Genelde Türkiye, özelde ise Batman ve Diyarbakır’da son zamanlarda hırsızlık olaylarında büyük bir artış olduğunu gözlemlediklerini belirten Batman Barosu Başkanı Hukukçu Erkan Şenses, hırsızlık ve benzeri suçlarda infaz sisteminin çok kötü durumda olduğunu vurguladı.
“Yani bir nevi örtülü bir af var” diyen Şenses, “Çünkü yaklaşık 2 buçuk yıldır açık cezaevleri kapalı ve hırsızlıktan şu an 8 yıl hapis cezası alan bir vatandaş bile bir ay kapalı cezaevinde yatıp, tahliye olup topluma karışabiliyor.” ifadelerini kullandı. Ceza infaz sisteminin hırsızlık suçları açısından caydırıcı bir sistem olmadığına işaret eden Şenses, bu sistemin değişmesi gerektiğini kaydetti.
“MESELENİN SOSYOLOJİK VE DİNİ BOYUTU DA ARAŞTIRILMALI”
Toplumda hırsızlık suçuna karşı büyük bir tepkinin de olduğuna dikkat çeken Şenses, şöyle devam etti:
“Bence bunun sosyolojik olarak da araştırılması lazım. Hırsızlık suçu neden artıyor? Aile eğitimi mi yetersiz? Yoksa bu insanlar ihtiyaç duyduğu için mi hırsızlık yapıyor? Veya bu suçu meslek mi edinmişler? Dolayısıyla bunun sosyolojik temeline de inmek lazım. Yine meselenin manevi boyutu da din insanlarının ilgi alanına giren bir durum.”
“CEZA CAYDIRICI DEĞİLSE BAŞKA SUÇLARIN İŞLENMESİNİ DE TEŞVİK EDEBİLİYOR”
Ceza adalet sisteminde büyük bir boşluğun olduğunu belirten Şenses, “Şöyle ki; Bugün 8 yıl hapis cezası alan bir kişi bir ay kapalı cezaevinde kalıp tahliye olabiliyor ve topluma karışabiliyor. Dolayısıyla ceza caydırıcı değilse başka suçların işlenmesini de teşvik edebiliyor, kolaylaştırabiliyor.” dedi.
“HIRSIZLIK OLAYLARI CEZALARIN CAYDIRICI OLMAMASINDANDIR”
Caydırıcılığın ancak suçun cezasının infaz edilmesiyle mümkün olduğuna vurgu yapan Şenses, son olarak şunları söyledi:
“İnfaz edilmeyen bir ceza söz konusuysa bu başkaları açısından teşvik edici bir durum olur. Cezanın hukuk sisteminde iki amacı vardır. Birincisi genel önleme, bir de özel önleme amacıyla… Bu iki özel önleme amacı yerine getirilmezse suç oranında da artış şaşırtıcı olmasa gerek. Dolayısıyla hırsızlık olaylarını bir hukukçu olarak cezaların caydırıcı olmamasına bağlıyorum.”
Kaynak: Diyarbakır Söz