Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tek A grubu göz merkezi olan Urartu Göz, Türkiye’de çok az sayıda merkezin yaptığı göz tansiyonu hastalığını erken evrede tespit ederek tedavi aşamalarını uyguluyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Urartu Göz hekimlerinden Dr. Kemran Gök, genellikle belirti vermeyen göz tansiyonun tespiti için düzenli olarak rutin muayene olunması gerektiğini belirtti. Göz tansiyonunun toplumsal bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. Gök, “Amacımız hastalığı erkenden tespit edip, ilerlemesini durdurmaktır. Bu yüzden hastalığın erken tespiti çok önemlidir. Hastalığın birebir belirtileri bulunmamaktadır. Ancak belli durumlarda belirti gösterebiliyor. Bu belirtiler ise baş ve şakak ağrısı şeklindedir. Tabi genellikle göz hekimlerinin rutin muayenesiyle tespit ediliyor. Hastanın aile öyküsü alınıyor. Genellikle ailesinde göz tansiyonu olanlar risk grubundadır. Bunun dışında şekere bağlı, geçirilen bir travma veya ilerlemiş katarak gibi durumlarda göz tansiyonuna sebep olabiliyor. Çok nadir de olsa bebeklerde doğumsal göz tansiyonu görülebiliyor. Bebeklerde bunun tespiti ise daha kolay. Çünkü gözdeki büyümeyle tespit edilebiliyor. Ancak ileri yaş grubunda bunu tespit etmek çok zordur. Sadece rutin muayeneyle tespit edilebiliyor” dedi.
“Göz tansiyonun tedavisi var”
Göz tansiyonun erken evrede tespitiyle tedavisinin olduğunu dile getiren Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genellikle ilaçla tedavi ediyoruz. Hastalar ilaç tedavisine uyum sağlaması durumunda sıkıntı olmuyor. Bu durumda hastalarımızı 3 ay arayla kontrollere çağırıyoruz. Bu süreçte ilaçların ne kadar etkili olduğunu, hastalığı ne düzeyde durdurduğunu öğrenmek için kontroller yapıyoruz. Hastalarımız ‘ilaç kullanıyorum, bir şey olmaz’ dememesi lazım. Bu durumda hastaların daha dikkatli olması gerekiyor. Bazı göz tansiyonu rahatsızlıklarını ise lazerle tedavi edebiliyoruz. Hem ilaç hem de lazer tedavisinden sonuç alınamayan hastalara da göz tansiyonu cerrahisi uygulanıyor.”
Kaynak: Diyarbakır Söz