Prof. Dr. Özkan, dünyanın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) gibi kritik bir süreçten geçtiğini, bu süreçte kronik rahatsızlığı bulunanların daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti.
Yüksek tansiyonun birçok hastalığın habercisi olduğunu, bu hastalığı bulunanların tuz tüketimini en aza indirmesi gerektiğini vurgulayan Özkan, "Ramazanda ise hipertansiyon hastalarımız tansiyon ilaçlarını iftar ve sahur şeklinde ayarlayıp oruç tutulabilir. Salgın sürecinde aktif çalışanlar, sosyal izolasyonunu yapamayacak kişilerin de oruçlarını daha sonra kaza etmelerinde fayda var diye düşünüyorum." dedi.
Özkan, hipertansiyon hastalarının ramazan ayında da tedavi süreçlerini ve ilaçlarını aksatmamaları gerektiğini söyledi.
"HEKİMLERİN ÇİZDİĞİ BESLENME ŞEKLİNE TABİ OLUN"
Birçok hastalık gibi böbrek hastalığının da sebebinin hipertansiyon olduğunu vurgulayan Özkan, şöyle devam etti:
"Mutlaka tuzsuz beslensinler. Böbrek hastaları için de en büyük korkumuz, bazı televizyonlarda ve haber sitelerinde bazı bitkilerin iyi geldiği yönünde haber çıkıyor. Bunu sakın uygulamasınlar. Bununla ilgili kesin bir bilgi yok. Biz o bitkileri kullanmalarını önermiyoruz. Böbrek hastalarında meyve ve bitkisel ürünler kan bozukluğuna neden olabilir. O yüzden hekimlerinin çizdiği beslenme şekline tabi kalmalarını öneriyoruz."
Prof. Dr. Özkan, zerdeçal ve zencefil gibi bitkisel ürünlerin potasyum içeriğinin yüksek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Mesela 'C vitamini yüksek' deyip meyveye yüklenmelerini istemiyoruz. Rutin kontrollerde bunu sürekli vurguluyoruz zaten. Biraz virüs dolayısıyla diyetlerini aşmış olabilirler. 'Virüsten korunayım' derken kalp yetmezliğinden kaybetme riskimiz var. O yüzden kesinlikle bu ürünlerin tüketiminden sakınalım. Hekimleri tarafından verilen perhiz listelerine sadık kalmalarında fayda var."
Kaynak: Diyarbakır Söz