106 yaşındaki Münire nineden öğle uykusu tavsiyesi

Sakarya’da yaşayan Münire Ararat Nisan ayında 107 yaşına girmeye hazırlanıyor.

106 yaşındaki Münire nineden öğle uykusu tavsiyesi

Osmanlı tarihinin bir bölümüne tanıklık eden, Kurtuluş Savaşı’nı gören, Cumhuriyetin kurulmasına şahit olan Münire Ararat, uzun ve sağlıklı hayat için 1 saat öğle uykusu tavsiye ediyor.

    Münire Ararat, 84 yaşındaki kızı Meliha Yıldırım ile birlikte Sakarya’nın Budaklar köyünde yaşıyor. Nisan 1906 doğumlu olan Ararat, 2 ay sonra 107 yaşından gün almaya başlayacak. Hayatı boyunca hastaneye sadece bir iki kez gitmiş. Halen tahlilleri çok iyi. Yürüme, yeme, içme ve diğer ihtiyaçlarını genelde kendisi karşılayabiliyor. Kızı Meliha Yıldırım ile birlikte yaşayan Ararat, “106 yaşında olmak nasıl bir duygu” sorusuna “Güzel ancak sanki göz açıp kapanıncaya kadar hızlı geçti. Bir şey anlamadım.” cevabını verdi.

    Münire Ararat, bugüne kadar eşi ve iki evladının acısını yaşamış. Sağlıklı ve uzun yaşamanın sırlarını da veren Ararat, öncelikle az yemenin önemine işaret ediyor. “Hayatım boyunca karnımı fazla doyurduğum bir gün hatırlamıyorum. Az yerim ve lokmalarımı iyice çiğnerim. Sofradan, doymadan kalkarım. Soranlara hep 'az ye, çok yaşa' diyorum. Bu yaşıma rağmen perhiz yapmıyorum, her şeyden azar azar tüketiyorum” diyor.

    Gündüzleri öğle vakti en az 1 saat uyumaya gayret ettiğini belirten Münire Ararat, “Gündüz uykusu neredeyse gece uykusu kadar beni dinlendiriyordu. Gündüz uyumaya dikkat etim. Sabah erken kalktığımdan öğlen uyuyabiliyorum.” şeklinde konuştu. Hiç hareketsiz kalmadığını, merhum eşinin devlet memuru olmasına rağmen evde boş boş oturmadığını belirten Ararat, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Önceden memur eşi olup da ev hanımı olan kadınlar çalışmazdı. Evde öylece otururlardı. Ben ‘memur karısıyım’ diye evde oturmadım. Tarlada, bağda bahçede çok çalıştım. Hiç hareketsiz kalmadım. İşim olmasa bile evin çevresinde dolaştım. Halen dolaşmaya devam ediyorum.”

    "GIYBETTEN UZAK DURDUM"

    İbadetlerini mümkün olduğunca aksatmadığını anlatan Ararat, “Dedikodu yapmayı, insanların arkasından konuşmayı asla sevmiyorum. Ayrıca sadece laf olsun diye gereksiz konuşmalardan hoşlanmıyorum. Hayatımda her şeyin en iyisini yapmaya çalıştım. Elimden geleni yapıyorum, olmazsa 'kader' deyip geçiyorum. Kadere inandığım için de hiçbir şeyi kafaya takmıyorum. Bu da bana huzur sağlıyor."

    4 çocuktan sonra 8 de torun sahipi olan Münire Ararat, "Onlara gözüm gibi çok severek baktım. Galiba Allah bu sebeple de ömrüne ömür kattı. Torunumun çocuklarının çocuklarını bile gördüm. Torun sevgisi bir başka oluyor. Allah herkese torun sevmeyi nasip etsin." dileğinde bulundu.

    “ANNEMİN SAĞLIĞI BENİMKİNDEN İYİ"

    Annesinin kendisine hiçbir zorluğu olmadığını, ihtiyaçlarının çoğunu kendisinin karşıladığını belirten Meliha Yıldırım ise şunları söyledi: "Ben de 84 yaşımdayım ve annemle birlikteyim. Bu benim için güzel bir lütuf. Allah anneme daha uzun ve sağlıklı yıllar nasip etsin Annemin sağlık durumu gayet iyi. Az yemek yer. Süt ve yoğurt mutlaka tüketir. Her şeyden yiyor. Benim sağlık sorunlarım annemden daha fazla. Hipertansiyon, kalp var, kemik erimesi, guatr var. Annemi kontrole götürdük. Tahlilleri çok iyi çıktı. Doktor 'sağlık durumu çok iyi' dedi. Kendi başına bastonla da olsa yürüyebiliyor. Görmesi, duyması yaşına göre çok çok iyi. Ben annemden daha hastayım ama Allah güç veriyor, anneme bakıyorum. Ölene kadar da bakacağım.”

Kaynak: Diyarbakır Söz