Diyanet İşleri, skandal sayılacak bir fetva daha yayınladı. Kürtaj konusuna dayanan Diyanet İşleri herkesi şok etti
Diyanet’in 2016 Takvimi’ne konulan fetvaya göre, mecbur kalmadıkça yapılan kürtaj, “cinayet” demek. Kürtaj yaptıran da, bunun karşılığında ya 5 deve bağışlayacak ya da 212 gram altın (21 bin lira) verecek.
Diyanet’in 2016 yılı takviminde fetvalara da yer verildi. Takvimin 30 Aralık Cuma tarihli yaprağında “Kürtaj yapmanın ve yaptırmanın dini hükmü nedir?” başlıklı fetva da yer aldı. “İnsan hayatının kurulması, İslam dininin 5 temel ilke ve amacından birisi olduğu gibi insanın en şerefli varlık olduğu, saygınlığı ve dokunulmazlığı da İslam’ın ısrarla üzerinde durduğu fikirlerden birisidir” denilen fetva şöyle:
DİNDE YERİ YOK: Yaşama hakkı erkek spermi ile kadın yumurtasının birleştiği ve döllenmenin başladığı andan itibaren Allah tarafından verilmiş temel bir hak olup, bu safhadan sonra ana baba da dahil hiç kimsenin bu hakka müdahale etmesine izin verilmemiştir. Ayet ve hadislerde yer alan genel prensipler ve özel hükümler anne karnındaki ceninin dinen meşru sayılan hakkı ve bir gerekçe olmadan düşürülmesine, aldırılmasını ve gebeliğe son verilmesine müsaade etmez.
YA 5 DEVE YA 212 GRAM ALTIN: (Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin) ayeti, HZ Peygamber’in, “Kasten çocuk düşüren ve buna sebep olanın maddi tazminat ödemesine hükmetmesi, anne karnındaki çocuğun hayat hakkında da güvence altını almaktadır. Bu itibarla İslam annenin hayatını doğrudan etkileyecek bir zaruret bulunmadıkça anne karındaki çocuğun düşürülmesini ve aldırılmasını kabul etmemektedir. Cenine karşı bir cinayet işlenmesi halinde gurre denilen bir ceza tazminat ödenir. Gurre miktarının sünnetteki tatbikat örneğinden yola çıkarak 5 deve, altın ve gümüş (212 gram altın) olduğu görülmektedir.
HATAYLA DA OLSA DÜŞÜK YAPANA CEZA: Gurre ceninin mirası kabul edilir. Düşmesine sebep olan kimse hariç varisleri arasında paylaştırılır. Gurrenin ödenmesi için çocuk düşürmenin kasten veya hatayla olması, anne veya baba tarafından işlenmesi fark etmez.
Ruhun cenine 4 aylık iken üflendiğini bildiren hadisten hareketle bu sureden önce ceninin kürtaj edilebileceği yönünde görüş varsa da bu isabetli değildir. Bu yoruma göre ruhun üflenmiş olması, ceninin müstakil kişilik olması kabul edilmekte, ruh üflenmeden önce cenin bir et parçası sayılmaktadır. Oysa cenin döllenmenin gerçekleşmesiyle potansiyel bir insan haline gelmesiyle dokunulmaz bir insan haline gelmekte olup dokunulmazdır.
Ruh taşıyan canlı bedeni imha etmek caiz olsaydı uykudaki insanı öldürmek caiz oldurdu. Allah Teala uyku halinde insan ruhunun bedenden ayrıldığını haber vermektedir. sözcü
Kaynak: Diyarbakır Söz