BM Güvenlik Konseyi oturumunda konuşan Erdan, Filistinlilerin yeniden evlerine dönme talebinin, Yahudi halkının kendi kaderini tayin hakkını ortadan kaldıracağını savundu.
Filistinlilerin evlerine dönmeye "hakkı olmadığını" dile getiren Erdan, "Bu asla olmayacak." dedi.
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Riyad Mansur ise Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında 700 binden fazla Yahudi yerleşimcinin olduğunu ifade etti.
İsrail'in Filistin topraklarını işgalini "yerleşimci sömürgecilik" olarak nitelendiren Mansur, bu işgalin genişlemesinin engellenmesi için "barışsever" ülkelere çağrıda bulunarak, BM kararlarının bir eylem planına dönüştürülmesini istedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentindeki gelişmeler için "Sivilleri hedef alan tüm şiddet ve terör eylemlerini kınıyorum." ifadesini kullanmıştı.
- Doğu Kudüs, yerleşimci örgütlerin istilası altında
Filistin'de yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini genişletmek için yürütülen tahliye davalarında, Yahudilere ayrıcalık sağlayan İsrail yasaları esas alınıyor.
Söz konusu yasa, şu anda bu mülklerin çoğunda Filistinliler yaşamasına rağmen 1948'den önce Doğu Kudüs'te Yahudilere ait olduğu iddia edilen varlıklar için uygulanıyor ve yalnızca Yahudilere toprak iadesi hakkı sağlıyor.
Filistinlilerin, halihazırda mülklerini geri almaları için ise hiçbir paralel yasal mekanizma mevcut değil. Tersine, 1950 tarihli "Gaiplik Yasası", 1948 savaşı sonrası İsrail'e dönüşen topraklarda evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin bu mülklerini geri almalarını kesin bir şekilde engelliyor.
İsrail Adalet Bakanlığına bağlı Genel Muhafızlık birimi de yerleşimci örgütlerin 1970 tarihli yasa yoluyla Filistinli ailelere karşı tahliye davaları başlatması ve bu mülkleri Filistinlilerden "geri alması" için yasal platform sağlıyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı