Kani Beko, DİSK'in Şişli'deki Genel Merkezi'nde dün Manisa Gölmarmara'da 15 tarım işçisinin hayatını kaybettiği kaza ile ilgili olarak basın toplantısı düzenledi. Haberi alır almaz büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirten Beko, DİSK Yönetim Kurulu adına ölen işçilerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise şifa diledi.
"BİZE GÖRE BU NORMAL BİR TRAFİK KAZASI DEĞİL CİNAYETTİR"
İş kazaları konusunda her fırsatta ilgili bakanlıkları, hükümeti uyardıklarını ve yapılması gerekenleri anlattıklarını altını çizen Beko, "Bizim işçilerimiz bu koşullarda çalıştırılmaya devam edilecekse iş kazaları ve iş cinayetlerinde Avrupa birinciliğini 2015 yılında, 2016 yılında da hiçkimseye bırakmayacağız. Maalesef üzülerek söylüyorum, bu uyarılara rağmen, görmeyen gözlere, duymayan kulaklara defalarca söylememize rağmen, hükümet ve ilgili bakanlıklar önlemleri dikkate almamasından dolayı son olarak Manisa'da bu kaza yaşandı. Bu bize göre normal bir trafik kazası değil cinayettir" diye konuştu.
"TARIM İŞÇİLERİNDE EN TEHLİKELİ ŞEY 'DAYIBAŞILIK' SİSTEMİDİR"
Kendisinin Egeli olduğunu vurgulayan Beko, Ege Bölgesi'ndeki tarım işçilerinin hangi koşullarda çalıştırıldıklarını çok iyi bildiğini ifade etti. Kani Beko, "Tarım işçilerinde en tehlikeli şey 'dayıbaşılık' sistemidir. Sosyal güvencesi ve sendikaları olmayan, işçi sağlığı ve iş güvenliği bulunmayan bu işçilerimizin bir an önce koruma altına alınması gerekir. Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemlerin alınabilmesi için tüm tarafların bir araya gelerek gerçek bir yasalara, yönetmeliklere ihtiyaç vardır" dedi.
"2015 YILININ İLK 6 AYINDA EN AZ 794 İŞÇİ ÖLDÜ"
İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadığı için insanların yitirildiğini kaydeden Kani Beko şöyle konuştu:
"2015 yılının ilk 6 ayında en az 794 işçi çalışırken ölmüştü. Temmuz ayı da maalesef büyük bir katliam ile başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, tarım işçilerinin yüzde 80'inden fazlasının sigortasız çalıştığını bilmiyor mu? Tarım işçileri yıllardır komisyoncu, dayı, aracı, elçi gibi adlarla anılan kişilerin esareti altında kayıtsız, güvencesiz, çalıştırılırken bakanlık bu durumdan habersiz olabilir mi? Dayılık, komisyonculuk, aracılık, elçilik adı verilen bu işçi simsarlığını özel istihdam büroları ile yasallaştırmanın gayreti içerisinde olanlar bu projelerinde ısrar edecekler mi? Evinden uzakta çalışan tarım işçileri, barınma sorunlarıyla karşılaşmakta, ayrımcılığa maruz kalmakta, yollarda onar onar ölmekte ancak devlet bu gelişmeler karşısında sadece izleyici olmaktadır"
TARIM İŞÇİLERİYLE İLGİLİ TALEPLERİ SIRALADI
Kani Beko, konuşmasının sonunda tarım işçilerinin çalışma koşulları ile ilgili olarak DİSK'in taleplerini tek tek sıraladı. Beko, "Mevsimlik işçiler sosyal güvenlik şemsiyesi içine alınmalıdır. Dayılık, komisyonculuk, aracılık, elçilik adı altında sürdürülen işçi simsarlığına 'Özel İstihdam Büroları' adı altında yasallık kazandırılmamalıdır. Tarım işçileri İŞKUR'da kayıt altına alınarak kamusal hizmet alanından yararlanmaları sağlanmalıdır. İşveren niteliğine haiz olanların aracılarla iş yapması yasaklanmalı ve kurumsal kayıt altında işçi istihdamı sağlanmasına dair bir düzenleme yapılmalıdır. Çalışma saatleri yasaların belirlediği günlük çalışma saatlerine çekilmelidir. Ulaşım, barınma ve sağlık ile ilgili koşulları insana yaraşır hale getirilmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin ücret düzeyi yaşanabilir bir düzeye çekilmelidir. Mevsimlik tarım işçileri için sendikal örgütlenme konusu en önemli sorunlardan biridir. İşçilerin ekonomik, sosyal ve demokratik taleplerini ifade edecekleri örgütlenmelerin önünü açacak düzenlemeler hızla yapılmalıdır" dedi.
Kaynak: DHA