Kriz ve salgınla birlikte başta temel gıda maddeleri olmak üzere iğneden ipliğe her şeye gelen zamlar özellikle dar gelirli, emekli ve asgari ücretlinin alım gücünün her geçen gün düşmesine neden oluyor.
TÜİK verileri, özellikle patates, soğan, sarımsak gibi fiyatı 4 ayda olağanüstü artan gıdalar karşısında asgari ücretin adeta buhar olduğunu gösterdi.
Sene başından bu yana emekli ve asgari ücretlerinin döviz kurlarında oluşan artışa bağlı maddi kaybı 500 TL’nin üzerine çıktı. Bir taraftan tüm ürünlere zam gelirken, diğer taraftan da sabit gelirlinin cebindeki para da döviz artışları nedeniyle eridi. Yoksul kesim,
"NASIL İDARE EDECEĞİZ BİNLEMİYORUM, ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN"
"500 TL kira ödüyorum, elektrik, su faturası derken ay sonuna bir şey kalmıyor.” diyen vatandaşlardan Nurettin Mamiş, maaşlarının yapılan zamlar karşısında nasıl eridiğini anlattı.
"Halimizi görüyorsunuz, perişanız, iş yok güç yok, geçim zor. Akşam yatıyoruz fiyatlar bir türlü, sabah kalkıyoruz fiyatlar başka bir türlü, nasıl idare edeceğiz binlemiyorum. Allah yardımcımız olsun. 5 çocuğum var ve hepsi okul okuyor. Aldığım ücret bana yetmiyor. Döviz ve altın fiyatlarının yükselmesiyle Türk parası büyük değer kaybetti. Sabah bakkala gidiyorsunuz yağın fiyatı 150 TL diyorlar, akşama bir bakmışsınız 170 TL olmuş, hayırdır yağın fiyatı neden yükseldi? dediğinizde, "Dolar yükseldiği için" cevabını alıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
"MİLLET NE YAPIYOR, NASIL GEÇİNİYOR KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL"
Halkın neden geçinemediğinin sorgulanması gerektiğini ifade eden emekli öğretmen Vehbi Gümüş, gelir adaletsizliğindeki uçuruma dikkat çekti.
Gümüş, “Aldığımız maaş ile geçinilmiyor, geçinebiliyoruz ama her şeye gözümüzü kapatarak yaşıyoruz. Millet ne yapıyor, nasıl geçiniyor? Kimsenin umurunda değil, geçinilmiyor, bu kadar basit. Pazara bir meyve mi gelmiş, ben alıp ta yiyeyim bunların hepsi geride kaldı. Hiç gelmemiş gibi kendimizi avutuyoruz. Elektrik su, doğalgaz, kira ve telefon faturaları hepsini alıp götürüyor. Hele Siirt’teki kiralar İstanbul’u hatta Avrupa’yı geçti.
"8 NÜFUS 2 BİN TL İLE NASIL GEÇİNSİN?"
Son dönemlerde yapılan zamlardan dolayı büyük sıkıntı yaşadığını ifade eden Cemalettin Yeşilova, asgari ücretin altında aldığı maaşla nasıl geçinebileceğini sordu.
Yeşilova, “Bu hükümet bizi mahvetti, biraz indirim yapılsın, her gün zam nereye kadar? Zamdan başka bir şey yok. 2 bin TL maaşla ben nasıl geçineyim? 500 doğalgaz, 200 su, 200 elektrik 1000 TL kira hesaplayalım geçinebiliyor muyum, ben nasıl geçineyim? 8 nüfus 2 bin TL ile nasıl geçinsin? Çocuklarım işsiz, iş yok.” diye konuştu.
"BABAM OLMASAYDI BEN VE ÇOCUKLARIM PERİŞAN OLURDUK"
5 yıldır işsiz olduğunu ve evlendiği günden beri iş bulamadığını ifade eden Lütfü Fikri Yaşar, babasının yardımı ile geçindiğini kaydetti.
Babam bana bakmasaydı halim perişan olurdu diyen Yaşar, “ne yapacağımı şaşırmış durumdayım nereye gidip iş arasam, kime söylesem yüzüme bakan yok. Babam bakıyor bana, zaten esnafda iş yok. Esnafın vereceği maaş en fazla 1000-1200 TL ama onu da veren yok. Yani babam olmasaydı ben ve çocuklarım perişan olurduk.” dedi.
“ŞUAN KIRMIZI ETİN FİYATINI DAHİ BİLMİYORUM”
Benim emekli maaşımla daha önce bir buçuk Cumhuriyet altını geliyordu ama şimdi bir Cumhuriyet altını dahi gelmiyor.” diyen Abdulhadi Temel, maaşlarının döviz karşısında eridiğine dikkat çekti.
Temel, “5 çocuğum var ve hepsi işsiz. 10 yıllık süre zarfında altın hiç bu kadar yükselmemişti. Türk parası çok değer kaybetti, sokağa dahi çıkamıyoruz. Evde tek çalışan benim ve 2 bin 370 TL maaş alıyorum ve geçinemiyorum. Şu an kırmızı etin fiyatını dahi bilmiyorum, ayda bir tavuk eti ancak yiyebiliyoruz. En son kırmızı eti Kurban Bayramı’nda yediğimi hatırlıyorum.” ifadelerini kullandı.
“GELİR DAĞITIMINDAKİ ADALETSİZLİKTEN DOLAYI GEÇİM SIKINTISI YAŞANIYOR”
Gelir dağılımında adaletsizlik yapıldığı için insanların geçim sıkıntısı çektiğine dikkat çeken Nebi Yıldırım, “Hayat pahalılığı var. Her şey pahalı, siz neyin pahalanmadığını sorun. Ben her şeyden şikâyetçiyim, 3 ay evvel yağ 140 TL’ydi, şimdi ise 210-220 TL oldu. 2 bin TL maaş alıyorum ne ben ne de başka vatandaş kesinlikle geçinemiyor.” şeklinde konuştu.
"ASGARİ ÜCRETLİ ÇOCUK OKUTUYOR KİRA ÖDÜYORSA SOFRASINDA KURU EKMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY YOK DEMEKTİR"
"Memur olmama rağmen geçinemiyorum, Allah asgari ücretliye yardım essin.” diyen Nezir Çelik, "Biz bu haldeysek demek asgari ücretli kuru ekmek yiyordur" yorumunda bulundu.
Hayat pahalığının olduğunu ve gün geçtikçe daha da pahalılaştığını ifade eden Nezir Çelik, “Pandemi nedeni ile mi yoksa başka bir şeyden dolayısıyla mı bilemiyorum, yağından, şekerine, salçasından, sebzesine kadar her şey pahalı, gıda ürünlerinde büyük bir artış var. Ben memurum ama geçinemiyorum, borcu borç ile kapatıyorum. Elektik, doğalgaza gıdaya her gün zam geliyor. 32 TL’ye aldığım salça 55 TL’ye çıktı, maaş almadan bitiyor. Bir aylık borçlanmayı gelecek ay kapatıyoruz. Bir kişi çocuk okutuyor kira ödüyorsa demek ki sofrasında kuru bir ekmekten başka bir şey yok.” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz