Taner Has, konuya ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklamada, kış mevsiminde hava soğukluğundan kaynaklanan grip hastalığının yaz aylarında da üşüme, ateş, öksürük olarak kendini gösterebileceğini belirtti.
Halk arasında yaz gribi olarak adlandırılan bu hastalığın lejyoner hastalığı olarak da adlandırıldığını aktaran Has, özellikle klimalı ortamda çok fazla vakit geçiren kişilerin yaz gribine yakalanma riskinin daha fazla olduğunu vurguladı.
Uzm. Dr. Has, yaz gribinin kas ve eklemlerde ağrılara neden olan, daha ağır seyreden vakalarda ateş, halsizlik, balgam hatta nefes darlığına yol açan bir hastalık olduğunu kaydetti.
Tıpkı gripte olduğu gibi bu hastalığa neden olan mikropların da ağız ve burun gibi üst solunum yoluyla bulaştığını belirten Has, yaz gribine sebep olan mikroorganizmaların yapısının, kış aylarında görülen grip hastalığından daha farklı olduğunu aktardı.
Has, grip hastalığının genellikle kış mevsimi ile ilişkilendirildiğini, bu sebeple yazın da grip olunabileceğini pek kimsenin düşünmediğini ancak yaz gribinin de ciddi belirtileri olan önemli bir hastalık olduğu konusunda vatandaşları uyardı.
-"Ani hava değişimleri yaz gribine yakalanma riskini yükseltir"
Yaz gribinin, özellikle son yıllarda daha sık karşılaşılan bir problem olduğunun altını çizen Taner Has, bu artışın artan klima kullanımından kaynaklandığını, havalandırma sistemlerinin filtre temizliği konusunda uyarılarda bulundu.
Has, "Ani hava değişimleri yaz gribine yakalanma riskini yükseltir. Bunun anlamı şudur: klimalı ortamda uzun süre geçirdikten sonra bir anda sıcak havaya çıkmak ya da tam tersi sıcak havadan klimalı ortama girince aniden soğuk havaya maruz kalmak vücudun ısı dengesini bozar. Bunu önlemek için ani hava değişimlerinden kaçınılmalı ve yaz aylarında klima çok düşük ısılarda çalıştırılmamalıdır." ifadelerini kullandı.
Ani ısı değişimlerine ek olarak havalandırma sistemlerinde bulunan filtrelerin de düzenli olarak temizlenmesi gerektiğine dikkati çeken Has, temizlenmemiş ya da bakımı gerçekleştirilmemiş filtrelerin zararlı mikroorganizmalar barındırabileceğini vurguladı.
Klimanın yanı sıra havuza girerken de dikkatli olunması gerektiğini belirten Has, "Tıpkı klimalarda olduğu gibi havuzlarda da havalandırma filtreleri vardır ve bunların temiz olması çok önemlidir. Az önce de bahsettiğim gibi yaz gribi mikroorganizmalar yoluyla bulaşır ve eğer girdiğiniz havuzda yaz gribi olan ya da yakın zamanda geçiren biri varsa, hastalığının size bulaşma riski oldukça yüksektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Denize girdikten da uzun süre ıslak kalınmaması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Has, şu ifadeleri kullandı:
"Siz hava nasıl olsa sıcak diye düşünebilirsiniz ancak uzun süre ıslak kıyafetlerle kalmak farklı hastalıklar dışında yaz gribine de yol açabilir. Özellikle rüzgarlı havalarda buna çok dikkat etmekte yarar var."
Yaz gribinden korunmak için diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın önemine değinen Uzm. Dr. Has, yeterli sıvı tüketiminin özellikle yaz aylarında çok önemli olduğunu kaydetti.
Genel olarak yapılan yanlışın aksine, su içmek için susamaya gerek olmadığını belirten Has, "Vücudunuz terleme yoluyla zaten sürekli su kaybeder. Yeterli ve dengeli beslenmek yine yaz gribine yakalanma riskini azaltır. Çünkü bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli etken dengeli beslenmelidir." ifadelerini kullandı.
Has, yaz gribinden korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Yeterli sıvı alımına, dengeli beslenmeye ve düzenli uykuya mutlaka dikkat edilmelidir. Klimaların ve diğer havalandırma sistemlerinin periyodik temizlik kontrolü ve filtre bakımı ihmal edilmemelidir. Klima kullanımı sürekli olmamalı, klima aralıklı olarak çalıştırılmalı ve sıcaklığı ortalama 23 derece olmalıdır."
Yaz gribinde doktor onayı olmadan ilaç kullanılmaması gerektiğini özellikle belirten Uzm. Dr. Has, yaz gribi belirtileri ortaya çıktığında mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz