Küçükçekmece'de yüzüne kar maskesi geçiren şahıs İstanbul'u adeta karıştırdı. Kahvehaneyi tarayan şahıs, 2 kişinin ölmesine sebep olurken, 5 kişi de yaralandı. Yüzü maskeli saldırgan için terör uyarısı yapldı ve ekipler tüm İstanbul'da teyakkuza geçti.
Küçükçekmece’de yüzleri kar maskeli 2 kişi, bir kıraathaneye silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda 4 kişi yaralanırken, saldırganlar olay yerinden yaya olarak kaçtı.
Olay, Kanarya Mahallesi Tavuzkuşu Caddesi üzerinde bulunan Ufuk Kıraathanesi'nde saat 22.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, kimliği belirsiz yüzleri maskeli 2 kişi, geldikleri kıraathaneye ellerindeki silahlarla saldırdı. Olay esnasında kıraathanede bulunan 4 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Saldırganlar olayın ardından yaya olarak kaçarken, ihbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar çevredeki hastanelere kaldırılırken, polis çevrede geniş güvenlik önlemleri alarak inceleme başlattı.
Görgü tanığı bir vatandaş, “Ben kıraathanenin önündeydim. İki kişi geldi ve 'Önümüzden çekil' dedi. Ve daha sonra içeriye girip silahla taradılar. Kahvehanenin sahibi 'Yere yatın' dedi. Daha sonra şahıslar kaçtı” dedi.
Küçükçekmece, İstanbul'un batısında aynı adlı gölün çevresinde kurulmuş bir ilçedir. Batısında Avcılar ve Küçükçekmece gölüKuzeyinde Başakşehir Doğusunda Bahçelievler ve Bakırköy Güneyinde Marmara Denizi vardır. 1987 yılında, ikisi köy (Kayabaşı ve Şamlar), 25'si mahalle olmak üzere toplam 27 yerleşim yeri Bakırköy ilçesinden ayrılarak kurulmuştur. Bugünkü sınırlarına,1992'de Avcılar'ın, 2009'da Başakşehir'in ilçe olmasıyla kavuşmuştur. 2009 itibarıyla 21 mahalleden oluşmaktadır. İstanbul'un 39 ilçesi arasında yaşam kalitesi endeksi sıralamasında 12. Sıradadır.[4][5] Marmara Denizi ve adını verdiği Küçükçekmece gölünekıyısı vardır.
Küçükçekmece adının kaynağı konusunda, tarihçiler arasında değişik görüşler mevcuttur. Hakkı Raif Ayyıldız bir yazısında; bölgenin Küçükçekmece adını almasını şöyle anlatmaktadır: "Batağa gayet kalın kazıklar çakılmış ve aralarına halatlar gerilmiştir. Yolcular büyük bir sala dolar, salcılar da salı çeke çeke kanalın öte yakasına yüzdürüp götürürlerdi; bunlardan ötürüdür ki, iki gölün geçitlerine "Küçükçekmece" ve "Büyükçekmece" adları verilmiştir.
"Çekme" adı, bu bölgede olan çöküntülere bağlanmaktaysa da, gerçeğe en yakın varsayımın, göle giren balıkları tutmak için kanala konmuş olan ve yukarı çekilerek açılan kafesli setlerden dolayı verilmiş olduğu söylenebilir. Kaldı ki, eski Osmanlı Vakıf defterlerinde de bölge "Çekmek-i Küçük"olarak anılmaktadır. Öte yandan "küçük" olarak adlandırılan göl, gerçekte "büyük" olarak adlandırılandan daha büyüktür. Adlandırmadaki bu terslik, göller üzerindeki köprülerin uzunluğuna da bağlanabilir.
Kaynak: Diyarbakır Söz