Hasankeyf Koordinasyonu, Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketinin "Büyük Atlayış" etkinliği kapsamında, Hasankeyf'in sular altında bırakılmak istenmesini protesto etmek için yapmak istediği eylem, güvenlik engeline takıldı. Hasankeyf'te düzenlenmek istenilen etkinliğe; Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komitesi Üyesi Julie Ward, HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Muş Milletvekili Mensur Işık ve kentteki sivil toplum ve meslek örgütleri de katılarak destek verdi.
Eylemin yapılmak istendiği Hasankeyf'in giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları kurularak, giriş ve çıkışlarda aramalar yoğunlaştırıldı. Yapılmak istenen eyleme katılanların Hasankeyf'e gelmesiyle eylemin yapılması için jandarma ile milletvekilleri arasında müzakere yürütüldü. Basın açıklamasına izin verirken, Dicle Nehri'ne inişe ve suya girilmesine izin verilmedi.
‘İZİN VERİLMEMESİ UTANÇ’
Bunun üzerine kitle açıklama yaptı. Açıklamada, "Hasankeyf için geç değil", "Kimliğimiz, kültürümüz, doğamız, tarihimiz, Hasankeyf'tir dokunma" pankartları açıldı. HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, dünyanın her tarafında yapılan "Büyük Atlayış" etkinliğinin Hasankeyf'te yapılmasına izin verilmemesini "utanç" olarak değerlendirdi.
‘HASANKEYF’İ YOK ETMEYİN’
"Bu Türkiye hukuk sistemi ve demokrasisi için utanç vericidir” diyen Başaran, "Bizim atalarımızın bize bıraktığı mirası, önümüzdeki nesillere bırakmak sadece bizim değil; Batman Valisi'nden iktidara kadar herkesin görevidir. Buradan o yüzden iktidara sesleniyoruz. 50 yıllık bir baraj için uluslararası siyasi bir koz için Hasankeyf'i yok etmeyin. Hasankeyf olduğu yerde güzeldir. Batman halkı ve Hasankeyf halkı bu projeyi istemiyor. Bu, yüzyıllarca sürecek bir ekosistemin bozulması demektir. Hiçbir zaman geç olmamıştır. Dünyada örnekleri vardır. Demokrat kamuoyuna sesleniyoruz. Hasankeyf için mücadele etmeye devam edelim" diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komitesi Üyesi Julie Ward da, barajlar için tarihi ve doğayı yok etmenin doğru olmadığını ifade ederek, "İnsanlık mirasını korumak için Haziran ayında da buradaydım. Su tutmadı, suyun tutulmasını istemiyoruz. İnsanlık mirasının kararları tek bir iktidar veremez" ifadesini kullandı.
‘BEŞ DEFA PROJE DURDURULDU'
Katılımcı kurumlar adına açıklama yapan HDP Milletvekili Mensur Işık da, "Bu fotoğraf, IŞİD'in yıktığı tarihi eserlerin fotoğrafına benziyor" dedi. Dicle Nehri ve Vadisi’nin canlılarıyla, insanlarıyla ve kültürüyle can çekiştiğini dile getiren Işık, "Türkiye devlet yetkilileri, Dicle’nin oluşturduğu vadiyi boğmak için 22 yıl önce harekete geçtiler. Vadiyi boğacak projeyi kabul etmeyen yerel halk da o günden bu güne projeye karşı direnmektedir. Tam beş defa Ilısu projesi durduruldu, ama her defasında yeni para, yasalar ve şirketlerle halkı es geçerek projenin inşaatına devam edildi" şeklinde konuştu.
Hükümetten Ilısu Baraj projesini durdurmasını isteyen Işık, Hasankeyf'in kurtarılması için mücadele çağrısı yaptı.
BATMAN ÇAYI'NDAN ATLADILAR
Hasankeyf'in sular altında bırakılmasına ve Dicle Nehri'nin Ilısu Barajı nedeni ile yok edilmek istenilmesine karşı gerçekleştirilecek "Büyük Atlayış" etkinliğinin Hasankeyf Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasının ardından ekoloji aktivistleri bu eylemi Batman Çayı'nda gerçekleştirdi. Hasankeyf'te yaşanan abluka nedeniyle "Büyük Atlayış"ı gerçekleştiremeyen ekoloji aktivistleri, Şerbetli Köyü mevkiinde Batman Çayı'nda suya girerek gerçekleştirdi. Batman Çayı'na el ele tutuşarak giren ekoloji aktivistleri, Hasankeyf ve Dicle Nehri'nin korunması çağrısını yineledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz