Uykuda solunum sıkıntısı

Uuyku apnesi hakkında sendrom olarak değerlendiren uzmanların açıklamaları ve uyku düzenini bozan uyku apnesi hakkındaki tavsiyeleri detayda

Uykuda solunum sıkıntısı

Uyku apnesi hakkında sendrom olarak değerlendiren uzmanların açıklamaları ve uyku düzenini bozan uyku apnesi hakkındaki tavsiyeleri detayda

Uyku Derneği (UYKUDER) Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ,Türkiye'de, resmi verilere göre 1.5 milyon uyku apne sendromlu kişi bulunduğunu belirterek, "Buna rağmen uyku apne tanısı konulmuş hasta sayısı çok az. Tanı konulmuş kesin hasta sayısını bilemiyoruz. Avrupa'daki durum da ülkemizdekine benzer" dedi.

Dernek tarafından organize edilen, "5. Uyku Bozuklukları Kongresi"ne katılmak için Trabzon'a gelen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Karadağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uykuda tekrarlayan üst solunum yolu tıkanmalarıyla karakterize ve sıklıkla kandaki oksijen oranının azalmasıyla birlikte görülen durumun Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olarak tanımlandığını söyledi.

Uyku apnesinin önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Karadağ, "Düzensiz nefes alış verişi ve nefes durmasının şiddetiyle bağlantılı olarak vücut oksijen eksikliği yaşar. Oksijen sağlıklı yaşamın en vazgeçilmez ihtiyacıdır. Tüm sistemlerin sağlıklı yaşam için oksijene ihtiyacı vardır" diye konuştu.

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUĞU

Karadağ, uykuda solunum bozukluğu yaşayan kişilerin uyandıklarında yorgun olduklarını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü uyku sırasında farkında olmadan nefes darlığı çekmişlerdir. Solunum eforunun yorgunluğu ile güne isteksiz ve yorgun başlarlar. Zaman içerisinde sabah baş ağrıları görülebilir. Beyin fonksiyonları berraklığını kaybetmeye başlar. Unutkanlık, isteksizlik, mutsuzluk, gündüz uyku hali, dalgınlık, gerginlik ve sinirlilik gibi kişilik değişiklikleri görülmeye başlar. Yaşanabilecek bu tür sorunlara bağlı olarak kişinin yaşam kalitesi de azalır."

Uyku apne sendromundan öncelikle, oksijene en fazla ihtiyaç duyan hassas organların etkilendiğini anlatan Karadağ, şöyle devam etti:

"Sistemik hastalıklardan bir çoğu uykuda solunum bozukluğu olan kişilerde şiddetlenmeye başlar. Hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, diyabet ve obezite denen aşırı şişmanlık hallerinde, uykuda solunum bozukluğu varsa mutlaka tedavi etmek gerekmektedir. Hipertansiyonu olan kişilerde uykuda solunum bozukluğuna bağlı gece ani tansiyon yükselmeleri ve buna bağlı beyindeki anevrizmalarda kanama ve felç tablosu gelişme riski çok artmaktadır."

Karadağ, horlaması, gündüz aşırı uyku hali olan ve gece uyurken nefes alış verişinde düzensizlik ya da durma olduğu bir başkası tarafından görülmüş kişiler başta olmak üzere, uyku ile ilgili sorun yaşayanların uyku polikliniğine müracaat etmeleri gerektiğine dikkati çekti.

"ERKEKLER HASTALIĞIN GÖRÜLMESİ KONUSUNDA BİRAZ DAHA ŞANSSIZ"

Türkiye'de, resmi verilere göre 1.5 milyon uyku apne sendromlu kişi bulunduğunu belirten Karadağ, "Buna rağmen uyku apne tanısı konulmuş hasta sayısı çok az. Tanı konulmuş kesin hasta sayısını bilemiyoruz. Avrupa'daki durum da ülkemizdekine benzer." dedi.

Karadağ, farklı sağlık sorunları nedeniyle hekime başvuran kişilerin, tedavi uygulanmasına rağmen sonuç alamadığının altını çizerek şu değerlendirmede bulundu:

"Örneğin hasta reflü şikayetiyle geliyor. Uyku apneli kişide reflü olur ve apneyi tedavi etmediğiniz sürece reflüyü de tedavi edemezsiniz. Eğer hastanın uyku apnesi tedavi edilirse bir daha reflü olmuyor. Uyku apne sendromu diyabeti, hipertansiyonu ve obeziteyi tetikliyor. Bütün bunların çözümünde de apnenin tedavi edilmesi geliyor. Uyku apne sendromunu tedavi ettiğiniz zaman aslında bir çok hastalığı tedavi etmiş oluyorsunuz. Bu konuda ülkemizde yapılması gereken çok iş var. Dernek olarak 10 yıldır bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sorunu çözüme kavuşturma noktasında bakalım ne kadar başarılı olacağız."

Uyku apnesinin nedenleri

Tıkanma, üst solunum yolu boyunca burundan epiglot’a kadar herhangi bir yerde olabilir. Cerrahi ile düzeltilebilecek üst solunum yolu lezyonları aşağıda sınıflandırılmıştır.

1. Septum deviasyonu, hipertrofik konka, polip, tümör

2. Nazofarenkste adenoid vegetasyon, kist, stenoz, koana atrezisi, koana polipi, tümör, velofarengeal cerrahi, yarık damak onarımı

3. Orofarenkste tonsil hipertrofisi, makroglossi (Down Sendromu, akromegali), retrognati (Pierre Robin Sendromu, akondroplazi), dil tonsili hipertrofisi, dil kisti, neoplazm, uvula ve yumuşak damak gevşekliği

4. Hipofarenkste laringotrakeomalasi, vallekula kisti, neoplazm, kord paralizisi, glottik web, papillomatozis, stenoz, hemangiyom.

5. Kraniofasial anomaliler; Crouzon, Apert, Treacher Collins ve Down Sendromu

6. Nöromüsküler nedenler; neonatal anoksi, serebral palsy, Down Sendromu, myotrofik distrofi, Arnold Chiari malformasyonu, sringomiyelobulbi ve vokal kord paralizisi

7. Diğer nedenler; konjenital miksödem, Hogdkin, Prader Willi Sendromu, endojen veya ekzogen obezite, orak hücreli anemi ve laringofarengeal reflü olarak sayılabilir.

Uyku apnesi’nin belirtileri

Horlama

Uykuda nefes kesilmesi

Sabah yorgunluğu

Sabah baş ağrısı

Gün içinde uyuklama isteği

Dikkati toplama bozukluğu

Sosyal hayatın etkilenmesi

İşte başarısızlık

Trafik kazalarında artış

Kalp sorunları ve hipertansiyon

Gastroözofageal ve larengofarengeal röflü

Cinsel isteksizlik

gibi belirtiler obstrüktif uyku apne sendromunu akla getirmelidir.

Hekimin hastaya soracağı 3 soru uyku apne hastalığını tanımasına yardımcı olur:

1. Horlama var mı?

2. Uykuda nefes kesilmesi var mı?

3. Gün içi uyuklama isteği var mı?

Kaynak: Diyarbakır Söz