Ahmet DEMİR
DİYARBAKIR(SÖZ)-Siğiller her kişiye bulaşmaz. Siğillerin yayılabilmesi için deri bütünlüğünün bozulması, bağışıklık sisteminin zayıflığı, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımı önemli etmenlerdir. Alınan virüsün yayılmasında bağışıklık sistemi etkilidir. Yoğun stres, sıkı diyet, düzensiz beslenme, aşırı çalışma ve yorgunluk bağışıklık sistemini etkileyerek siğillerin yayılmasında kolaylaştırıcı etkiye sahiptir. Deride bulunan yaralar, çizikler ve tırnak yeme alışkanlığı, deri bütünlüğünü bozarak, virüsün içeriye girmesini kolaylaştırır. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Okan, siğiller hakkında merak edilenleri anlattı.
EN SIK CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIK: GENİTAL SİĞİL!
Siğiller direkt kişiden kişiye temas yoluyla bulaşır. Nadiren dolaylı yollarla da geçebilir. Havuz, sauna, jakuzi, duş ve spor salonları siğillerin dolaylı bulaşma yerleridir. Açık kıyafet giyilmesi, çıplak ayak yere basılması, açık ayakkabı ve terlik kullanımı, sık havuza girme, tatilde kalınan yerlerin hijyenik olmaması gibi nedenler; siğillerin daha çok yaz mevsiminde bulaşmasının sebebidir.
Genital siğiller genellikle cinsel temasla bulaşır. En sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Bulaştıktan sonra hemen belirti vermeyebilir. Kuluçka dönemi aylarca sürebilir. Yakın temas sonrası bireyler birbirine bulaştırır. Farklı şekillerde, farklı renklerde görülür. Sıkı takip gerektirir. Partner tedavisi şarttır.
SAKAL BÖLGESİ SİĞİLLERİNİN YAYILMA RİSKİ YÜKSEK!
Siğiller; eller, ayaklar ve yüz bölgesinde sık görülmekle birlikte vücudun her yerine yerleşebilir. Verruca vulgaris dediğimiz yaygın siğiller, ayak tabanına yerleşen siğiller, düz siğiller ve genital siğiller sık karşılaşılan siğil çeşitleridir.
Yaygın siğiller ellerde parmak çevresinde en sık görülür. Tek tırnak çevresini tutabildikleri gibi, koparma sonrası tüm tırnak çevrelerine de yayılabilir.
Erkeklerde sakal bölgesi, kadınlarda bacak bölgesi siğillerin sık görüldüğü diğer alanlardır. Bu bölgelerde bulunan siğillerin yayılma ihtimali çok yüksektir. Ayak tabanına yerleşen siğiller genellikle deri yüzeyinden aşağıya doğru iner. Bu sebepten baskıya neden olup, ağrı yapar ve nasırla çok karıştırılır. Sayının birden fazla olması daha çok siğil düşündürücüdür.
SEYRİNİ TAHMİN ETMEK MÜMKÜN DEĞİL!
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Okan, “Siğillerin nasıl seyir göstereceğini tahmin etmek mümkün değildir. Bazen yıllarca sabit kalabileceği gibi, bazen çok kısa sürede artma gösterebilir. Siğillerin tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi edilmediği zaman virüs yayılır ve tedavi etmek güçleşir” diyerek tedavide geç kalınmaması için uyarıyor.
TEDAVİ ZOR VE ZAMAN ALICIDIR
Siğiller, çeşitli şekilde tedavi edilmektedir. Seçilecek tedavi yöntemi hastanın yaşına, siğilin yerleştiği bölgeye ve hastanın kozmetik beklentilerine göre değişir. Siğillerin tedavisi zordur ve zaman alıcıdır. Tedavi yöntemlerinden hiçbirinin de yüzde yüz garantisi yoktur. Harici uygulanan ilaçlar, kriyoterapi, elektrokoterizasyon ve lazer yöntemi ile siğiller tedavi edilir. Bazı durumlarda siğiller tedavisiz kendiliğinden geçebilir. Özellikle çocuk hastalarda, tedavinin zor olduğu durumlarda, yayılma görülmüyorsa belirli süre tedavisiz beklenebilir. Harici uygulanan ilaçlar; ya deriyi eriterek ya da bağışıklık sistemi üzerine etki ederek siğilin ölmesini sağlar. Deriyi incelten ilaç kullanıldığında; sağlıklı derinin ilaçtan korunması, her uygulama öncesinde lezyonun enfekte olmamasına dikkat edilmesi ve ölü derinin aralıklı olarak uzaklaştırılması önemlidir. Bağışıklık sistemi üzerine etkili ilaçlar, bağışıklığı güçlendirerek siğilin tedavisine yardımcı olur.
DERİYE SIVI NİTROJEN SIKILIR
Deriye sıvı nitrojen sıkılarak yapılan bir tedavi yöntemi olan krioterapi siğil tedavisinde sık tercih edilen bir yöntemdir. Aşırı soğuk olan sıvı nitrojen ile deri üzerindeki istenilmeyen doku dondurularak öldürülür. Belirli aralıklarla tekrarlanması gerekir. Uygulamanın yapıldığı alanda kabuklanma ya da su toplanması görülür. Birkaç seans gerekebilir. Tedavi sonrası yaraya antibiyotikli pomat kullanılması önerilir. Anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. Kozmetik sonuçları iyidir. Çalışma hayatında zorluğa neden olmaz.
Koterizasyon işleminde, elektrik akımıyla siğiller yakılarak deriden uzaklaştırılır. Anestezi altında yapılan bir işlemdir. Siğilli olan deri çıkartıldığından, oluşacak açık yara bakımı önemlidir. İz kalma ihtimali vardır.
Lazer yöntemi, siğil tedavisinde uygulanan bir diğer yöntemdir. Diğer tedavi yöntemlerine göre daha pahalıdır ve tekrarlama riski diğer yöntemlerden üstün değildir.
EN SIK TEKRARLAMA İLK ALTI AYDA GÖRÜLÜR
Siğillerin tekrar çıkıp çıkmayacağı ve nerede tekrarlayacağı önceden bilinemez. Tekrarlama riskleri vardır. En sık tekrarlama riski ilk 6 aylık sürededir. Bu sürede hastaların takip edilmeleri önemlidir. Tedavi, sadece görünen siğilleri ortadan kaldırmaktadır. Fakat hücrelerin içine yerleşen, görünmeyen virüsler de bulunmaktadır. Genelde tekrarlama cilt altında görünmeyen siğillerden dolayı olur. Tedavi sonrası kişinin yaşam tarzına dikkat etmesi, hastalığın tekrarlamasını geciktirmede önemlidir.
SİĞİLİ OLAN KİŞİ AĞDA, MANİKÜR, PEDİKÜR YAPTIRMAMALI
“Siğillerin bulaşmaması için bazı önlemlere dikkat etmek gerekir” diyen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Okan, bu önlemleri sıraladı:
“Çıplak ayakla yerlere basılmamalıdır. Havuz, sauna, plaj ve hamam gibi ortak kullanım alanlarında terliksiz dolaşılmamalıdır. Başkalarının terlikleri giyilmemelidir. Başkalarıyla ortak eşya kullanılmamalıdır. Yüz siğilleri olan kişiler tıraşa dikkat etmelidir. Bacaklarında siğil olan kadınlar ağda yaptırmamalıdır. Ellerinde, ayaklarında siğili bulunan kişiler manikürden, pedikürden kaçınmalıdır. El siğilleri tokalaşma yoluyla yayılabileceğinden dikkatli davranmalıdır. Genital siğiller açısından HPV aşısı koruyucu özellik taşımaktadır.”
Kaynak: Diyarbakır Söz