Yeşil sahalarda genelde giydiği "10 numaralı" formayla bilinen eski milli futbolcu ve teknik direktör Tüfekçi, 2012'de yakalandığı hastalık nedeniyle 8 yıldır yatağa bağımlı yaşıyor.
65 yaşındaki Tüfekçi'nin kızı, aynı zamanda oyunculuk yapan İlkin Tüfekçi, AA muhabirine, babasının ALS hastalığıyla mücadelesini ve baba kız ilişkisini anlattı.
Tüfekçi, doğduğu zaman babasının Galatasaray'da olduğunu belirterek, "Babamın çok ciddi, 18 yıllık teknik direktörlük dönemi var. Bence çok iyi bir teknik direktör. Hala da öyle babam. Oturduğu yerden bütün maçları çok sıkı takip ediyor. Çok iyi bir futbol insanı. Babam her anlamıyla çok iyi bir sporcu. Tabii ki onun kızı olmaktan çok gurur duyuyorum." dedi.
Karşılaştığı kişilerin, babasının ahlaklı, erdemli ve çok iyi futbolcu olduğuna dair güzel sözleriyle karşılaştığını aktaran Tüfekçi, bu durumun kendisini çok onurlandırdığını dile getirdi.
Çocukluk yıllarından itibaren babasıyla ilişkilerinin hep çok güzel olduğunu ifade eden Tüfekçi, şöyle konuştu:
"Babam çok yoğundu. Anadolu'da birçok kulübü çalıştırdı. Çok uzaklara da gitti. Her zaman yanı başımda olduğu bir baba-kız ilişkimiz yoktu ama biz onun yanına çok gittik, onu yalnız bırakmadık. Buradaki okul düzenim de bozulmadan öyle bir düzen kurmuştuk. O dönemde de bu dönemde de böyle güçlü bir baba-kız ilişkimiz vardır. Babam şu an konuşamıyor. Fakat ben ona her şeyi anlatırım. A'dan Z'ye benim hayatımda ne oluyor, ne bitiyor, en ince detayına kadar söylerim. O yüzden ilişkimiz böyle iyidir. Şu anda bakışlarıyla anlatıyor. Benim önemli bir şansım, babamın çok güçlü bir ruh olması."
Tüfekçi, babasının odasında futbol kanalının sürekli açık olduğunu, onun bu spora tutkusunun devam ettiğini belirterek, "Evet nasıl diyoruz, babam, bir gösterir misin? Hala maç izlemekten keyif alıyor musun? Sen göz kırparsan biz anlayacağız ki 'evet.' Evet, göz kırptı. Bütün hayatı hep futboldu, bugün yine futbol. Hem en büyük motivasyonu, çok sıkı takip ediyor. Her şeyden haberdar." ifadelerini kullandı.
İlkin Tüfekçi, babasının ALS hastalığı belirtilerinin 2012'de başladığını, ardından hastanenin nöroloji bölümünde teşhis konulduğunu anlattı.
Babasının yürüme zorluğuyla başlayan hastalığında 2017 yılından itibaren cihazlara bağlı sürece geçildiğini ve böylece tamamen yatağa bağımlı dönemin başladığını kaydeden Tüfekçi, hasta yakını olmanın hiç kolay bir şey olmadığını söyledi.
Tüfekçi, çok az denk gelen bir hastalığı öğrenmeye çalışmanın yanı sıra bunu kabul etmek gerektiğine dikkati çekerek, babasının hekim kontrolünde sürekli takip edildiğini belirtti.
Bu hastalığın spesifik bir tedavisinin bulunmadığına değinen Tüfekçi, şöyle devam etti:
"Babam şu an bir ilaç içmiyor. 'Bir ilacı var.' diyeceğimiz bir durum yok. Yatağa bağımlı ve midesinden besleniyor. ALS hastalığında iyi bakım yetmiyor, çok iyi bakım gerekiyor. O yüzden beslenmesine ultra zaman harcadım. İnanıyorum ki Allah şifayı da mutlaka beraberinde gönderir. Doğru aramayı bildiğin zaman seni mutlaka destekler. O yüzden bunlara çok önem gösterdim. Bakarken A'dan Z'ye, hijyeninden beslenmesine bütün her şeyiyle ilgilendim. ALS hasta yakınları için durum çok zor. Öncelikle sabır, metanet ve bir şekilde hayatta tutmak için araştırmayı öneriyorum. Yani iyi bakım şart."
- "Babamın kalbi durdu ve tekrar çalıştı"
İlkin Tüfekçi, babasının 2 yıl önce 18 günlük yoğun bakım tedavisi gördüğünü, duran kalbinin tekrar çalıştığını anlattı.
Çok zor dönemden geçtiklerini ancak babasının bilincinin açılacağına çok inandığını belirten Tüfekçi, şunları kaydetti:
"Sürekli onu görebileceğimiz yarım saat aralığında yoğun bakıma girdim. Doktorlar da çok büyük bir faydası olacağını düşünmüyorlardı ama benim ricamı da kırmadılar. Ses kaydını babama dinletmeme izin verdi. Babamın maçlarını açıyordum. Bir gün duyacak diye, sabırla, bir gün, iki gün, üç gün... Sonra bir gün maçlarını dinlettiğim sırada 'İlyas vurdu gol oldu.' dendi. Bir baktım ki nabız 120 olmuş. Onun bilincinde, bunu duyduğunu ve o gollerle heyecanlandığını gördüm. Doktorları çağırdım. Onlar 'Evet, duymaya başlıyor.' dediler. Ondan sonra babamın bilinci açıldı. Bir kere daha hayata tutundu."
İlkin Tüfekçi, futbol dünyasından Arda Turan, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ile Rıza Çalımbay'ın babasıyla sürekli iletişim halinde olduğunu, Kadir Kardaş, Metin Külünk, Levent Nazifoğlu ile Mehmet Ali Aydınlar gibi isimlerin de sık sık babasını ziyarete geldiğini söyledi.
Kendisinin de sanat hayatını tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu olarak 17 yıldır sürdürdüğünü dile getiren Tüfekçi, babasının hayat hikayesinin anlatıldığı bir film olursa orada oynayabileceğini ifade etti.
Tüfekçi, babasının futbol kariyerinin çok kıymetli olduğuna işaret ederek, "Futbol kariyeri kadar bu hastalığa kafa tuttuğu yönü de çok güçlü aslında. Herkesin harcı değil. Babamın o kadar güçlü yapısı var ki onu hiç depresif ya da hiç güçten düşmüş görmedim. Çünkü bir sporcunun yatağa bedenini kilitlemesi çok büyük sabır işi ve çok büyük bir sınav. O nedenle böyle bir sinema filmi, toplumdaki ALS hastalarına da belli oranda farkındalık yaratmak için bence kıymetli olur." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı