James Bond filmleri serisi yapımcılarından Michael G. Wilson, İstanbul'da süren çekimler sırasında Kapalıçarşı'ya zarar verildiği iddiaları konusunda, sinema sanatının illüzyonlardan oluştuğuna işaret ederek, ''Daha önce pek çok ülkede ulusal ve kültürel varlıkların çekimini yaptık. Bunlara zarar vermemeye özellikle dikkat ediyoruz'' dedi.
Wilson, James Bond serisinden ''Skyfall'' filminin İstanbul'daki çekimlerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, serinin 2'nci filmi olan ''Rusya'dan Sevgilerle''nin bazı çekimlerinin de yaklaşık 50 yıl önce burada yapıldığını hatırlatarak, yeniden İstanbul'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Şimdiye kadar Bond filmlerini çektikleri Venedik, Paris, St. Petersburg, Mısır, Londra gibi pek çok yerden her zaman iyi duygularla ayrıldıklarını ve oradakilerin de bir sonraki Bond filminde kendilerini ağırlamak istediklerini ifade ettiklerini aktaran Wilson, Türkiye'den de aynı şekilde ayrılacakları umudunu dile getirdi.
Konuşmasının ardından soruları cevaplandıran Wilson, çekimler sırasında Kapalıçarşı'ya zarar verildiği iddialarına ilişkin olarak, ''Biz, film sektöründe insanlar olarak illüzyonlar yaratıyoruz. Sinema sanatı zaten budur. Daha önce pek çok ülkede ulusal ve kültürel varlıkların çekimini yaptık. Bunlara zarar vermemeye özellikle dikkat ediyoruz'' dedi.
Kapalıçarşı ve çevresinde çatılarda motosikletlerle çekim yapıyor göründüklerini, ancak motosikletlerin, orijinal çatılar üzerine 135 bin lira masrafla, gerçeğinin birebir aynısı olarak inşa edilen platformlar üzerinde hareket ettiğini anlatan Wilson, ''Birkaç gün sonra motosikletin çarptığı binaya giderseniz, orada bir bina olmadığını göreceksiniz. Onu da biz kurduk. Bir de Kapalıçarşı'nın bir camının kırıldığı, motosikletin oradan içeri girdiği söylenmişti. Orada büyük bir açıklık vardı, biz daha küçük hale getirdik ve pencere ekledik. Dolayısıyla yine kendi setimizi kullanmış olduk'' diye konuştu.
Wilson, illüzyonların her zaman başarılı olmadığına da işaret ederek, motosiklet kullanan dublörlerden birinin hedefi şaşırması sonucunda mağazalardan birinin camının kırıldığını, zararı karşılamak için yaptıkları teklifin henüz mağaza sahibi tarafından kabul edilmese de sonuçta olumlu yanıt alacaklarını düşündüklerini söyledi.
Eminönü'nde film için kurulan halk pazarında Türkiye'yi geri kalmış gösterecek aksesuarlar kullanıldığına ilişkin eleştiriler konusunda Wilson, ''Çekim yaptığımız lokasyonlara kendi kılıflarımızı giydiriyoruz. Çünkü etraftaki binalara, tezgahlara zarar vermemeye çalışıyoruz. Ancak Türkiye'yi bu modern haliyle, olduğu gibi yansıtmaya çalışıyoruz'' dedi.
-Silah kaçırıldığı iddiası-
Başrol oyuncusu Daniel Craig'in yarın Türkiye'ye geleceğini ve yaklaşık 3 hafta kalacağını, Naomi Harris gibi bazı oyuncuların ise geldiklerini ve toplam 5 hafta kadar burada kalacaklarını belirten Wilson, Fethiye'deki çekimlerde bazı küçük rollerde Türkiye'den oyuncuların da yer alacağını, çekim ekibinin de yaklaşık 250 kişilik büyük bir bölümünün Türkiye'den oluşturulduğunu söyledi.
Wilson, ağaçların kesilmesine ilişkin haberler konusunda ise illüzyon yaratan kişiler olarak, teknik imkanların da gelişmesiyle istedikleri yere ağaç ekleyebildikleri gibi, çekimlerden sonra istedikleri ağaçları da görüntülerden çıkarabileceklerini, fiziki olarak böyle bir şeye ihtiyaç duymayacaklarını vurguladı.
Türkiye'de film çekmenin güvenli olup olmadığı konusunda da Wilson, şu ana kadar bu konuda bir sıkıntı yaşamadıklarını ve kendilerini korumaktan çok halkın kendi yaptıklarından etkilenmemesi için çaba harcadıklarını dile getirdi.
Wilson, özellikle demiryolu sahnelerinde 2-3 kilometrelik demiryolunun çevresinde insan ve hayvan trafiğini kesmek için yaklaşık 130 kişinin çalıştığını aktardı.
Wilson, film çekimi bahanesiyle Suriye'ye silah kaçırıldığı iddiası konusunda ise birilerinin bu iddiayı ciddiye alması durumunda set ekibinin güvenliğinin tehlikeye girebileceğini belirterek, ''Bu haberi yapan arkadaşa bir tavsiyem var. Gazeteciliği bıraksın, Hollywood'a gidip film yapsın. Çünkü çok canlı bir hayal gücü var'' dedi.
-Çekimlerin Türkiye'de yapılmasının nedeni-
Filmin Türkiye'deki çekimlerinden sorumlu olan Anka Film'den Ali Akdeniz de projenin bu noktaya gelmesi için bir hayli çaba harcadıklarını belirterek, çekimlerin başka bir ülke yerine Türkiye'de gerçekleştirilmesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile TCDD'den verilen sözler ile daha önce bu kadar büyük bir projede kullanılmamış doğal mekanların etkili olduğunu kaydetti.
Akdeniz, İstanbul, Adana ve Fethiye'de gerçekleştirilmesine karar verilen çekimler için hazırlıklara 8-9 ay önce başladıklarını söyledi.
Ali Akdeniz, pazar yerindeki dekorların Türkiye'yi yansıtmadığı eleştirileri konusunda ise çok uzun bir pazar yeri kurulduğunu ve bunun maliyetli bir iş olduğunu ifade ederek, burada sadece 2 arabanın birbirini takip sahnesinin yer aldığını, izleyenlerin pazar yerinden ziyade Mısır Çarşısı'nı, Yeni Cami'yi ve aradaki sokakların güzelliğini göreceğini belirtti.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz