Diyarbakır’dan bisikletle yola çıkan Sadık Başaran (30) ve Veysel Bozhan (22) adlı iki kafadar Antalya’nın Kumluca ilçesine ulaştı.
Diyarbakır’da aşçılık yapan Sadık Başaran ve üniversite 1. sınıf öğrencisi Veysel Bozhan bisikletin de, bir ulaşım aracı olduğuna dikkat çekmek ve Türkiye’nin güzelliklerini yerinde görmek amacıyla bisikletle Türkiye turuna çıktılar. Bisikletli iki kafadar uzun ve zorlu bir mücadeleden sonra Antalya’nın Kumluca İlçesine ulaştılar. İlk defa bir bisiklet sahibi olduğunu belirten, tur yapma fikrinin mimarı Sadık Başaran, “Daha önce benim hiç bisikletim olmamıştı. İlk defa bisiklet aldım. Diyarbakır’dan nereye kadar gideceğimi merak ediyordum. Yola çıktım. İlk etapta bayağı bir zorlandım. Özellikle Urfa arasında biraz rampalar vardı. Onları çıktıktan sonra sosyal medyadan paylaşımlar yaptım. Arkadaşlardan çok beğeni aldım. Urfa’dan sonra Antep’e kadar geldim. Bu arada bisikletinde ulaşım aracı olabileceğini öğrendim. Öyle bir şey ki bu işi yapacaksan bekâr iken yapacaksın. Evliyken çok zor. Türkiye’nin her tarafını merak ediyordum. Mesela Antalya nasıldır? Mersin nasıldır? Karadeniz nasıldır? Merak ettiğim için sürekli gezmek istiyordum. İlk defa böyle bir şans elde ettim. Elimden geldiğince tüm Türkiye’nin illerini gezeceğim. Biraz çılgınlık olacak ama elimden geldiği kadar hepsini gezeceğim. Diyarbakır’dan yola çıktım. İstanbul’a kadar gitmeyi düşünüyorum. İstanbul’dan sonra Karadeniz üzerinden tekrar Diyarbakır’a dönmeyi düşünüyorum. Her hangi biz kaza bela olmazsa böyle planlıyorum” ifadelerinde bulundu.
"YEMEK PARAMI GİTTİĞİM ŞEHİRLERDE ÇALIŞARAK ÇIKARIYORUM"
Yemekten başka masrafı olmadığını belirten Başaran, “Gittiğim şehirlerde iş arıyorum. Bir günlük veya 2 günlük. Para almıyorum. Yemek karşılığı çalışıyorum. Bana işverenlerden para almıyorum. Çalıştığımın ücretini yemek olarak talep ediyorum. Eskiden değiş tokuş (takas) vardı. Zamanımızda paraya çok önem veren insanlarımız var. Onun için parayı fazla ön planda tutmuyoruz. Yolda çok soru soruyorlar. Deli misin? Kafayı mı yedin? Amacın ne? 10 kişiden bir kişi karnın aç mı diye soruyor. Benim için en güzel soru budur. Daha soruyu sormadan açım diyorum. Aslında ailemizden maddi destek alabiliriz ama biz şu an yaşımızı başımızı almış insanlarız. Kendi ayaklarımız üzerinde durmalıyız” dedi.
"KIŞ GELSE BİLE BU TURU TAMAMLAYACAĞIM"
Başaran, “Kış gelse bile ben elimden geldiği kadar turu bitirmek istiyorum. Görmediğim şehirleri çok merak ediyorum. Özellikle Karadeniz’i çok merak ediyorum. Karadeniz’de sadece Giresun’a gidebildim. Diğer şehirlere hiç gitmedim. Onlarında hepsine tek tek gitmeye çalışacağım” dedi.
Tur yapma konusunda daha önceden tecrübeli olduğunu, 3 yıl önce Malatya’da İzmir’e bisiklet gittiğini belirten, Atatürk Üniversitesi Devlet Konservatuarı 1. sınıf öğrencisi Veysel Bozhan ise, "Sahil kenarından buraya kadar ulaştık. Geçtiğimiz 5 memleket oldu şu ana kadar. Amacımız İstanbul’a kadar vardıktan sonra birkaç gün mola verdikten sonra Karadeniz üzerinden tekrar Diyarbakır’a dönmek. Tabi bir kaza bela olmadığı sürece. Bu turdaki amacım. Zaten bir bisiklet olduğum için en son 3 yıl önce bir tur yapmıştım. İçime Sadık’la birlikte yeniden bir tur yapmak daha geldi” diye konuştu.
"BİSİKLET KARNE HEDİYESİ OLARAK GÖRÜLMEMELİDİR"
Bisikletin çocuk oyuncağı olarak görülmemesini belirten Bozhan, “Diğer bir amacım ise bisikletin kesinlikle bir ulaşım aracı olduğunu kanıtlamaktır. İnsanların bisiklete olan ön yargısını kırmak. Çünkü bisiklet bir çocuk işi olarak görülüyor. Büyükler kullanamaz. Hep çocuklar kullanır. Karne hediyesi olarak görülür. Biraz kafam dağınıktı. Çıkıp doğaya attım kendimi. Dağ, deniz, orman gördüm. İçim ferahlıyor. Her sahil kenarında, her yeni bir memlekete ulaştığımızda. Her ilçe ve il merkezi bizim için bir başarıdır. İnşallah turu tamamlayacağız ve memleketimize ve ailemizin yanına sağ salim döneceğiz” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz