Reisi görevinin gizli kahramanı: Uydu haberleşme

İran Cumhurbaşkanı Reisi ve beraberindekileri taşıyan helikopterin enkazının bulunmasında AKINCI’nın oynadığı rolün yankıları ulusal ve uluslararası mecrada sürüyor. Uydu haberleşmesi üzerinden kontrol edilen milli platformlar dünyanın dört bir yanına kesintisiz uçabiliyor. SATCOM entegreli Türk insansız araçlarının gelecek yıllarda adından sıkça söz ettirmesi bekleniyor.

Reisi görevinin gizli kahramanı: Uydu haberleşme

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim ve Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti'nin de içinde bulunduğu helikopterin kazaya uğraması hala gündemin ilk maddelerinden.

İran’ın kendi imkanlarıyla bulamadığı kaza yerini Türkiye’den istenen yardım sonrası bölgeye uçan Bayraktar AKINCI tespit etti.

AKINCI’nın bu süreçte imza attığı işler Türk savunma sanayiinin sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle ilgili önemli bir gösterge oldu. Her ne kadar platform olarak AKINCI öne çıksa da arka planda Türk mühendislerce geliştirilen sistemler, yerli/milli imkanlarla üretilen sensörler ve çok daha fazlası var.

Bu noktada operasyonun gizli kahramanlarından birinin de SATCOM denilen uydu haberleşme sistemi olduğunu belirtmek gerek. Peki, SATCOM nedir, uydu haberleşmesi neden önemli, bu sistemin entegre edildiği insansız platformlar ne gibi avantajlar kazanıyor? Tüm bu soruların yanıtına yakından bakalım…

Akıncı İHA, Reisi’yi taşıyan helikopterin enkazını böyle tespit etti

SATCOM neden önemli?

Genelde S/İHA’larda iki ayrı iletişim frekansı oluyor. Bunlardan biri platformun uçuş sırasındaki kontrolünü sağlıyor, diğeri ise kameradan elde edilen görüntülerin merkeze aktarımında rol oynuyor.

AKINCI’nın Reisi görevinde tüm dünyanın dikkatini çeken iki önemli detay da burada öne çıkıyor. Birincisi AKINCI’nın merkeze aktardığı görüntülerin kalitesi, diğeri de çok zorlu hava koşullarına rağmen en ufak bir donma yaşanmaması. Bunun sağlanabilmesinde oldukça fazla sayıda sensör ve sistemin entegre çalışması değerli. Ancak elde edilen verilerin kesintisiz şekilde herhangi bir kayıp yaşanmadan merkeze aktarılabilmesinde SATCOM başrolde.

Türk insansız hava araçlarının uydu haberleşmesinde öne çıkan gerek kamu gerek özel sektörden önemli firmalar var. AKINCI’nın üzerinde takılı SATCOM’un ASELSAN imzalı olduğunu biliyoruz.

Türksat 4B'nin kapsama alanı çok farklı coğrafyalarda operasyon imkanı tanıyor.

Türk SİHA’ları kısıtlamaların önüne geçiyor

Bu noktada atlanmaması gereken hususlardan biri de Türkiye’nin kendi uydusu üzerinden tüm bu süreci inşa edebilmesi. Herhangi bir yerde görev üstlenen uydu haberleşme kabiliyetli S/İHA’lar Türksat 4B uydusunun kapsama alanı içinde kesintisiz şekilde görev yapabiliyor.

TÜRKSAT 4B uydusu Avrupa’dan Orta Asya’ya hatta Afrika’ya kadar oldukça geniş kapsama alanına sahip. Haliyle bir operatör tüm bu hat boyunca insansız platformu kesintisiz bir şekilde uçurabiliyor. Bu durum çok kritik avantajları beraberinde getiriyor.

Öncelikle Türk SİHA’ları çok uzun bir menzilde uçuş ve harekat kabiliyeti kazanmış oluyor. Ayrıca, yerden antenlerle sağlanan kontrollerde yaşanması muhtemel kesintilerin önüne geçilmiş oluyor.

Öte yandan harekat icra edilecek bölgeye yakın bir yerde konuşlanma zorunluluğu da ortadan kalkıyor. Normalde bu gibi durumlarda o ülkede veya komşu ülkede konuşlanmak, yer kontrol ünitesini oraya taşımak gerekiyor. SATCOM entegre edilmiş platformlarda bunlara ihtiyaç kalmıyor.

Türk mühendislerce geliştirilen uydu haberleşme sistemleri son derece başarılı işlere imza atıyor.

Bir de madalyonun elektronik harp boyutu var. Bilindiği üzere bu tür sistemlerin görev yaptığı alanlarda çok ciddi bir elektronik harp uygulanıyor. Uydu kontrollü Türk SİHA’ları bu tür tehditlere karşı da müthiş bir direnç kazanmış oluyor. Sonuç olarak hem operasyon başarıyla tamamlanıyor hem de platform kaybının önüne geçilmiş oluyor.

Her ne kadar meseleyi insansız hava araçları üzerinden ele alsak da Ankara’nın bu konuda çok farklı çalışmaları da var. Örneğin insansız deniz araçları için de uydu kontrollü platformlar üretiliyor.

Kamuoyuna pek yansımayan bir detayla somutlaştıralım… Geçtiğimiz günlerde ilk kez resmi bir tatbikatta boy gösteren MARLİN SİDA da uydu üzerinden kontrol ediliyor. Ege’de bir görev üstlenen MARLİN SİDA o gün oldukça uzak mesafedeki bir kontrol istasyonundan yönlendirildi.

Türkiye sadece S/İHA'larda değil insansız deniz araçlarında da uydu haberleşme kullanıyor. Marlin SİDA da bu örneklerden biri... Arka planda işin ihracat boyutu da var

Uydu üzerinden haberleşen bir insansız hava aracının neler yapabildiğini en temel haliyle anlattık. Operasyon tarafında bunlar öne çıkarken arka planda bir başka önemli mesele daha dikkat çekiyor.

Bilindiği üzere Türkiye, insansız hava aracı meselesinde dünyanın dikkat kesildiği merkezlerden biri. Benzer bir başarı hikayesini insansız deniz araçlarında da yazabileceğine dair inanç bir hayli yüksek. İşte satılan her bir S/İHA ya da S/İDA için eğer ilgili ülke talep ederse SATCOM entegrasyonu da gerçekleşiyor. Yani Ankara platformla birlikte bu tür gelişmiş sistemleri de ihraç ediyor.

Tüm bunları alt alta koyduğumuzda AKINCI’nın Reisi görevinde elde ettiği başarı işin mutfak kısmında çok değerli bir ekosistem kurulduğunu ve şimdilik gayet iyi bir şekilde işlediğini gösteriyor.

Kaynak: AJANSLAR