Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Tuğçe Demir, yumurtalık kistlerinin, kadınlarda adet döneminden sonra, foliküllerin halk dilinde ‘erimemesine’ bağlı olarak, büyümesiyle oluşan kistler olduğu bilgisini verdi. Bazı kistlerin adet dönemlerinden sonra erimeyip 'persiste' denilen durum geliştiğini ve büyümeye devam ettiğini belirten Dr. Demir, “Bu durumda hastalarımızın adet dönemlerinde kistin olduğu tarafta kasık ağrısı, adet dönemi dışında ise lekelenme tarzı kanamalar görülebiliyor. Bu kistlerin bazıları önemli sorunlara yol açabiliyor. Bazen anne olmayı bile engelleyebiliyor" diye konuştu.
'7-8 SANTİMİN ALTINDAYSA TAKİP EDİLİYOR'
Bazı hastalarda da basit kistlerin ortaya çıkabileceğine değinen Dr. Demir, “Basit kistler dediğimiz kistler, hastamızda manilite dediğimiz kanser ihtimali oluşturmayan genellikle adet dönemlerinden sonra kanamayla birlikte atılan hormonların etkisi ile oluşan kistlerdir. Genellikle 7-8 santim büyüklüğüne ulaşabilirler. Biz bu kistleri belirli aralıklarla takip ediyoruz. Ultrasonografiyle, kanlanmasına baktığımız kistlerin belirli paternleri var. Kistlerin manilite dediğimiz kötü huylu özelliklere sahip olma kriterleri var. Bunlar yüksekse kistin hangi patolojik tanıda olduğuna yönelik ameliyat öncesi görüntüleme yöntemlerine başvurarak hastanın durumunu değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
'İYİ HUYLU KİSTLER KAPALI YÖNTEMLE ALINIYOR'
Dr. Demir, 7-8 santimi geçerek büyümeye devam eden iyi huylu kistleri almak için laparoskopi denilen kapalı yöntemi tercih ettiklerini belirterek, “Bu genelde karına üç delikten girilen bir kamerayla birlikte kistlere yönelik invaziv yani kapalı ya da noninvaziv yani ufak kesi gerektiren yaklaşımlarımız oluyor” dedi.
Kadınların mutlaka yılda bir kez kadın doğum uzmanına gitmeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Demir, şunları söyledi: "Kist, yumurtalık, rahim, ur, halk dilinde her ne şekilde söylenirse söylensin yılda bir jinekologlarına gelirseler, yumurtalık ve rahim taramaları da yapılmış olur. Gözden kaçan bazı kistler ya da miyomlar erkenden fark edilebilir. Özellikle yumurtalıkta oluşan kansere yol açacak tümörler, gelişebilir ki, bu da erken tanı olmadığı için hastanın daha uzun ve zorlu bir tedavi süreci yaşamasına yol açar.”
Kaynak: Diyarbakır Söz