Munzur Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan (21), 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınmıyor. En son üvey babası polis olan Zaynal Abarakov ile bir pastanenin önünde tartıştıktan sonra üniversiteye giden bir minibüse bindiği MOBESE kameralarına yansıyan Doku’nun akibeti geride bırakılan iki yılda aydınlatılmadı. Dosyanın baş şüphelisi Abarakov ve ailesine dair etkili bir soruşturma yürütülmedi, Doku’yu arama çalışmaları derinleştirilmedi ve deliller toplanmadı.
EN SON ABARAKOV GÖRDÜ
Doku, 5 Ocak 2020 Pazar günü kaldığı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Kız Yurdu'na geri dönmedi. Arkadaşlarının aradığı Doku’ya ulaşılmaması üzerine Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü'ne başvuruda bulunuldu ve ailesine haber verildi. 6 Ocak’ta Dersim’e gelen Doku ailesi de, Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu. Doku için kent genelindeki MOBESE kayıtları incelemeye alınırken, yakın arkadaşlarının görüşlerine başvuruldu.
DELİLLER TOPLANMADI
Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı, kentte gerçekleştirdiği görüşmeler sonucu bir rapor yayınladı. Raporda, kimi delillerin toplanmadığı ve baş şüpheli Zaynal Abarakov’un korunduğuna dikkat çekildi. Yaklaşık bir buçuk ay sonra 27 Şubat 2020’de baş şüpheli Abarakov’un telefonuna savcılık talimatıyla el konuldu. İler ki günlerde yaşanan gelişmeler ise, kadınların raporunu doğrulayan nitelikte oldu.
BİNDİĞİ ARAÇ SÜRÜCÜSÜ DİNLENDİ
Emniyetin, MOBESE incelemelerinde Doku’nun 5 Ocak günü saat 11.29’da, Atatürk Mahallesi’ndeki valilik binasının hemen karşısındaki minibüs durağından üniversite aracına bindiği tespit edildi. Bunun üzerine bindiği minibüs şoförü belirlenerek, ifadeye çağrıldı. Sürücü, Pazar olması nedeniyle aracın üniversiteye giriş yapmadığını, minibüsün boş döndüğünü ve Doku’nun nerede indiğini hatırlamadığını söyledi.
‘İNTİHAR’ ALGISI YARATILDI
Daha sonra Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Dinar Köprüsü'nden geçen bir başka aracın kamera görüntüsünde, Doku’nun köprü korkuluklarında tespit edildiğine dair görüntüler basına yansıtılarak, “intihar” algısı yaratıldı.
7 Ocak 2020’de arama çalışmaları genişletildi. 17 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 30 metre derinliğindeki baraj gölünde, farklı tarihlerde birçok arama yapıldı. Kıyıya yakın alanlarda 187 gün yapılan arama çalışmalarında, farklı tarihlerde kaybolan iki kişinin cansız bedenine ulaşıldı fakat Doku’ya ait bir iz bulunmadı.
ARAMA İÇİN BARAJ BOŞALTILDI
Bunun üzerine Doku’nun ailesi, 23 Eylül 2020'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından 22 Temmuz’da barajın suyu tahliye edildi. 15 Ekim 2020'de yeni bir arama başlatıldı fakat 38 gün süren son arama da sonuçsuz kaldı.
‘İNTİHAR TEZİ’ ÇÖKTÜ
Doku’yu arama çalışmaları, yaratılan “intihar” algısıyla sürdürüldü. Ana akım medyada, 14 Ocak’ta yurttaki odasında “Gülistan Doku’ya ait intihar mektubu”nun bulunduğu servis edildi. Haberler, aile tarafından yalanlanırken, Ulusal Kriminal Bürosu’nun Dinar Köprüsü'nde herhangi bir nesnenin suya atlamadığına dair raporu, Doku’nun intihar etmediğini ortaya çıkardı.
ŞÜPHELİ POLİS DOSYAYI YÖNLENDİRDİ
Soruşturmayı “intihar” algısı üzerinden yönlendirenin baş şüpheli Abarakov’un polis olan üvey babası ve daha sonra dosyaya şüpheli olarak eklenen Engin Yücer olduğu anlaşıldı. Ortaya çıkan veriler, Doku’nun öldürüldüğü kanısını kamuoyunda güçlendirdi. Baraj gölünde yapılan çalışmalar ve “intihar” algısı, Doku’nun kaybolmasına dair başta Abarakov ve ailesi olmak üzere başka olası şüpheliler hakkında araştırma yapılması ve delillerin toplanmasına engel oldu.
ŞÜPHELİYİ KORUMA ÇABASI
Aile, Abarakov'un baş şüpheli olduğuna dair 6 Ocak’ta emniyete suç duyurusunda bulunmasına rağmen yetkililer uzun süre gölde arama yaptıktan sonra Abarakov’un evinde arama yaptı. Yine olayı yakından takip eden Dersim Barosu avukatları, savcılıktan Doku ile şüpheli Abarakov’un HTS sinyal kayıtlarını istedi. İncelemeye alınan sinyal kayıtlarında Doku’nun Pazar günü Atatürk Mahallesi’nde saat 16.26’da Engin Yücel adına kayıtlı olan telefonla 4 saniyelik bir görüşme gerçekleştirdiği tespit edildi. Bunun üzerine açıklama yapan Dersim Valisi, Abarakov’un gözetim altında olduğunu bildirmek zorunda kaldı.
VALİLİKTEN ETKİNLİK YASAĞI
Doku’yu arama çalışmaları devam ederken, ülkenin dört bir yanında kadınlar başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ve öğrenciler, eylem ve etkinliklerle “Gülistan Doku Nerede?” diye sormaya başladı. Bazı yerlerde eylemlere müdahale eden polis, 4 Munzur Üniversitesi öğrencisini gözaltına aldı, bazı öğrenciler polislerin kaçırılma tehditlerine maruz kaldı. Öğrenciler, tehditlere karşı 15 Ocak’ta savcılığa suç duyurusunda bulunurken, Tunceli Valiliği, Doku’ya ilişkin gelişen tepkilerin, “halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği” gerekçesiyle eylem ve etkinlikleri 16 Ocak’ta 15 gün süreyle yasakladı.
YÜCER KENTTEN AYRILDI
“İntihar” algısının çökmesi ve HTS kayıtlarının ortaya çıkması üzerine Abarakov’un polis babası Engin Yücer, 7 Mart’ta Dersim’den ayrıldı.
TEKRAR SUÇ DUYURUSU
Doku ailesinin avukatı, 17 Haziran 2020’de baş şüpheli Abakarov’un tutuklanması talebiyle Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu.
VALİDEN AİLEYE UYARI!
9 Temmuz 2020’de kentin önceki valisi Tuncay Sonel’in Doku’nun ablası Aygül Doku’ya, “Halkla, basınla bulaşma, sessiz kal” dediği ortaya çıktı. Abla Doku, görüştüğü başsavcının da Gülistan'ın yüzde 99 barajda olduğunu ancak buna rağmen aramaların durdurulmasının çelişkili olduğunu söylediğini aktardı.
ALIKONULMA VE DARP
Doku’nun Abarakov tarafından iki gün boyunca alıkonulduğu ve darp edildiğine dair ortaya çıkan yeni belgeler ve bilirkişi raporunun fail olarak Abarakov’u işaret etmesi üzerine aile avukatı Ali Çimen, Abarakov’un tutuklanmasını talep etti. Ancak tutuklama talebi Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ret edildi.
ŞÜPHELİNİN GÖNDERDİĞİ MESAJ
Abla Doku, 22 Ağustos’ta Abarakov’un kardeşine kaybolduğu 5 Ocak günü attığı "Az kalsın senin yüzünden annemin bütün planları bozuluyordu, evde çok kötü bir şey çıktı" yazılı mesajı sanal medya da paylaştı. Abla Doku’nun yetkililere sorduğu "Gülistan neye şahit oldu” sorusu yanıtsız bırakıldı.
Baş şüpheli Abakarov’un ifadesi, 29 Ağustos’ta yeniden alındı fakat sonuçsuz kaldı.
AİLEDEN OTURMA EYLEMİ
Doku’nun ailesi, çocuklarının bulunmaması ve şüphelilerin yargılanmaması nedeniyle 7 Eylül 2020’de Seyit Rıza Meydanı’nda oturma eylemi başlattı. Eylemdeki anne ve abla darp edilerek, gözaltına alındı. Aynı gün içinde serbest bırakılan aile, eylemlerine devam etti.
DOKU’NUN AVUKATINA SORUŞTURMA
Doku'nun ailesinin avukatı Ali Çimen hakkında, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resmi bilirkişi raporunu açıkladığı gerekçesiyle “soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği” iddiası ile 14 Eylül 2020’de soruşturma başlatıldı.
ARAMA ÇALIŞMALARI SONLANDIRILDI
Doku'yu arama çalışmaları ise 23 Ekim 2020’de 3'üncü kez sonlandırıldı. Baş şüpheli Abakarov’un üvey babası Yücer, evini taşımasına engel olduğu gerekçesiyle abla Doku hakkında “mala zarar verme” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
GÜLİSTAN DOKU NEREDE?
Yetkililer Doku’yu aramayı bıraksa da kadın örgütleri, akıbetini sormayı bırakmadı. Kadınlar, hemen hemen her eylem ve etkinlikte fotoğraflarını taşıyarak, “Gülistan Doku nerede” diye sordu. Gülistan Doku İçin Adalet Komisyonları, 30 Ekim de Doku’nun kaybedilişinin 300’üncü gününde Twitter’da “#GülistanDokuNerede, #ZaynalıKimKoruyor” hashtagıyla etkin bir soruşturma yürütülmemesine dikkat çekti.
ARADAN BİR YIL GEÇTİ
Aradan geçen bir yılda, Doku’ya ilişkin tek bir ize rastlanmadı. Doku’nun kaybedilişinin yıl dönümünde anne Bedriye Doku, Dersim’den “Ne yaptınız Gülistan’ıma, başına ne getirdiniz, hangi toprağa gömdünüz. Bulun bir an önce kızımı” diye seslendi. Doku’nun akıbetini sokakta soran kadınlar, baskı ve şiddetle karşı karşıya kaldı.
POLİS YÜCER İHRAÇ EDİLDİ
Baş şüpheli Abarakov'un üvey babası polis Yücel, Doku'nun bilgilerini ifşa ettiği gerekçesiyle meslekten ihraç edildi. 28 Ocak’ta görülen duruşmaya ise katılmadı.
KADINLAR DOKU İÇİN YÜRÜDÜ
Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Tunceli Valiliği binasına yürüyüş gerçekleştirdi. "Gülistan Doku nerede" yazılı döviz ve Doku'nun fotoğraflarını taşıyan kadınlar, "jin, jiyan, azadî" ve "Susma haykır kadınlar vardır" diye haykırdı.
SAVCIDAN ABLAYA: GEREK GÖRÜRSEK
11 Mart 2021’te soruşturma savcısıyla yarım saat süren bir görüşme gerçekleştiren abla Doku, “Araştırıyoruz, gerek gördüğümüz yerde Abarakov’u çağırıp ifadesini alacağız” yanıtını aldığını açıkladı.
GÜLİSTAN KAYBEDİLDİĞİ YAŞTA
Kadınlar, 25 Mart’ta Doku’nun doğum yıldönümü dolayısıyla sanal medyada eylem başlattı. “GülistanKaybedildiğiYaşta” etiketiyle gerçekleştirilen eyleme, yüz binlerce kişi paylaşımlarıyla destek verdi.
500’ÜNCÜ GÜN
Doku’nun kaybedilişinin 500’üncü gününde (18 Mayıs) bir kez daha bir araya gelen kadınlar, “Gülistan Doku Nerede?” eylemlerini sanal medya ve sokakta sürdürdü.
ABİSİ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Abla Doku hakkında polis Yücer’in evinin taşınmasına engel olduğu için “mala zarar vermek” gerekçesiyle açılan tazminat davasında ağabey Ramazan Doku tanık olarak dinlendi. Adana Adliyesi’nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade veren Ramazan Doku ile Adana Savcısı arasında yaşanan diyalogları abla Aygül Doku, sanal medya hesabından paylaştı. Abla Doku, savcının ağabeyine, "Tunceli savcılığı görevini yapmamıştır” dediğini aktardı.
OTURMA EYLEMİ
Abla Doku, hakkında açılan tazminat davasına ilişkin Tunceli Adliyesi önünde 30 Haziran’da oturma eylemi yaptı. Doku ailesinin oturma eylemi devam ettiği sırada çevik kuvvet saldırıda bulundu. Kadınların tepki göstermesi üzerine aile gözaltına alınmazken, abla Aygül Doku baygınlık geçirdi.
ORDU’YA YÜRÜYÜŞ BAŞLATILDI
Tarihler 1 Temmuz’u gösterdiğinde Doku’nun ailesi, dönemin Tunceli Valisi olan Tuncay Sonel’in yeni görev yeri Ordu’ya yürüyüş başlattı. Yürüyüş sırasında “Kızım nerede, Gülistan nerede, kızımı bulun, kemiklerini bana verin” diyen anne Bedriye Doku, fenalaşarak bayıldı. Yürüyüş kararını duyan Sonel, Doku ailesiyle iletişime geçerek, kızlarının bulunacağına dair söz verdi. Bunun üzerine de Doku ailesi yürüyüşü sonlandırdı.
CİNAYET İHTİMALİ 20 AY SONRA DEĞERLENDİRİLDİ
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, 81 il cumhuriyet başsavcılıklarına, emniyet müdürlüklerine ve jandarma komutanlıklarına talimat yazısı göndererek, illerinde 5 Ocak 2020 tarihinden itibaren kimliği tespit edilemeyen buluntu kadın cesetlerinin araştırılmasını ve bununla birlikte bir müracaat ya da soruşturma kaydının olup olmadığı bilgisinin ivedilikle paylaşılmasını talep etti. Böylelikle Doku’nun kaybolmasından 20 ay sonra, savcılık cinayet şüphesini araştırmaya başladı. Avukat Ali Çimen ise, 4 Ocak 2020 tarihinde Doku’nun zorla bir araca bindirildiği yönündeki ihbarı ve kriminal raporu bir kez daha hatırlatarak, olayın başından beri intihar algının çökmüş olduğunu ifade etti.
DAĞ UTANDI, TAŞ UTANDI
2021 yılının Eylül ayında Halkların Demokratik Partisi (HDP) kadın milletvekilleri Gülistan Doku’nun nerede olduğuyla ilgili Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Önergelere cevap gelmedi. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrasında öğrenciler, Munzur Üniversitesi’ni tercih etmedi.
Gülistan Doku’nun kaybolmasının ardından kentte, devlete olan güvensizliğe işaret edildi. Tercih yapan öğrencilerin kente gelmesi ardından başlayan yurt sorununda da öğrenciler eylemlerinde “Yeni Gülistan Dokular yaşanmasın” diye seslendi.
Kureyşan Ocağı dedelerinden Musa Kazım Engin, 23 Eylül’de Gülistan Doku ile ilgili yaptığı açıklamada, “Dağ utandı, taş utandı, geceleri derdimizi anlattığımız duvarlar utandı, bir insanlık utanmadı” dedi.
POLİS YÜCER HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Abarakov’un üvey babası polis Yücel hakkında, Doku'ya ait bilgileri “intihar” algı oluşturarak, sanal medyada paylaştığı gerekçesiyle açılan davanın 14 Ekim’de görülen 4'üncü duruşmasında yakalama kararı çıktı.
KAYIP YAKINLARI AKIBETİNİ SORDU
Diyarbakır'da İnsan Hakları Derneği ve kayıp yakınları, 20 Kasım’da gerçekleştirilen eylemlerinin 667’nci haftasında Doku’nun akıbetini sorarak, bölgedeki kadınlara yönelik özel savaş politikalarına dikkat çekti.
KADINLAR YASAĞI DİNLEMEDİ
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü dolasıyla valilik yasağına rağmen Dersim’de bir araya gelen kadınlar, Gülistan Doku’nun akıbetini bir kez daha sordu.
700’ÜNCÜ GÜN
Abla Aygül Doku, polis Yücel’in şikayetiyle “mala zarar verme” suçlamasıyla hakkında açılan davanın 5’inci duruşmasında hakim karşısına çıktı. Doku’nun kaybedilişinin 700’üncü günü dolayısıyla 4 Aralık’ta açıklama yapan abla Doku, “Eğer bugün Gülistan bulunmuyorsa evinizdeki çocuklarınız güvende değil, bunu da bilmenizi istiyorum. Abarakov, Gülistan’ın hayatına girmeseydi biz bugün bu acıları yaşamıyor olacaktık” ifadelerini kullandı.
'YAŞAMI ELİNDEN ALINDI'
Doku'nun üniversiteden sınıf arkadaşı Melek Akar, iki yıldır yaşadıklarını “Bizlerin ve ailesinin neler yaşadığı, neler hissettiğini sadece yaşayanlar anlar" sözleriyle özetledi. Akar, "Gülistan yüreği çok iyi ve temiz biriydi. Bizlerin mutluluğuyla mutlu olan, üzüntüsüyle üzülen bir insandı. Hayali mezun olup çocuklara eğitim vermekti. Çünkü çocukları çok seviyor ve elinden geldiğince onlara güzel şeyler vermek istiyordu. Her insan gibi oda ailesi arkadaşlarıyla mutlu olmak istiyordu. Çok şey istememişti ama buna da izin vermediler" dedi.
'KAYBOLMADI KAYBETTİRİLDİ'
Doku'nun kaybolmadığını, kaybettirildiğini söyleyen Akar, "İlk gün de dedik hala da diyoruz eğer tam anlamıyla bulunması için bir çalışma yürütülseydi mutlaka bir sonuca ulaşılırdı ama yetkililer bunu yapmadı, bizleri ve tüm insanları oyaladılar. Ancak biz ondan vazgeçmedik, adaletten vazgeçmedik. Elbet bir gün hak yerini bulacak ve bunun olması için mücadelemize devam edeceğiz. Onu kaybettirenler hesap verecek. Arkadaşımızdan vazgeçmeyeceğiz, onun için mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KATİLLER HESAP VERECEK'
Yalnızca Gülistan Doku için değil katledilen tüm kadınlar için mücadele edeceklerinin altını çizen Akar, "Tüm insanlara da sesleniyoruz, vazgeçmeyin. Çünkü adalet yerini bulacak katiller hesap verecek" diye belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz