YERLİ TOHUMDA SIKINTILI
Türkiye'de resmi verilere göre 2013 yılında 3.5 milyar fide yetiştirildiğini belirten Kırançeşme, "Ancak yerli tohumlarda sorun var. Bazen 5 bin fide için 30 bin fide ekiyoruz. Bunun nedeni yerli tohum çimlenmiyor. Üretici bazen yerli tohum kullanmak istiyor. Ancak bu bir risk. Çünkü hibrit tohumlarda genelde sıkıntı yaşamıyoruz. Yerli tohumlara da, hibrit tohumlara uygulanan protokolün uygulanmasını istiyoruz. Bazen bize fide haline getirmemiz için getirilen tohum çimlenmiyor. Burada uygun ortamı yaratmanız bir şey değiştirmiyor. Tohum üreticisine cezai yaptırım yok. Çünkü çiftçiyle herhangi bir sıkıntı yaşandığında meseleyi çözecek nitelikte yetkilendirilmiş mahkemeler yok" diye konuştu.
ACİLEN YASAL DÜZENLEMELERE İHTİYACI VAR
Serada fide üretiminin gelişen bir sektör olduğunu bunun için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirten Kırançeşme yaşadıkları ve çözülmesi gereken sorunları şöyle anlattı:
"Kanun gereği eğer tohumu biz tedarik ediyorsak KDV yüzde 8, müşteri tedarik ediyorsa devlet yaptığımız işi hizmet olarak görüyor. Halbuki sadece tohumla biten bir iş değil bu viol, insört, karton kutu, torf, vermikülit, gübre, ilaç gibi bir sürü ürün kullanılıyor ve bunun tek başına hizmet olarak değerlendirilmemesi lazım. KDV'nin yetiştirmede de yüzde 8 olması gerekiyor. Biz üniversitelerin 2 yıllık seracılık okullarıyla ortak çalışmaya hazırız. En büyük sorunlarımızdan biri nitelikli olmayan mezunlar. Fide ile fidanın farkını dahi bilmiyorlar. Ortak bir çalışma fakültelere minyatür fide yetiştirme seraları yapılabilir veya belli periyotlarda fideliklerde staj yaptırabiliriz. Bununla ilgili Fide Üreticileri Alt Birliğiyle ortak bir çalışma yapılsın istiyoruz. Gerek tohumlarla ilgili yaşadığımız embriyo ile taşınabilir hastalıkların teşhisi, gerek üreticilerle yaşanan sorunların açıklığa kavuşması için akredite olmuş bir laboratuara ihtiyacımız var. Son yılların en büyük problemi olan bakteriyel hastalıklara tanı koymak için ve sorunun kaynağına ulaşabilmek için yıllardır böyle bir laboratuvara ihtiyacımız var."
Kaynak: Diyarbakır Söz