Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda örgütlü tek sendika olan GMİS’in Genel Başkanı Hakan Yeşil, Amasra’da patlamanın olduğu ocağa gelerek, bilgi aldı. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Yeşil, “Devam eden çalışmaların sonucunda son arkadaşımız alındıktan sonra ocaklarımızda açık alevli bir yangınımız vardı. Ayak diye tarif ettiğimiz bölgede hem ayak dibi hem ayak başında barajlar yapılarak bu yangınları söndürme çalışmaları başladı. Bugün barajlar yapıldı. Sızdırmazlık oranları şu an kontrol ediliyor. Önüne bir baraj daha yapılıp yangını tamamen söndürmeyi hedefliyorlar. Savcılar bugün itibariyle 6’ya çıktı. Olayların sorumluları konusunda bir dizi çalışmalar başlayacak. Biz de GMİS olarak olayı hep beraber takip edeceğiz.” dedi.
Patlamayla ilgili bilgi veren Yeşil, “Grizuyu işçi arkadaşlarımızın fark etmesi mümkün değil, metan gazı hafif ve kokusuz bir gazdır. Bununla ilgili ileri teknoloji aletlerimiz, metan sensörlerimiz var aşağıda. Olmazsa olmazımız yerin altında metan gazıdır. Yıllardır bizler metan gazıyla da boğuşuyoruz aynı zamanda. Çünkü metan gazı hem zehirleyici hem boğucudur. Bununla ilgili sistemler saniye saniye kontol edilir. Yaşanabilecek sıkıntılarla beraber gaz değeri yükseldiğinde arkadaşlarımız yer altına haber verir ve olay yeri hemen boşaltılır. Gaz oranları 1, 1,5 seviyelerine geldiğinde elektrikler otomatik kesilir. Bütün cihazlarımız aşağıda anti-grizu özelliği taşır. Gaz seviyeleri binde 2 seviyesine geldiğinde de ocaklarımız boşaltılmak zorundadır. Bütün arkadaşlarımız bunu bilirler. Bu anlamda burada bir eksik olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
Soruşturmanın sürdüğünü belirten Yeşil, şöyle konuştu:
“Görev alan arkadaşlarımız burada inceliyorlar. Kayıtların silinmesi, çizilmesi, değişmesi söz konusu değil. İlerleyen süreçte bunlarla ilgili bilgileri paylaşacağız. İçerideki yangın açık alevli bir yangın, cevher yangını değil. Aşağıdaki ağaç malzemeler tutuştu. Tabii bu kızışmadan kaynaklı tutuştu. Bunun da sönmesi gerekiyor. Kömürün içindeki metan gazı alevle buluştuğu zaman patlama oluyor. Bu yaşadığımız da buydu, tekrar yaşanmaması için söndürülmesi gerek.”
Kaynak: Diyarbakır Söz
