Balat, böbrek sağlığının insanın yaşam kalitesini tepeden tırnağa etkileyen bir öneme sahip olduğunu ve "yaşamın kalite filtresi" olarak tanımlanabileceğini söyledi.
Bu noktada böylesine önemli bir organın vücuda yararlı şekilde varlığını sürdürebilmesi için düzenli olarak kontrollerinin yapılması gerektiğini dile getiren Ayşe Balat, erken teşhisle ciddi zararların önüne geçebileceğini ifade etti.
Yetişkinlerde sorunun tespitinin daha kolay olduğunu, çocuk ve bebeklerde ise tespitin hem daha zor hem de özen gerektirdiğini aktaran Prof. Dr. Balat, "Biz her fırsatta yeni doğan döneminden itibaren tansiyonun çok önemli olduğunu dile getiriyoruz. Yeni doğan bebeğin tansiyonu birçok konuda bilgi verebiliyor. Mesela yüksek tansiyonu olan bir bebeğin genellikle böbrekleriyle veya kalp-damar sistemiyle ilgili sorun saptanıyor ve erken teşhisi konup, tedavisine başlanıyor." diye konuştu.
Bebeklerin tansiyonları önemli
Ebeveynlere "yeni doğan bebeğin tansiyonunu ihmal etmeyin" önerisinde bulunan Balat, gelişen teknolojiyle bebeğin daha anne karnındayken tüm kontrollerinin yapılabildiğini, ancak kimi zamanlarda da dış görünüşü normal olmasına rağmen böbrek sorunu yaşayan bebeklerle de karşılaştıklarını kaydetti.
Çocuklarda huzursuzluk, kusma, kilo alamama, büyüme-gelişme geriliği gibi özgün olmayan belirtilerin yüksek tansiyona işaret edebileceğini dile getiren Ayşe Balat, bu gibi durumlarda yapılacak tansiyon ölçümüyle böbrekte sorun olup olmadığının araştırılabileceğini aktardı.
Prof. Dr. Balat, şöyle devam etti:
"Yeni doğan bebeğinizde tansiyonu kontrol etmezseniz, erken teşhis trenini kaçırmış olabilirsiniz. Bu konudaki erken teşhisin en önemli yolu da tansiyon ölçümü. Özellikle bebeklerde yüksek tansiyonun nedeni, çok büyük olasılıkla böbrekteki veya kalp-damar sistemindeki bir anormalliktir. O yüzden aileler, doktorlarından tansiyona bakılmasını rica edebilirler."
- Uygun şartlarda tansiyon kontrol edilmeli
Doktorların tansiyon ölçümü konusunda tutumlarının farklı olabildiğini, bazen muayene sırasında tansiyonun göz ardı edilebildiğini anlatan Ayşe Balat, bebeğin tansiyonunu ölçerken, beslenmeden veya varsa tedaviden 1,5 saat sonra, uygun boyutta manşon (tansiyon aletinin kola sarılan kısmı) kullanılarak ve çocuk 10-15 dakika dinlendikten sonra sakinken ölçüm yapılması gerektiğini bildirdi.
Ağlama ya da basit bir burun temizleme gibi işlemlerin bebeklerde tansiyonu yükseltebildiğine işaret eden Balat, "Çoğu hekim bu şartları sağlamaya zaman bulamayacağını düşünerek tansiyon ölçümünü önemsemeyebilir ama bu hiç bir şekilde gerekçe olmamalıdır. Bizlere bir çocuğun genel sağlık durumuyla ilgili çok fazla ipucu verebilen tansiyon, uygun şartlarda mutlaka kontrol edilmelidir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Balat ayrıca, çocuklarda erişkinlerden farklı olarak tansiyonun cinsiyet ve yaş aralığına göre değişiklik gösterdiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz