Sürsürü Mahallesi'nde yıkılan evlerinin enkazı altında kalan eşi Ayşe ve 9 yaşındaki oğlu Muhammed Salih'i kaybeden Civelek, depremden 4 saat sonra ekiplerin yardımıyla 13 yaşındaki oğlu Zekeriya ile yaralı kurtarıldı.
Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalışan Civelek, yürek acısını devletin kendilerine tahsis ettiği evde oğlu ile dindirmeye çalışıyor.
Hüseyin Civelek, AA muhabirine, depremden önce ailesi ile mutlu bir hayatının olduğunu belirterek, eşiyle 2011 yılında aldıkları evin ailesinin sonu olduğunu söyledi.
"DEPREMDE BİNA BAŞIMIZA ÇÖKTÜ, AİLEMİ DAĞITTI"
Evlerini aldıklarında evin depreme dayanıklı olup olmadığına bakmanın akıllarına gelmediğini ifade eden Civelek, şöyle konuştu:
"Kimse bize bir şey de söylemedi. Aldığımız ev daha önce yaşanan depremlerde ağır hasar almış. Evi aldığımız kişi bu bilgiyi bizden gizlemiş. Ev güzel görünüyordu ama maalesef bu depremde bina başımıza çöktü, ailemi dağıttı. Binaları yaparken müteahhitlerin ve inşaat sahiplerinin bunları göz önünde bulundurması lazım. Binaların sadece kazanç amaçlı yapılmaması lazım çünkü orada insanlar oturacak. Maalesef bu gibi depremlerde binalar sağlam olmayınca aileler yok oluyor, hayaller yıkılıyor, insanların dünyası altüst oluyor."
"OĞLUMA HEM ANNELİK HEM DE BABALIK YAPIYORUM"
Evlerin zemin etütlerinin mutlaka yapılması, yerel yönetimlerin bu konuda denetim yapması gerektiğini anlatan Civelek, "Denetimlerin zamanında ve yerinde ciddi bir şekilde yapılması lazım. İnsanların hayatlarına mal olacak afetlere neden olmaması için çok dikkat edilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Depremden sonra oğlu ile yaşam mücadelesi verdiklerini, devletin tahsis ettiği konutta hayatlarına devam etmeye çalıştıklarını bildiren Civelek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabii eskisi gibi değil. Aile hayatı yaşayamıyoruz çünkü evde kimse yok. İşten geldiğimde kapı açacak kimse yok. Oğluma hem annelik hem de babalık yapıyorum. Evin temizliği, yemeği gibi her şey bana ait. Bu benim için oldukça zor, oğlum için daha zor ama bu zorluklara katlanmak zorundayız çünkü başka çaremiz yok. Depremde enkaz altından çıktık, oradan sadece canımız ile çıktık. Deprem eşim ve çocuğum ile birlikte her şeyimizi aldı. Elimizde ne varsa enkaza gömüldü. Devletin ve vatandaşların desteğiyle ayakta duruyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz