NAİF DURGUN
Trabzonspor'un devre arasında çalkantılı bir transfer süreci sonrasında kulübe kazandırdığı tecrübeli ortasaha oyuncusu Erkan Zengin o süreci ve duygularını kulübün resmi dergisine açıkladı ve bilinmeyenlere de açıklık getirdi.
İşte Erkan Zengin'in röportajından satırbaşları;
Erkan Zengin Eskişehirspor taraftarını kastederek, onlara teşekkür edemediğini söyledi. Erkan "5 yılım geçti orada hem kendimi hem de futbolumu geliştirip İsveç milli takımına kadar da yükseldim. O çalkantılı transfer süreci nedeniyle de onlara teşekkür edemedim. Her zaman yanımda oldular, iyi günde kötü günde beni alkışladılar. Teşekkür ederim Eskişehirspor taraftarına" şeklinde konuştu.
FUTBOLCU MAL DEĞİL ANLAYIN ARTIK
Evet, gelelim transfer sürecine. Bir futbolcuyu birçok takım ister ancak bir takım alabilir. Yalnız futbolcunun bonservisini elinde bulunduran takımın da futbolcuyu mal gibi görüp onun fikrini dahi almadan belki de istemediği bir kulübe satarak futbolcuyu mal yerine koymaya kimsenin hakkının olmadığını düşünüyoruz. Peki, bakın Erkan bu süreci Trabzonspor dergisine nasıl anlatmış;
Eskişehirspor başkanının kendisini hangi kulüplerin istediğini bile söylemediğini anlatan Erkan konuşmasına şu ifadelerle devam etti;
Bana sadece 2 ay önce "Alacaklarını bırak ve şu kadar para getir. O zaman gidebilirsin" dediler . Ben de "Tamam" dedim ve menajerim ile bana gelen teklifleri değerlendirmeye başladım. Ben de son gün Eskişehir'deki evimi de sattım. Geri dönüşü olmayacak şekilde bana ciddi bir teklif yapan Fenerbahçe takımı ile görüşmeye gittim. Ben Fenerbahçe ile görüşürken, bir akşam bana Eskişehirspor Başkanı'ndan telefon geldi. Başkan "Seni Trabzonspor'a sattık" deyip, telefonu da suratıma kapattı. Çocuğumla, eşimle İstanbul'a kadar gitmişken, beni adeta mal gibi sattığını söyledi. Beni Trabzonspor'dan arayan dahi yoktu. Bu süreci bir de basına yansıttı Eskişehirspor. Bir sürü televizyon kanalı beni aradı ve en sonunda o aramaları cevaplayarak o açıklamaları yaptım. Buradaki tepkim tamamen Eskişehirspor Başkanı içindi. Başka hiç kimseye değil. Eğer söz konusu kulüp Fenerbahçe değil, örneğin Karabükspor olsaydı da ben yine aynı tavrı sergileyecektim. Bir insana eşya gibi davranırsanız, onun da "Ben hiçbir yere gitmiyorum" demesi en doğal tepkidir. Yoksa ben futbolcuyum, her yerde oynarım. Beni arayıp "Mısır'dan seni istiyorlar" deselerdi de ailemle düşünüp, değerlendirip gerekirse oraya da giderdim.. İnsanların bana tepki göstermesini anlıyorum ama bazen her şey dışarıdan gözüktüğü gibi olmuyor. Bana "Trabzonspor da seni istiyor" deselerdi bile bu süreç böyle olmazdı.
Kaynak: Diyarbakır Söz