İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmaya tutuklu yargılanan Kemal Balaban ile avukatı Tolga Turgut katıldı. Kemal Balaban, eşiyle 24 yıldır evli olduğunu, hurdacılık yaptığını, çadırda yaşadıklarını, kahvaltıdan sonra eşi ve kızlarına hurda toplamak dışarı çıkmalarını söyleyince kavga çıktığını anlattı, "Eşim psikolojik tedavi görüyor. Kendisiin sakinleştirmeye çalıştım. Çekyata oturdu. Birden 'ah' diye bir sesle çekyata uzandı. Karnından kan geliyordu. Elimdeki bıçak kazaen karnına battı. Arabayla hasteneye götürmek için yola çıktım. Öldürme kastım olsaydı hastaneye yetiştirmeye çalışmazdım. Çok pişmanım" dedi.
Cumhuriyet Savcısı Çetin Demirci, sanığın ağırlaştırlmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması yönünde mütaala verdi. Sanık avukatı Tolga Turgut ise "Müvekkilim öldürme kastı ile hareket etmemiştir. Kesinlikle maktülenin ona doğru hamle yapması sonucu bıçak saplanmıştır. Müvekkilimin yaralama kastı dahi yoktur. Olaydan sonra eşini kurtarmak için çaba sarfetmiştir. Müvekilim hakkında 'kasten insan öldürme' değil, 'taksirle insan öldürme ya da, 'kastın aşılması' suretiyle öldürmeden cezalandırılması gerekir. TCK'nın 85/1 ya da 87/4 hükümlerini uygulanıp, tahliyesine karar verilsin" dedi.
Karar için mahkeme heyeti kısa bir ara verdi. Mahkeme Başkanı Hakim Ali Naki Ceylan, aranın ardından, her ne kadar sanık Kemal Balaban, hakkında 'yakın akrabayı öldürme' suçundan dava açılmış ise de, yapılan yargılama sonunda sanığın eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından, indirim maddelerini uygulayıp 10 yıl hapis cezasına çarptırıp, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, davayı bitirdi. Sanığın avukatı Tolga Turgut, mahkemenin kendi talepleri doğrultusunda TCK'nın 87/4 maddesine göre 'kastın aşılması suretiyle insan öldürme' suçundan cezalandırdığını söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz