Yoğun tempoda halsizlikten kaçınmak için su tüketiminize dikkat edin! Vücut performansı ile su tüketimi paralel orantılı çıktı

Stresli iş hayatı yaşam koşulları derken gün içerisinde sıvı tüketimimizin azaldığını farkedemediğimizi uzmanlar açıklıyor. Gün içerisinde aşırıya kamadıkça tüketilen su miktarının artması, kafa ve beyin performansını da arttırıyor. Peki gün içinde ne kadar su içmeliyiz?

Yoğun tempoda halsizlikten kaçınmak için su tüketiminize dikkat edin! Vücut performansı ile su tüketimi paralel orantılı çıktı

Stresli iş hayatı yaşam koşulları derken gün içerisinde sıvı tüketimimizin azaldığını farkedemediğimizi uzmanlar açıklıyor. Gün içerisinde aşırıya kamadıkça tüketilen su miktarının artması, kafa ve beyin performansını da arttırıyor. Peki gün içinde ne kadar su içmeliyiz?

Diyetisyen Canan Aksoy, su tüketiminin faydaları ile ilgili bilgiler verdi. Aksoy, "Yoğun bir tempoda çalışırken, su içmekgenellikle unutuluyor. Özellikle masabaşında çalışanlar, çay ve kahvenin su yerine geçtiğine inanırken, çayın içindeki tein; kahvenin içindeki kafein maddesinin, vücuttaki suyu kurutarak su ihtiyacınızı artırıyor. Yoğun çalışma temposunda su içmeyi unuttuğumuzu, bu sebeple vücudun ihtiyacı olan su tüketimini desteklemek için suyla hazırlanmış içeceklerin de tercihedilebilir." dedi. Aksoy: "Mikrobiyolojik yönden içmeye uygun, ağır metallerden arındırılmış taze içme suyunu elde edebilmenin en sağlıklı ve mantıklı yollarından biri, arıtılmış içme suyudur. Masa başında çalışanların, önlerinde bir sürahi su bulundurması; ofis dışında çalışanların ise sularını, sağlıklı olan cam şişelerde taşımalı. Bununla birlikte suyu dahaçekici hale getirmek için çeşitli tüketim alternatifleri oluşturmalı." dedi. Su tüketiminizi eğlenceli hale getirin diyen Aksoy, "Suyunuza ferah bir tat vermesi için saplarından ayırdığınız nane yapraklarını yıkayıp, sürahinin içine atın. Ardından, ince halkalar şeklinde doğranmış limon, portakal ve elmayı kabuklarıyla birlikte suya atarak, sürahinize renk katın. Böylece, masanızda duran su hem lezzetli bir tat alacak hem de renkli bir görüntüye kavuşmuş olacaktır." ifadelerini kullandı.

İş yaşamını kolaylaştırmak için tavsiyelerde bulunan Aksoy, şunları sıraladı: BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN

Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Dolayısı ile başarının sırrı, sağlıklı bir bağışıklık sisteminde gizlidir. Gün içerisinde hazırlayacağınız basit bir çay ile bağışıklık sisteminize her zamankinden daha iyi bakmanız mümkün. Ihlamur, ekinezya, karabiber,karanfil ve tarçını demleyin, içine dörde böldüğünüz bir elmayı ve kabuğu soyulmuş limonu ekleyin. Kaynama noktasına gelene kadar karışımı ısıtın. Sıcak ya da soğuktüketebileceğiniz bu lezzetli çay ile iş hayatınız her zamankinden daha kolay geçecek. ANTİOKSİDANLI AYRAN

Öğlen aralarında tükettiğiniz içecekler, gün boyunca şişkinliğe sebep olabilir. Evde kolayca hazırlayabileceğiniz antioksidanlı ayranınız ile öğlen aralarınızı ya da ara öğünlerinizi daha sağlıklı geçirebilirsiniz. 4-5 parçaya böldüğünüz salatalığı ve naneyi yıkayıp, yoğurtla beraber blender’dan geçirip, 2 bardak su ilave ettiğinizde, lezzetli ayranınız hazır olacak. SAKİNLEŞTİRİCİ ÇAY

Kabul etmeliyiz ki, iş hayatı oldukça stresli. Gün içerisinde pek çok sorunla karşılaşıyoruz ve sakin kalmak her zamankinden daha önemli bir hal alıyor. Dolayısı ile sakinleştirici çayınızı yanınızdan ayırmamanızda fayda var. Papatya, rezene, melisa ve sarı kantaronu, bir bardak sıcak suyun içinde 3-4 dakika bekletip, süzerek içtiğinizde emin olun ki sinirleriniz yatışacak.

SAĞLIKLI UYKU BAŞARI GETİRİR

Evinize gittiğinizde yeteri kadar uyumanız ve ertesi gün işe dinlenmiş bir şekilde gitmeniz çok önemli. Uyku problemi yaşayan, işe sürekli geç kalan ve masa başında uyuklayanlar için ise akşam yemeklerinden sonra tüketilen ‘uyku çayı’ birebir. Bir büyük su bardağı ya da kupanın içine kantaron ve rezeneyi koyup, üzerine sıcak su ilave edin. 3-4 dakika demlenmesini bekleyip süzün ve üzerine limon sıkın. Bu lezzetli çay, hemhazımsızlık probleminizi çözecek hem de gece rahat bir uyku uyumanızı sağlayacaktır

Sihirli içecek su

İnsan vücudunun yüzde 70’e yakını sudan oluşmaktadır. Hücre içinde gerçekleşen bütün hayati metabolik olaylar ve vücudun bütün fonksiyonları yeterli miktarda suyun içilmesi ile sağlanabilmektedir. Vücutta taşıyıcı göreve sahip olan su, hücrelere besin ve oksijen taşırken atıkları da uzaklaştırmaktadır. Su ayrıca sıcak havalarda vücudu serin tutar, soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar. Eklemlerin kayganlığının sağlanması ve çeşitli biyokimyasal olayların oluşmasını da sağlamaktadır.

Su yerine çay kahve içiyorum demeyin

Gün içinde içilen çay ve kahveden alınan suyun yeterli olacağını düşünülerek, suyun vücuda olan olumlu etkisi göz ardı edilmektedir. Farklı içecekler kesinlikle suyun yerine geçmemektedir. Günde 1,5-2,5 litre su tüketimine önem vermek gerekmektedir. Su “0” kaloridir ve mideye dolgunluk hissi verdiğinden kilo kaybına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda metabolizmayı hızlandırır. Düzenli su tüketmek, az yemek yemeyi ve su içme isteğinin devam etmesini sağlamaktadır. Sabah kalkar kalkmaz ve gece yatmadan içilen bir bardak su tokluk hissi açısından önemlidir. Su içerek idrarla yağ atma düşüncesi ise yanlış bir inanıştır. Suyun zayıflatıcı etkisi yağı yakmasından değil, verdiği tokluk hissinden kaynaklanmaktadır.

Yetersiz su alımı tüm vücudu vuruyor

Su yeterince tüketilmediğinde önemli sağlık sorunlarına neden olur. Vücudun en önemli yaşam kaynağı olan suyun eksikliğinde yaşanabilecek sıkıntılar şunlardır:

1- Günlük su ihtiyacının uzun süre giderilmemesi durumunda böbrekler kalıcı olarak zarar görebilmektedir.

2- Vücuda yeterli su alımı olmadığı takdirde vücuttan atılması gereken metabolik atıklar böbrek tarafından atılmamakta ve bu görevi karaciğer yapmaya çalışmaktadır. Bu durumda karaciğere daha fazla yük binmekte ve vücutta yağ depolanma oranı artmaktadır.

3- Ciltte kuruluk: En büyük organ deridir. Susuzluk nedeniyle ciltte meydana gelen kuruluk, kırışıklıklara neden olur. Ne kadar çok su tüketilirse, yaşlanma belirtilerini o kadar geç ortaya çıkar.

4- Vücut direncinin düşmesi: Gribe karşı da, vücut direnci için de susuzluğun bertaraf edilmesi çok önemlidir.

5- Hazımsızlık: Su tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinlerin sindirilmesinde görev alır.

6- Anne sütü azlığı: Su emziren kadınlarda, süt üretimini artırır, az tüketildiğinde de süt azalır ya da yeterli verim alınamaz.

7- Kalpte yorgunluk: Alınan sıvı miktarı yeterli ise kalbin çalışma hızı normal olacak ve ritm sorunları daha az yaşanacaktır.

8- Baş ağrısı, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu az su tüketimi sonucunda oluşabilir.

9- Saç dökülmesi ve kepeklenme: Az su tüketimi saç derisi kuruması ile birlikte kepeklenmeye neden olabilir. Bu da saç derisinin tutulmasını azaltıp, saç dökülmelerine zemin hazırlayabilir.

10- Kabızlık: Sindirim sitemi daha yavaş çalışır ve kabızlık meydana gelebilir.

11- Kas krampları: Su, eklem sağlığımız için çok önemlidir. Eklemlerimizdeki özellikle hareketi sağlayan kıkırdak dokusunun su oranının yüksek olması gerekir. Bu oran azaldığında eklem hastalıklarına yakalanma riski artar. Su tüketimi ile kasların elastikiyeti artacak, bu da eklem ve kemik sağlığını olumlu etkileyecektir. Su tüketimi eklem sağlığı açısından faydalı olduğundan daha iyi bir egzersiz imkanı verecektir.

12- Düzensiz tansiyon: Uzun vadeli susuzluk ciddi problemlere neden olur. Tansiyon, kan dolaşımı, sindirim, böbrek görevleri ciddi olarak etkilenmektedir.

Suyun fazlası da zarar veriyor

Böbreklerin belirli bir oranda su atma kapasitesi bulunmaktadır. Böbreklerin su atma kapasitesinin üzerinde su tüketildiğinde atılamayan su, kanda birikerek, kandaki elektrolitlerin, kan hücrelerinde değişikliklere neden olmaktadır. Bu ise hücre içi ve dışı sıvıların dengesini bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Kaynak: Diyarbakır Söz