Prof. Dr. Çağ Çal, erken tümör tanısı için geçmişte 'her yıl' yapılması önerilen, ancak kan testlerinin yanında elle muayene yüzünden birçok erkeğin kaçtığı prostat tetkikinde yeni bir döneme girildiğini söyledi. Yeni bilgiler ışığında ürologların temel hedefinin de değişime uğradığını belirten Prof. Dr. Çal, "Her 8 erkekten birisinin yaşamı boyunca prostat kanseri tanısı alacağı gerçeği erkeklerin ciddi korkusu. Oysa, her prostat kanseri, ölüm riski yaratmıyor. Biz de öldürücü kanseri teşhis etmek istiyoruz" diyerek, yeni uygulanan tekniğin hastalara sağladığı avantajlar, uygulama şekliyle ilgili bilgiler verdi. Prof. Dr. Çal şöyle konuştu:
PROSTAT KANSERİ
"Prostat kanseri teşhisi için ilk değerlendirmeler parmakla prostat muayenesi ve kanda toplam PSA (Prostat Spesifik Antijen) değerinin ölçülmesidir. Bu iki değerlendirmeden birisinde olağan dışı durum saptandığında teşhise yönelik ikinci değerlendirme, prostattan doku örneği alınması (biyopsi) olacaktır. Bununla birlikte, prostat muayenesi, kan PSA düzeyi ve standart prostat biyopsisi kanser varlığını ya da yokluğunu yüzde 100 güvenilirlikle gösteremez. Yapılacak biyopsi ile özellikle yaşamı tehdit edecek prostat kanserini saptayabilmek için iki ayrı görüntüleme yönteminden yararlanan yeni bir biyopsi tekniği ülkemizde birkaç merkezde kullanılmaya başlandı. MR-TRUS Füzyon Prostat Biyopsisi denilen bu teknik Ege Bölgesi'nde ise ilk ve tek İzmir Kent Hastanesi'nde kullanılıyor. Bu teknikte iki görüntüleme yönteminden yararlanılıyor. Manyetik Rezonans (MR), yaşamı tehdit etme kapasitesi fazla olan prostat kanseri odaklarını saptamada en yüksek başarıya sahip görüntüleme yöntemi. TRUS (Transrektal Ultrasonografi) ise makattan yerleştirilen ultrason probu ile prostat bezinin görüntüsünün ses dalgaları kullanarak elde edilmesidir.
DOKU ÖRNEKLERİYLE
MR-TRUS Füzyon Prostat Biyopsisi yönteminde doku örnekleri alınmadan önce MR tekniği kullanılarak elde edilen prostat görüntüleri incelenerek öldürücü kanser şüphesi taşıyan alanlar işaretleniyor. Biyopsi işlemi sırasında hastanın MR görüntüleri TRUS yöntemiyle gerçek zamanlı elde edilen görüntülerle eşleştiriliyor. Bu sayede, MR yöntemiyle saptanan şüpheli alanlar TRUS görüntülerin üzerine taşınır ve biyopsi iğnesiyle bu odaklardan doğrudan örnek alınması sağlanır. Bu yöntem prostat kanserinde 'Erken Teşhis' tanımının ötesine geçerek 'Erken ve Etkin Teşhis' sağlamaktadır. Bu yöntem, yaşamı tehdit etmeyecek, yani tedavi gerektirmeyen prostat kanserlerinin teşhis edilmesini kolaylaştırdığı gibi mutlaka tedavi edilmesi gereken kanserlerin daha yüksek doğrulukla saptanmasına olanak tanımaktadır."
Kaynak: Diyarbakır Söz