Sultangazi Belediyesi, Çanakkale Zaferi’nin 101’inci Yıldönümünde çeşitli etkinlikler düzenliyor. Etkinlikler, “Çanakkale’den Son Mektup” isimli film gösterimi ile başlayacak. Çanakkale Savaşı’nda kullanılan eşyaların ve savaş malzemelerin yer aldığı “Çanakkale Savaş Müzesi”nin de yer aldığı etkinlikler Sultangazi Belediyesi Nikah ve Düğün Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Etkinliğin son gününde ise “Çanakkale Zaferi” konulu panel ve “Şehitleri Anma” programı düzenlenecek.
Sultangazi Belediyesi, Çanakkale Zaferi’nin 101’inci Yıldönümünde çeşitli etkinlikler düzenliyor. “Çanakkale’den Son Mektup” isimli film gösterimi ile başlayacak etkinliklerde, Çanakkale Savaşı’nda kullanılan eşyalar ve savaş malzemelerinden oluşan “Çanakkale Savaş Müzesi” de yer alacak. Sultangazi Belediyesi Nikah ve Düğün Sarayı’nda düzenlenecek “Çanakkale Zaferi” konulu sempozyumda konuşmacı olarak akademisyenler Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Dr. Fatih Andı ile Dr. Coşkun Yılmaz katılacak. Dört gün devam edecek etkinliklerin son gününde ise “Şehitleri Anma” programı düzenlenecek. Programda Sultangazi Belediyesi tarafından hazırlanan kısa belgesel gösterimi yapılacak.2 Ağustos 1914’te Almanya ile bir askeri antlaşma imzalanır. Bu antlaşmadan sonra 4 Ağustos’ta boğazın kısmen mayınla kapatılmasına karar verilir ve 22 mayınlık hattın döşenmesi Çanakkale Boğazı’ndaki ilk çalışmadır. Yine 4 Ağustos’ta Boğaz yabancı gemilere tamamen kapatılmıştır.
Daha önceden İngiltere, bedeli 11 milyon altın olan ve parası önceden peşin ödenen “Sultan Osman” ve “Reşadiye” isimli iki savaş gemisine el koyduğunu bildirmiştir. Buna karşı oluşan kamuoyu tepkisini Almanya iyi değerlendirmiş, Akdeniz’de bulunan Goben ve Breslau adlı iki gemiyi hibe edeceğini söylemiştir. Bu gemiler Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın talimatıyla 10 Ağustos 1914’te Çanakkale Boğazı’ndan girerek Nara Burnu’nda demirlerler. 4 gün sonra Osmanlı Devleti gemileri satın aldığını bildirir. Gemilerin isimleri “Yavuz” ve “Midilli” olarak değiştirilir. Bu gemilerin liderliğinde Karadeniz’e açılan Osmanlı Donanması 29 Ekim 1914’te Rusya kıyılarını bombalamış ve Osmanlı savaşa girmiştir. Bu bombardımana karşılık olarak İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan İtilaf Donanması 3 Kasım 1914’te Kumkale ve Seddülbahir Kaleleri’ni bombalamıştır. Bu tarih oldukça önemli bir tarihtir. Zira Çanakkale Boğazı’nın ilk bombalandığı tarihtir. İLK BOMBARDIMAN (3 Kasım 1914): Ağustos 1914 başlarında, merkezi Çanakkale’de bulunan 2. Topçu Tugayı’na bağlı 5. Ağır Topçu Alayı Boğaz’ın giriş kısmına konuşlandırılmıştır. Bu alaya bağlı 2. Topçu Taburu Anadolu yakasına, 1. Topçu Taburu Seddülbahir Bölgesi’ne yerleştirilmiştir. Seddülbahir Kalesi içine 1. Topçu Taburu’na bağlı 2., 3. ve 4. Topçu Bataryaları bulunmaktaydı. Osmanlı Donanması’nın Rusya’nın Karadeniz kıyılarını bombalanmasına cevap olarak 8 İngiliz ve Fransız kruvazörü Boğaz’ın giriş kısmını bombalamıştır. Bu gemilerden birinin 15km. uzaklıktan attığı bir mermi Seddülbahir Kalesi içinde bulunan cephaneliğin 3m. kalınlığındaki toprak örtüsünü ve tavanını delerek cephanelikte bulunan 11 ton barut ve 360 adet ağır top mermisinin patlamasına neden olmuştur. Patlama sonucu 5 subay, 81 er şehit olmuş, 23 er de yaralanmıştır. Bu şehitlerimiz Çanakkale Savaşları’nda verilen ilk şehitlerdir. Bu şehitlerimizden geriye kalan ceset parçaları bombardımandan sonra Seddülbahir Köyü içerisinden toplanmış ve Kale’nin giriş kapısının yanına gömülmüştür. Günümüzde bu mezarlığın olduğu yerde “İlk Şehitler Anıtı” bulunmaktadır.Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar.
Her karış torağında bin,şehit bir mezar.
Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit.
Gölgesinde gölgelen al bayrağın.
Hangi kem göz sana edebilir nazar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan.
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam.
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez.
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez.
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Çanakkale geçilmez
Çanakkale bizimdir
Kimseye vermeyiz
Hakkımızla savaşırız
Çanakkale'yi geçirmeyiz
Toprağımızı vermeyiz
Çanakkale'yi geçirmeyiz
Çanakkale geçilmez
Türk oğlu yenilmez
Bayrağımızı koruruz
Nice çocuklar için
Rahat olsun çocuğumuz
Çankkale'yi geçirmeyiz
Nice düşman yeneriz
Çanakkale'yi geçirmeyiz
Kırmızı beyaz bayrağımız
İçin canımızı veririz
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Çanakkale Kahramanları
Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları
Çanakkale Marşı
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı.
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Binbaşı oturmuş asker öğütler.
Çanakkale içinde bir kırık testi
Anneler babalar ümidi kesti
Arı burnundan çıktık yan basa basa
Düşmanlar kaçıyor, kan kusa kusa.
Zafer Marşı
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler
Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.
Çanakkale Marşı
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı.
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Binbaşı oturmuş asker öğütler.
Çanakkale içinde bir kırık testi
Anneler babalar ümidi kesti
Arı burnundan çıktık yan basa basa
Düşmanlar kaçıyor, kan kusa kusa.
Çanakkale Kahramanları
Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Kaynak: Diyarbakır Söz