Karar bekleniyor İbrahim Erkal öldü mü? Beyin ölümünden kurtulacak mı? İşte son dakika

İbrahim Erkal öldü mü soruları gün gün meraklı bekleyişlerle aranmaktayken, İbrahim Erkal'ın sağlık durumu ile alakalı son dakka bir açıklama daha geldi. Peki İbrahim Erkal öldü mü? Beyin ölümü nasıl olur gibi merak edilen konular son dakika bilgileriyle.

Karar bekleniyor İbrahim Erkal öldü mü? Beyin ölümünden kurtulacak mı? İşte son dakika

Yakaşık bir ay önce evlerinin otoparkında geçiridği beyin knamasından mütevellit yoğun bakımda tedavi gördüğü biliinen ve günlerdir İbrahim Erkal Öldü mü sorularının merak edildiği konu ilealakalı Sağlık Bakanı Recep Akdağ açıklama yaptı. İbrahim Erkal öldü mü soruları günlerdr sorulmakta iken geçtiğimiz gün tedavi gördüğü hastaneden beyin ölümü gerçekleşti açıklaması yapılmıştı ve bu haber akabinde de tekrardan herkes brahim Erkal'ın son sağlık durumunu merak etmişti. İşte hastanede ve bakandan son durum açıklaması. Tüm sevenlerinin hastanede beklediği ve bir umut uyanırsa dediği usta sanatçı için karar verildi mi umut var mı?

İBRAHİM ERKAL SAĞLIK DURUMU

Yaptığı aıklama ile beyin ölümü konusuna değinen Bakan Akdağ, İbrahim Erkal'ın beyin ölümünün gerçekleştiğini ve hiç bir beyin fonksiyonun çalışmadığını açıkladı. Bunun geriye dönüşünün olmadığını sözlerine ekleyen Akdağ, Erkal için de aynı durum söz konusu dedi. İbrahim Erkal'ın sağlık durumuyla ilgili konuşan Akdağ, "Değerli hemşehrimiz, değerli kardeşimizin beyin ölümünün gerçekleştiğini doktorları kamuoyuna duyurdular. Takdiri ilahi yapacak fazla bir şey yok. Cenab-ı hak ailesine de sabırlar versin" dedi. Akdağ, beyin ölümü ile gerçek ölüm arasındaki farka da değinerek, "Beyin ölümüyle gerçek ölüm arasındaki farkı vatandaşlarımız bilmeyebilirler. Beyin ölümü, vücudun organları henüz canlılığını korurken, kişinin beyninin tamamen fonksiyonunu yitirmesi oluyor. Bunun geriye dönüşü yok. Bunu tespit etmiş durumdalar. Cenab-ı Allah kolaylık versin kendisine ve ailesine" diye konuştu.

BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR

Beyin ölümü, tüm beyin fonksiyonlarının geri dönüşsüz kaybıdır. İlk olarak 1968 yılında Harvard'da tanımlanmış ve beyin ölümü kriterleri Harvard Kriterleri olarak yerleşmiştir. Bu nedenle Beyin ölümü tanısı dünyanın her yerinde aynı standartlarda konur. Travma ya da hastalık nedeniyle, beyin ödemi ya da hipoksi (dokuların oksijensiz kalması) sonucu beyninin nekrozu (hücre ölümü) halinde, beyin fonskiyonlarını yapamaz hale gelir. Bu durumda bilinç kaybolur, refleksler büyük oranda kaybolur ve ek olarak beyin sapının da hasarı ile kendiliğinden solunum durur, göz bebekleri büyür ve EEG (beyin dalgaları aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenmesi) aktivite kaybı görülür. Genel olarak baş ya da kalp gibi hayati organlara gelen ağır darbeler, yaralanmalar, kan kaybı, şok, oksijensizlik, ödem vb. durumlarda gerçekleşir.

Beyin ölümü tanısını esas olarak 4 branştan oluşan beyin ölümü tespit kurulu koyar. Kurul nöroloji, beyin cerrahisi, anestezi ve kardiyoloji uzmanlarından oluşur. Bu tanının konması, geri dönüşü mümkün olmayan bir ölüm sürecinin başladığı anlamına gelir. O sırada kalp çarpıyor, solunum makineler yardımıyla sürdürülüyor olsa bile beynin kalıcı hasar gördüğü ve kişinin yaşama geri dönme olasılığının kalmadığı kabul edilmiş olur. Eğer yakınlarının da itirazı yoksa organları başka bir insana nakledilebilir.

Beyin ölümü tanısı ve buna bağlı olarak organ bağışı birçok ülkede yasalarla standardize edilmiş, kesin kurallara kanıtlara dayalı kurul kararlarına bağlanmıştır.  Bu bağlamda bilim dünyasının, bilim adamlarının belirledigi prensiplere bağlı olarak işleyen bir tanı süreci söz konusudur. Beyin ölümü kişinin artık yaşama dair neredeyse hiç fonksyonunun kalmadığına dair bir belirteçtir. Kalp durmasa bile kişinin tekrar hayata döndürülmesi imkânsızdır.

İBRAHİM ERKAL KAÇ YAŞINDA VE HAKKINDA

İbrahim Erkal, 10 Ekim 1967 tarihinde Erzurum, Narman'da Ebubekir Erkal'ın ve Hatice Hanımın oğlu olarak doğmuştur. Altı kardeşin en büyüğüdür. Babası Ziraat işçiliğinden emekli, annesi ise ev hanımıdır.

İlkokul ve ortaokulu Narman da 18 Mart İlköğretim okulunda, liseyi de Narman lisesinde okudu. İlkokuldan itibaren bağlama, mandolin ve flüt çalarak kendi kendine müzik öğrenmiştir. Liseden sonra Ankara'da solfej ve nota dersleri aldı. Bu sırada da Ankara'nın çeşitli yerlerinde sahne aldı.

İlk albümünden önce İbrahim Güzelses adıyla Erzurum Türkülerinden derlediği "Sarhoş Baki" albümünü çıkardı.

Askerliğini 1987 – 1988 yılarında İstanbul Kalender Orduevinde solist olarak yaptı. Askerlik bitiminde döndüğü Erzurum'dan 1989 yılında İstanbul'a bir pantolon bir ceket göç etti. İstanbul'da Telden Dile Müzik Merkezinde hem eğitimine devam etti; hem de Nişantaşı'nda garsonluk yaptı. 1991 yılında Piyanist ve Udi olarak sahneye çıkmaya başladı.

1992 yılında Tekirdağ'ın Kumbağ ilçesinde bir yıl garson olarak çalıştı. 1992'nin sonunda İstanbul'a dönüp Tutku albümünü "TELDEN DİLE "müzik merkezindeki öğretmen arkadaşları ile yaptı. 1993 yılı başında hayatında ilk kez Plakçılar Çarşısına elinde hazır "TUTKU" albümüyle gitti. Kimseye albümünü beğendiremedi.

Tam her şeyden vazgeçip Erzurum'a döneceği sırada albüm İskender Ulus'a rastladı. Onun sayesinde "Tutku" adlı ilk albümünü çıkardı. Albümü çıkınca garson olarak çalışmış olduğu Merhaba Restaurant'ta Udi ve solist olarak çalışmaya başladı. 1994'de ikinci albümü "SIRA BENDE - AKLIMDASIN" ı piyasaya çıkardı.

1996 yılında 'Gönlünüze Talibim' adlı 3. albümü çıktı ve albüm içindeki 'Canısı' şarkısı tüm Türkiye'yi sardı. Aynı yıl 1996 da Temel Gürsu'nun yönettiği 'Canısı' filmi ve yine Temel Gürsu'nun yönettiği 26 bölümlük "Canısı" dizisi, televizyonlarda rating rekorları kırdı. Bu arada Tarabya'da sahne almaya başladı.

1997'de'Sırılsıklam' adlı dördüncü albümü ile olağanüstü satış grafiği yakaladı. Ardından Temel Gürsu'nun yönettiği 32 bölümlük 'Sırılsıklam' dizisi ile başarısını devam ettirdi.

2001 yılında 'Su Gibi' albümü çıktı. 2002'de'Ben Bu Şöhreti Sevmedim' adlı şiir kitabı ve yine aynı yıl ' Aşknağme' adlı albümünü çıkardı. 'Gönül Limanı' adlı albümünü ise 2004 yılında piyasaya sürdü.

İbrahim Erkal'ın bestelediği eserleri Zara, İzzet Yıldızhan, Vahdet Vural, Zeynep, Murat Yıldız, Kader, Hülya Avşar, Metin Şentürk, İbrahim Tatlıses, Ayhan Aşan, Yudum, Ümit Yılmaz, Burhan Çaçan, Gökhan Özen, Alişan, Ceylan, Erdinç Şahin, Ferman Toprak, Mine Koşan, Soner Arıca, gibi pek çok sanatçı yorumlamıştır.

İbrahim Erkal, bir Mevlana ve Yunus aşığı olup, tasavvufla her zaman yakınen ilgilendi ve her zaman bu felsefeyi şarkılarıyla hayatına yansıttı.

İbrahim Erkal, 2003 yılında Filiz Akgün ile evlendi ve Dilara (d.2004) adında kızı ve Eralp adında oğlu vardır.

Ödülleri : 1997 - 3. Kral TV Video Müzik Ödülleri - En İyi Beste

1998 - 4. Kral TV Video Müzik Ödülleri - Arabesk - Fantezi Erkek

Albümleri : 1993 - Tutku

1994 - Sıra Bende-Aklımdasın

1996 - Gönlünüze Talibim

1998 - Sırılsıklam

2000 - De Get Yalan Dünya

2001 - Su Gibi

2002 - Aşkname

2004 - Gönül Limanı

2006 - Yüreğinden Öpüyorum - Gülüm

2008 - Aranağme

2011 - Burnumda Tütüyorsun

Filmleri :

1996 - Canısı (Sinema)

1997 - Canısı (Dizi)

1998 - Sırılsıklam (Dizi)

2004 - Cennet Mahallesi-(Konuk Oyuncu) (Dizi)

Kitapları : Ben Bu Şöhreti Sevmedim

Şarkılarım 1

Kaynak: Diyarbakır Söz