Adanalı Türkan Sarıkaya platoniği tarafından beyin kanaması geçirecek kadar darp edilmesinin acısına 10 gün direnebildi

Adana'da kendisine 8 senedir aşık olan B.F. tarafından öldürüleseye darp edilen 25 yaşındaki Türkan Sarıkaya, bugün yaşama son vedasını etti. Türkan Sarıkaya'nın 8 Şubat akşamı darp edilerek beyin kanaması geçirerek komaya sokulmasının tek sebebi de kendisini platonik seven gence karşı ilgi duymaması oldu

Adanalı Türkan Sarıkaya platoniği tarafından beyin kanaması geçirecek kadar darp edilmesinin acısına 10 gün direnebildi

Adana'da kendisine 8 senedir aşık olan B.F. tarafından öldürüleseye darp edilen 25 yaşındaki Türkan Sarıkaya, bugün yaşama son vedasını etti. Türkan Sarıkaya'nın 8 Şubat akşamı darp edilerek komaya sokulmasının tek sebebi de B.F.'ye karşı ilgi duymaması oldu

Bir mobilya şirketinde yönetici asistanlığı yapan Türkan Sarıkaya(25), geçtiğimiz hafta darp edilmiş halde teyzesinin evine bırakılmış, kaldırıldığı hastanede yapılan kontrollerde ise beyin kanaması geçirdiği belirlenmişti.

İddialara göre, 8 Şubat Pazartesi günü Türkan Sarıkaya, yaklaşık 5 yıldır kendisine ilgi duyan B.F. tarafından feci şekilde dövüldü. B.F.'nin kardeşi U.F. ve onun arkadaşı A.D. tarafından baygın halde kuzeni S.G.'nin (22) evine bırakılan Türkan Sarıkaya, ailesi tarafından Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği tespit edilen Sarıkaya, buradan sevk edildiği özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde 8 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Genç kızın ölüm haberi ailesini yıktı. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı hastaneye gelerek aileyle görüştü ve cenazeyle ilgili ön inceleme yaptı.

"CANIMI ALDILAR; CANIMI İSTİYORUM"

Kızın babası Haydar Sarıkaya, "Eğer bu memlekete herkes evladını yetiştirip de baba parasıyla geçinen üç beş çapulcu darbe vuracaksa yanımda aslan gibi oğlum var, biz de vuralım. Maalesef Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a sesleniyorum: Eğer adalet varsa yerini bulsun. Böyle bir şey yoktur bu memlekette; yazıklar olsun. Kızımın yaltakçıları ve buna kim zemin hazırladıysa onlardan davacıyım. Canımı istiyorum; canımı aldılar, canımı verecekler bana. Kimse böyle baba parasıyla geçinip de girip başkasının körpe yavrusunu bu hale sokamaz. Bu zaten insan olamaz. Kızım o kadar yürekli ki onunla kavga ediyor. O da etek giyip bu memlekette gezsin. Olay aydınlanana kadar peşini bırakmayacağım" dedi.

Oğlu Murat ile bu olay dolayısıyla yurt dışından geldiğini ifade eden Haydar Sarıkaya, "Adalet yerini bulacaktır. Kızım tehdit ediliyormuş. Ama bilmiyorum, burada duyduklarım; ki vardır… Bu tür insanlar yaşamasın bu memlekette, yazıklar olsun. Onu yetiştiren anne babaya da yazıklar olsun ki; ona nasıl terbiye vermiş. Böyle bir şey var mı? Bütün Türkiye elini vicdanına koysun. 25 yaşındaki ceylan gibi kızımı sen al erkeklik yap. Böyle bir şey var mı? Böyle bir şey yok. Canımı aldılar, canımı verecekler" diye konuştu.

Haydar Sarıkaya, olayla ilgili ise şunları kaydetti: "Bildiğim, kızım tehdit edilmiş bu kişi tarafından. Yalan, sevgi diye bir şey yok. Ortak arkadaşları; teyzesinin kızları aracılığıyla mı artık bilmiyorum, tanıştırılmış. Ve kızımı tehdit etmiş. Kızım onu kabul etmemiş. Kızım 'sen ne kadar erkeksen ben de senin kadar erkeğim' demiş. Kızım gidip onunla boğuşuyor. Ama o etek giysin gezsin bu ülkede. Yazıklar olsun. Çıksın gelsin erkek gibi bizi de vursun. Böyle bir şey var mı? Savcı bey bana sordu, ben gördüklerimi söyledim. Kızımın vücudunda çok sayıda darp var ve kırık var. Kızım boğulmak istenmiş. Beyin kanaması geçirmiş. Maalesef hakkın rahmetine kavuştu." Genç kızın cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi sonrası bugün defnedilecek.

Adana, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık altıncı şehri. 2014 itibarıyla 2.165.595 nüfusa sahiptir.[2] Şehir merkezi, Akdeniz'den 30 km içeride Seyhan Nehri'nin üzerinde bulunmaktadır. Akdeniz sahil şeridinde ise Karataş ve Yumurtalık(Ayas) ismi ile iki adet sahil ilçesi bulunmaktadır. Yine Akdeniz üzerinde bulunan Ceyhan ilçesinde ise ticari amaçlı liman bulunmaktadır.

Doğudan batıya 100 kilometre boyunca uzanan Adana-Mersin Büyükşehir Bölgesi, 3,45 milyon nüfusa sahiptir. Türkiye'deki altıncı büyük metropolitan alan olup ülkenin önde gelen bir ticaret ve kültür merkezidir.

Maden zengini 4. bölge olan Adana; krom, demir, manganez, kurşun ve çinko yatakları açısından önem taşımaktadır.

Adana'nın merkezi; Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerini kapsayan coğrafi, ekonomik ve kültürel bir bölge olan Çukurova'nın merkezinde bulunur. Yaklaşık 5,62 milyon insana ev sahipliği yapan bölgenin büyük bir bölümü, tarıma oldukça elverişli, geniş ve düz bir arazidir.

Birçok kaynağa göre Adana ismi Hitit İmparatorluğu egemenliğindeki Kizzuvatna krallığının Adanya URU adlı şehrinin isminden türemiştir. Başka iddialar ise ismin; Mısır'dan gelip Yunan şehri Argos'a yerleşen mitolojik Yunan kabilesi Danaoi ya da efsanevi karakter Danaus'la ilgili olduğu şeklindedir. Danaja adındaki bir ülkeyle bağlantılı olan erken Mısır metinleri Thutmosis II (MÖ 1437) ve Amenophis III (MÖ 1390-1352)'dan kalan yazıtlardır.Miken Uygarlığı'nın çöküşünden (MÖ 1200) sonra Ege'deki bazı mültecilerKilikya sahillerine gitmişlerdir. Dananayim ya da Danuna sakinleri; Ramesses III hükümdarlığı sırasında MÖ 1191 yılında Mısır'a saldıran bir grup denizci olarak tanımlanır.[5]Denyen ise Adana şehrinin sakinleri olarak bilinir. Ayrıca söz konusu ismin PIE dilinde da-nu (nehir) Dana-na-vo (nehir kenarında yaşayan insanlar) (İskitli göçmenler) ve Rigveda (Danavas)'da yaşayan iblisler ile bir bağlantısı olması mümkündür.[6]

Homeros'un İlyada'sında şehir Adana olarak anılır. Helenistik dönemde Kilikya'daki Antiohya (Yunanca: Ἀντιόχεια τῆς Κιλικίας) ya da Antiochia ad Sarum (Yunanca: Ἀντιόχεια ἡ πρὸς Σάρον; "Sarus üzerindeki Antiohya") olarak da bilinirdi. The Helsinki Atlas editörleri Adana'yı geçici olarak Quwê olarak tanımlamışlardır (çünkü çivi yazısı kitabelerinde o şekilde belirtilmiştir). İsim bazı kaynaklarda aynı zamanda Coa olarak da gösterilir ve Kitab-ı Mukaddes'te belirtilen Kral Süleyman'ın atlarını temin ettiği yer olduğu yönünde yaklaşımlar bulunmaktadır. Şehrin Ermenice ismi Ատանա Atana ya da Ադանա Adana 'dır.

Bir antik Grek-Roman efsanesi'ne göre Adana ismi kökenini; Seyhan Nehri (Sarus) yakınlarında bir yere gelip Adana'yı kuran Uranus'un iki oğlu Adanus ve Sarus'tan almaktadır. Şehrin ismine ilişkin daha eski bir efsaneye göre ise Akad, Sümer, Babil, Asur ve Hitit mitolojileri tarafından ormanın yakınlarında yaşadığına inanılan ve Tesup veya Ishkur olarak da bilinen gök gürültüsü tanrısı Adad'ın ismi bu bölgeye verilmiştir. Bu savı kanıtlayan Hititlilerin isimleri ve el yazmaları o bölgede bulunmuştur. Bu teori Gökgürültüsü Tanrısı'nın çok fazla yağmur getirmesi ve bu yağmurun bölgeye büyük bir bolluk sağlamasından beridir devam eder. Bu tanrı yörenin sakinleri tarafından sevilir ve saygı duyulurdu. Onun şerefine, söz konusu bölge "Uru Adaniyya;" diğer bir deyişle "Adana Bölgesi" olarak anılmaya başlanmıştır.

Ali Cevad'ın 'Memalik-i Osmaniye Coğrafya Lügatı'ndaki bilgiye göre ise Adana'da yaşayan İslamlar, Adana ismini Harun Reşid'in vali nasb ettiği Ebu Süleym Ezeni'ye nisbet etmektedir. Yerleşik Rumlar, Adanus Sarus adlı iki kardeşin adını öne çıkarırlar.[

Kaynak: Diyarbakır Söz