MUSA AYDIN: "GÜREŞTEKİ SİSTEM DEVAM EDECEK"
Başkanlık koltuğuna aday olan Bursa Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı Musa Aydın, bir dönem Asbaşkanlık görevini yürüttüğü Türkiye Güreş Federasyonu'nda başkan olması durumunda Hamza Yerlikaya'dan kalan sistem devam edecek,"dedi
Son yıllarda Türk Güreş'inin Avrupa ve Dünya ve Olimpiyatlarda aldığı tarihi başarılar olduğunu belirten başkan adayı Aydın, şu açıklamalarda bulundu: "Türk sporunda her zaman en başarılı branş olan güreşte madalya mücadelemiz kaldığı yerden devam edecek. Kritik bir süreçten geçiyoruz. Önümüzde 1. Avrupa Oyunları var ve süre çok az kaldı. Daha sonrasında Dünya Şampiyonası ve 2016 Rio Olimpiyatları var. Bu şampiyonalara çok iyi hazırlanarak, ATA sporumuz olan Güreş'te her zaman olduğu gibi zirvede yer almamız gerekiyor. Çünkü, Türk halkı her zaman Ata sporumuz olan Güreş'ten başarı bekliyor. Bunu her zaman başardık ve başarmaya da devam edeceğiz. Yarın yapılacak olan Genel kurulda delegelerimizin ve camiamızın uygun görmeleri halinde yine büyük işler başaracağız ve dünyanın zirvesinde yer alacağız." diye konuştu.
ŞEREF EROĞLU: "GÜREŞTEN ÇOK ŞEYLER KAZANDIM"
Başkan adaylarından Şeref Eroğlu ise Neredeyse kendimi bildim bileli güreş camiasının içindeyim. Kazandığım madalyalarla sadece Türkiye'nin değil, tüm soydaşlarımızın ve İslam toplumlarının da gurur kaynağı oldum"dedi
Kahramanmaraş'ın Dereköy'ünde klasik bir Anadolu ailesinin çocuğu olarak doğdum ve büyüdüm diyen Eroğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Her Türk çocuğu gibi güreşe ilgi duydum, sevgi besledim. Katıldığım ilk uluslararası şampiyonadan itibaren güreş minderlerinde başarılar kazanmayı Allah kısmet etti. Türk ve Dünya güreşine çok şeyler verdiğime inanıyorum. Fakat her şeyimi güreş sayesinde elde ettiğimi de biliyorum. Güreş benim için bir spor dalı değil, hayatın anlamlarından biridir, adeta hayat tarzıdır. Sporculuğumla olduğu gibi yöneticiliğimle de iz bırakan bir isim olmak istiyorum,"ifadesini kullandı
Kısacası güreşe borcumu ödemek istiyorum diyen Şeref Eroğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: "Doğrusunu söylemek gerekirse, aktif güreşi bıraktığım günden itibaren bu görev için hazırlık yapıyorum. Gerek FILA teknik kurullarında görevler üstlenerek, gerekse dil kurslarına giderek gerekse yöneticilik eğitimi alarak kendimi yetiştirmeye, güreş camiasına hizmet edebilmek için hazırlanmaya çalıştım. Türk ve dünya güreşinin gerçekten önemli problemlerinin bulunduğu bir gerçektir.Türkiye'de güreşin sorunu, sadece minder başarılarının günden güne azalması değildir. Güreşin altyapısı çökmüştür, sporcularımızın, antrenörlerimizin, hakemlerimizin, güreş eğitim merkezlerimizin, kulüplerimizin birikmiş çok fazla sorunu bulunmaktadır. Liglerimiz "dostlar alışverişte görsün" mantığıyla yapılmaktadır. Bu yüzden liglerde mücadele eden kulüplerimizin ve sporcularımızın konsantrasyon kaybı yaşadığı ortadadır.Yağlı güreşin ve diger geleneksel güreş dallarının sorunları vardır. Özellikle uluslararası alanda Türkiye'nin daha etkili konuma gelmesi için mücadele edeceğiz. Herkes şunu bilmelidir, güreş camiasının çözülemeyecek hiç bir problem yoktur. Yeter ki biz birlik ve beraberlik içinde olalım. Bugün bana göre Türk güreşinin en büyük problemi sen-ben kavgasıdır, ötekileştirmedir, sevgi ve saygı eksikliğidir. Güreş Federasyonu başkanlığına layık görülmem halinde, öncelikle camiamızı bir araya getirmeye, iç çekişmeyi bitirmeye gayret göstereceğim, "diye konuştu
Kaynak: Diyarbakır Söz
