82/1-d maddesi gereğince ’Ağırlaştırılmış Müebbet’ hapis cezası verdi. Sanığın sabıkasız geçmişi ve mahkemedeki tutumunu göz önüne alan mahkeme, sanığa 5237 Sayılı TCK’nın 62/1 maddesi gereğince indirim yapılarak ’müebbet hapis cezası’ verdi.
Nazilli, Ege Bölgesi'nde Aydın ilinin Efeler ilçesinden sonraki en büyük nüfusa sahip olan ilçesidir. Aydın-Denizli Karayolu (E-87Karayolu), İzmir-Denizli demiryolu üzerinde, Efeler ilçesine 45 km, Denizli'ye 81 km uzaklıkta bulunmaktadır.
İlçeye her gün günde 7 kez karşılıklı düzenlenen İzmir (Basmane) - Aydın - Nazilli - Denizli ve 4 kez karşılıklı Denizli - Nazilli - Aydın - Söke tren seferleri ile ulaşılabilir.Nazilli, Ege Bölgesinin en eski yerleşim merkezlerinden birisidir. İlçe merkezinin ilk yerleşim yeri hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Ancak Karya bölgesinde kalan Menderes Vadisine Luviler'in yerleştiği bilinmektedir.Bu bölgede ilk yerleşim merkezi Lidyalıların kurduğu antik Mas tavra kentidir. O dönemlerde bölgenin batısındaki İyonya kentlerinin ekonomik alanda gelişmesi ve kentin Ege ve Önasya ülkeleri arasındaki ticaret yolu (Hierapolis-Tripolis-Mas Tavra-Nysa-Tralleis-Magnesia-Efes) üzerinde bulunması Nazilli yöresinin önem kazanmasına ve gelişmesini sağladı. İlçedeki tren istasyonunun Türkiye'nin ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın hattının üzerinde olması da ilçenin hızla nüfuslanmasını sağlamıştır. Ayrıca 1937 yılında Atatürk'ün açılışını yaptığı Nazilli Sümerbank Fabrikası Türkiye'nin ilk basma fabrikasıdır. Ancak bu fabrika 2002 yılında kapatılmış ve yerleşkesi Adnan Menderes Üniversitesi'ne devredilmiştir.
Arazi varlığı, coğrafi konumu, iklim koşulları, su kaynakları ve toprak yapısının uygunluğu Nazilli'de tarım ürünleri ve bitkiler açısından büyük bir çeşitlilik ve zenginlik gösterir. Öyle ki özel iklim koşulları gerektiren çay ve birkaç tarım bitkisinin dışında Türkiye'de yetişen diğer bitkiler Nazilli'de de üretilir. Nazillinin güneyinde bulunan ve Menderes Irmağı ile beslenen Nazilli Ovasında ağırlıklı olarak pamuk, yonca ve mısır üretilir. Aynı zamanda Nazilli dağ köyleri, kestane, incir ve zeytinin en iyisini yetiştirmekle meşhurdur.
Kaynak: Diyarbakır Söz