"ŞÜPHELİNİN SÖZ KONUSU HUKUK BÜROSUNDA OLDUĞUNUN ANLAŞILMASI ÜZERİNE…"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından mahkemeye aramaya ilişkin talepte, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında yakalama ve gözaltı kararı olan şüpheli Nazmi Ardıç isimli şahsın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar kapsamında; Evinden ayrılarak Şişli'de bulunan Ataol Hukuk Bürosu'na gittiğinin, 13.04.2015 günü saat 09.16 sıralarında Ataol Hukuk Bürosunun bulunduğu binaya girdiğini, kendisini yakalamakla görevli olan takip ekibinin gece saat 21.00 sıralarında 4.katta bulunan Ataol Hukuk Bürosu'nun ışıklarının açılıp kapandığının görüldüğünü, şüphelinin söz konusu hukuk bürosunda olduğunun gönderilen tutanaklardan anlaşılması üzerine, bir defaya mahsus olmak üzere 13/14.04.2015 gününden geçerli gece ve gündüz , CMK 116, 117, 119, 130/1,2 maddeleri uyarınca Arama Kararı Verilmesi Kamu adına talep edilmiş olmakta" denildi. İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kararda talebin yerinde görüldüğü beliritilerek, "Bir defaya mahsus olmak üzere 13-ve 14 Nisan gününden geçerli gece ve gündüzleyin arama yapılmasına" dednildi.
ARAMA YAPILDIĞI DAKİKALARDA TWEET ATTI
Başlatılan soruşturma kapsamında Nazmi Ardıç'ı arayan polislerin Ataol Hukuk Bürosu'nda arama yaptığı dakikalarda, Nazmi Ardıç sosyal medya sitesi Twitter üzerinden açıklama yaptı, Ardıç, " Vekilim bile olmayan bir hukuk bürosunu, hangi akla hizmetle ve hangi hukuka göre arıyorsunuz. Merak etmeyin yarın Vatan'a geleceğim" dedi.
"TÜRK HUKUK TARİHİNDE İLK KEZ GECE YARISI HUKUK BÜROSU BASILDI"
Gece saatlerinde polisler tarafından hukuk bürosunda arama yapılmasına tepki gösteren Avukat Hüseyin Ataol, Türk hukuk tarihinde ilk kez bir hukuk bürosuna yönelik gece baskını yapıldığını söyledi. Ataol, " Bu akşam Türk Hukuk Tarihi'nde bir ilke şahit oluyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa gece 02.30 itibariyle bir hukuk bürosunda arama kararı alındı ve işlemi gerçekleştirildi. İşlemin dayanağı, bugünkü operasyonlarda polise yönelik algı operasyonlarından bir tanesi daha senaryoya koyuldu. Amaç gündemi değiştirmek. Siyaseten düşülen acziyeti farklı yönlere çevirmek suretiyle masum polislerin üzerinden kamuoyunu yönlendirmektir. Bu çerçevede aranılan eski Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç bey, kaldı ki kendisi müvekkilim değildir. Sadece birlikte kurduğumuz Çağın Mağdurları Derneği isimli dernekle ağabeyimdir" dedi.
“ÇOK TRAJİK BİR DURUM YAŞADIK"
Gece saat 23.00 sıralarında mahkemeden arama kararı çıktığını belirten Ataol, " Çok trajik bir durum yaşadık. Bizim ofisimiz genelde saat 20.00 civarı kapanır. Ofisimizin de güvenlik kameraları, güvenlik şirketi tarafından hangi saatte kapandığı kayıt altındadır. Mahkemeye müracaatta 'saat 21.00' dan sonra 4. katta bulunan Ataol hukuk bürosunun ışıkları yanıp kapandığı görüldüğü' gerekçesi gibi bir gerekçeye dayanılmış. Tabi o saatte kimse yok. Mahkeme bu süreçte yanıltılmış. Bir avukatlık bürosunun aramaya maruz kalabilmesi için böylesine sudan bahanelerle geçersiz ithamlarla dayanağı olmayan delillerle Türkiye'de arama kararı alınıyor. Avukatlık büroları bile savcı ve avukat eşliğinde ve saat 02.30'da aranıyorsa hukuk adına çok endişelenmemiz gereken bir sürece girilmiş demektir. Nazmi Ardıç beyin burada olduğu gerekçesiyle yaklaşık 35-40 kişi buraya geldi arama yaptı. Öyle bir hukuksuzluk söz konusu değil bizim açımızdan. Barodaki gözlemci arkadaşın ifadesiyle ilk defa Türk Hukuk Tarihi'nde bir hukuk bürosu gece yarısı arandı " şeklinde konuştu.
“ARAMA YAPILDIĞI DAKİKALARDA ATTIĞI TWEET'LER VAR"
Ataol, "İşin esas trajikomik yanlarından bir tanesi de burada sayın savcı bey ve emniyetteki arkadaşlar arama yaparken aynı anda Nazmi Ardıç bey de sosyal medyadan 'Boşuna arkadaşların mesaisini almayın. Sabahtan beri orada bekletiyorsunuz. Ben Ataol Hukuk Bürosu'nda değilim. Yarın gelip teslim olacağım' diye tweetleri var. Yani nereden bakarsanız bakın elinizde kalan ve hiçbir hukuki temele dayanmayan bir arama kararıyla bir nevi mağduriyet yaşadık. Tabi bu konudaki her türlü hukuki hak ve iddialarımızı dile getireceğiz ve şikayetlerimizi yapacağız. Avukatlık mesleğinin ne kadar önemli bir görev ifa ettiğini bu hukuksuzluklara imza atanlara göstereceğiz. Bugün avukatından, hakim ve savcısına kadar herkes siyasi iktidarın baskısı altındadır. Ben eminim ki burada yapılan bu arama bizim istihbarat şubedeki müvekkillerimize yönelik yaptığımız savunmalarda bize bir gözdağı vermek ve savunmayı sindirmek amacına matuftur. Biz bu hukuksuz uygulamalara göz yummayacağız. Bu uğurda her türlü fedakarlığı yapacağız." diyerek sözlerine son verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz