Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Güney Nair, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesinde gençlerin cep telefonu kullanma alışkanlıklarıyla ilgili kentteki liselerde öğrenim gören 537 öğrenci üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
Yürüttüğü araştırmaya katılan gençlerin sosyodemografik özellikleri hakkında bilgi veren Nair, "297 kız, 240 erkek öğrenci araştırmaya dahil oldu. Örneklemin yüzde 46,4'ü ailesi asgari ücret ve biraz üzerinde gelire sahipken yüzde 19,9'u asgari ücretin altında bir aylık gelirle yaşıyor." ifadesini kullandı.
Araştırmaya katılan gençlerin annelerinin yüzde 78,4'ünün ev kadını olduğunu aktaran Nair, şunları kaydetti:
"Elde ettiğimiz cep telefonu edinme ve kullanma oranlarıyla ailelerin aylık ekonomik gelirleri karşılaştırıldığında ürettiğinden fazlasını tüketme konusunda düşündürücü sonuçlarla yüzleşiyoruz. Gençler, akıllı telefon teknolojisiyle erken yaşlarda tanışıyorlar ve yüzde 53,4'ü bu teknolojiyi gelişmelere bağlı olarak yeniliyor. İnternet olanaklarından yararlanmayı önceliyorlar. Kısacası teknolojiye duyarlı ya da bağımlı bir gençlik yetişiyor."
"4 AKILLI TELEFON VAR"
Araştırmaya dahil olan gençlerin yüzde 97,4'ünün akıllı cep telefonu kullandığını belirten Nair, gençlerin yarısından fazlasının evinde dört ve daha fazla akıllı cep telefonu bulunduğuna dikkati çekti.
Gençlerin yüzde 81,7'sinin 15 yaşına gelmeden bir akıllı cep telefonuna sahip olduklarını ve akıllı telefon sahibi olmayı büyük oranda zorunlu ihtiyaç olarak gördüklerinin altını çizen Nair, "Bu zorunlu ihtiyacın karşılanmasında maddi kaynağı öncelikle babalar sağlıyor. Annesine akıllı cep telefonu aldıran gençlerin oranı sadece yüzde 9,1. Çalışarak veya harçlıklarını biriktirerek bir akıllı cep telefonuna sahip olanların oranı da azımsanmayacak kadar çok. Bunun yanı sıra gençlerin akıllı cep telefonu satın alırken marka ve modelini önemsedikleri görülüyor." değerlendirmesinde bulundu.
"TELEFON KULLANIMI EVDE VE OKULDA SORUNLARA YOL AÇIYOR"
Gençlerin aile ortamında akıllı cep telefonlarıyla fazlaca ilgilenmelerinin zaman zaman aile içi sorunları da beraberinde getirdiğine değinen Nair, şöyle devam etti:
"Örneklemde yer alan gençlerin yüzde 77,8'i ev ortamında akıllı cep telefonlarıyla ilgilenmeleri yüzünden ebeveynleri tarafından uyarıldığını belirtirken bu oran içinde yer alan yüzde 18,6'lık dilim 'sık sık' uyarı aldıklarını belirtmekteler. Uyarıları dikkate almayıp aile içinde ebeveyn şiddetine maruz kaldığını belirten gençlerin oranı ise azımsanmayacak kadar çok. Gençlerin akıllı cep telefonu kullanma davranışı sınıf ortamında da sorunlara neden oluyor. Örneklemde yer alanların yüzde 36,8'i ders ortamında telefon kullandıklarından dolayı en az bir kez öğretmen tarafından uyarıldığını belirtirken yüzde 16,1'i uyarıları dikkate almadıklarından dolayı bir şekilde öğretmen tarafından cezalandırıldıklarını vurgulamışlardır. Gençlerin büyük çoğunluğu sınıfa girdikten sonra akıllı cep telefonlarının açık tutulmasının ders ortamını olumsuz etkilediğine inanmalarına karşın kendilerinin de ders ortamında akıllı cep telefonlarını kapatmadıklarını belirtmektedirler. Akıllı cep telefonlarının ders ortamında açık bırakılmasının gençlerin ders ortamından uzaklaşmaları sorununu beraberinde getirdiği gözlenmiştir."
Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 70,3'ünün günde en az 3 saat akıllı cep telefonu kullandığını ifade eden Nair, bunların 37,2'sinin ise 5 saatten daha fazla akıllı telefonlarına vakit ayırdıklarını belirtti.
Nair gençlerin yüzde 26,3'ünün "nadiren", yüzde 27,7'sinin "ara sıra", yüzde 15,3'ünün ise "sık sık" kendilerini akıllı cep telefonu bağımlısı olarak düşündüklerini ifade ettiklerini aktardı.
Kaynak: Diyarbakır Söz