Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne 2016’da kayyım olarak atanan Vali Mustafa Yaman döneminde yaşandığı öne sürülen yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, zimmet ve dolandırıcılık gibi suçlara ilişkin 5’i tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması 2’nci gününde sona erdi. Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bazı sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kimi sanıklar ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmanın dünkü oturumu savunmalar ile devam etti. Mahkeme heyeti, Coronavirus salgınını gerekçe göstererek gazetecilerin duruşmayı takip etmesine izin vermedi. Aynı gerekçeyle duruşmaya sınırlı sayıda izleyici alındı.
SAHTE FATURA SAVUNMASI
Duruşmada ilk olarak belediyeye araç kiralama işleri ve yakıt alımlarının yapıldığı firmanın sahibi Şeyhmus Demir’in savunmasıyla başladı. Demir, akaryakıt alımlarına dair kesilen ve sahte olduğu belirtilen faturalara dair, “Hatırladığım kadarı ile fatura kesildikten yarım saat sonra biri beni aradı. Akaryakıt ile ilgili fazla fatura kesildiğini söyledi. 10 bin TL civarında fatura kestim diye hatırlıyorum. Benim hesabıma yatan parayı ben teslim ettim. Kent A.Ş.’den beni arayan şahıs ismini hatırlamıyorum. Beni arayan arkadaşa ’parayı aynı hesaba iade edebilir miyim’ dedim. ‘Hayır’ dedi. Ben de parayı çektim hesaptan. O sıra yine adını bilmediğim kişi beni Kent A.Ş.’ye çağırdı. Ben de parayı Opet Petrol istasyonunda ona elden teslim ettim. Ben böyle bir şeye tenezzül etmem. Bu rakam bir yemek parası. Yüksek miktarda olsaydı ben hak verirdim size” ifadelerini kullandı.
‘DÜZGÜN İŞ’ YAPTIKLARINI İDDİA ETTİ
Daha sonra kayyım Mustafa Yaman’ın dönemde Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Mardin Valiliği Özel Kalemi Cengiz Ergül’ün savunması alındı. Ergül, görevi süresince görev tanımının dışına çıkmadığını iddia ederek, Kent A.Ş.’deki herhangi bir harcamada yetkisi olmadığını dile getirdi. Mehmet Bulut ile memuriyet ilişkisi dışında bir ilişkisi olmadığını söyleyen Ergül, “Elimizden geldiği kadar görevlerimizi düzgün şekilde yapmaya çalıştık. Bu suç çok ağır gelmektedir. Biz helali haramı bilen insanlarız. Yüce heyetinizin adaletine güveniyorum” ifadeleriyle kendisini savundu.
‘PARALAR SINIR ÖTESİ OPERASYONLARA’ İTİRAFI
Duruşma Berkehan Aslan isimli sanığın savunmasıyla devam etti. Aslan, kendi adına olan şirketin kendisine ait olmadığını, kayyım döneminde Elazığlı iş insanı Adnan Yüksel’e ait olduğunu kaydetti. Aslan, şirketin ne amaçla kurulduğunu bilmediğini iddia etti. Şirket üzerinden Adnan Yüksel'in sınır ötesi operasyonlara para gönderdiğini bildiğini aktaran Aslan, paraların kimler tarafından alındığı ve işlemlerin nasıl yapıldığı yönündeki soruları ise, "bilmiyorum" şeklinde cevapladı.
‘HAYIRSEVERİM’ SAVUNMASI
Sanık Mehmet Derviş Düzgören, sahte faturalar ile ilgili “yakıt ihtiyacı için kesilmiş faturalar” iddiasında bulundu. Belediyede yakıt olmadığı dönem söz konusu alımların yapıldığını belirten Düzgören, soruşturma aşamasındaki beyanlarını tekrar ettiğini söyledi.
Sanıklardan Erdoğan Girgin, hiçbir şeyden haberi olmadığını ileri sürerek, müfettişlerin kendilerini araması üzerine durumdan rahatsız olduğu için sözleşmeleri iptal ettiğini söyledi. Berkehan Aslan ve Adnan Yüksel’in durumu bilmediğini iddia eden Girgin, kendisi hakkında beyanlarda bulunan Berkehan Aslan’a dair “Ne kadar ben yapmadım bilmiyorum dese de yalan beyanlarda bulunuyor” dedi.
Elazığlı iş insanı Adnan Yüksel ise, savunmasında benzer ifadeler kullanarak kendisini “hayırsever bir iş adamı” sözleriyle savundu.
Savcılık ara mütalaasında Adnan Yüksel’in tahliyesini isterken, diğer 4 sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmesini istedi. Mahkeme, kayyım döneminin müteahhit olan iş insanları Ahmet Acay, Turaç Alkiş ve Adnan Yüksel’in tahliyesine; kayyımın yeğeni olarak nam salan Yunus Emre Akça ve kayyım tarafından müdür yapılan polis memuru Ercan Uysaler’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, ayrıca tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamı yönünde karar verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz