Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzm. Dr. Özlem Aldemir, tamamlayıcı tıp alanındaki çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Aldemir, tamamlayıcı tıp polikliniğinde; kronik ağrılar ya da kronik hastalıklar ve klasik tıbbi tedavi ile çözülememiş birtakım hastalıklar üzerine çalıştıklarını belirtti. Kronik ağrının vücutta sessizce ilerleyen pek çok hastalığa işaret ettiğini kaydeden Aldemir, ağrıların hafife alınmaması gerektiği konusuna uyarılarda bulundu.
“Anlam verilemeyen ağrıların kaynağına iniyoruz”
Uzm. Dr. Özlem Aldemir, “Poliklinikte, klasik tıbbi tedavi yöntemleri uygulanmış, ağrıları için birtakım ilaçları kullanmış ama bunlardan fayda görememiş hasta grubu ile ilgileniyoruz. Bazen de cerrahi tedaviden sonuç alamamış hastalarımıza kliniğimizde müdahale edebiliyoruz. Anlam verilemeyen ağrıların burada kaynağına iniyoruz. Bu ağrılar neden oluşuyor önce bunu araştırıyoruz ve sonrasında da tedaviye başlıyoruz” dedi.
“Başarılı bir şekilde iyileşme söz konusu olmaktadır”
Kronik ağrılarda ve hastalıklarda tamamlayıcı tıp yöntemleriyle iyi sonuçlar aldıklarını, hastaların şikayetlerinden kurtulduklarını ifade eden Dr. Aldemir, “Bize başvuran hastanın kalıcı bir hastalığı, organ yetmezliği yoksa ayakta gezen, sadece kronik ağrı sorunu olan bir hasta ise uyguladığımız tamamlayıcı tıp yöntemleriyle başarılı bir şekilde iyileşme söz konusu olmaktadır. Hastanın tedaviye katılımıyla birlikte tedavinin başarı oranı da yükseliyor. Kalıcı ve uzun vadeli bir iyileşme için hastanın, verdiğimiz birtakım önerilere ve beslenme şekillerine uyması ve uygulaması da gerekiyor. Böyle olunca başarılı sonuçlar elde ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kronik hastalıklarda tamamlayıcı tıp yöntemlerini uyguladıklarını aktaran Aldemir, “Kronik baş ağrıları, boyun, sırt ve bel ağrıları, bazı eklem hastalıkları, sinir sıkışması sendromları, alerjik astım veya alerjik kökenli hastalıklar, bağırsak hastalıkları, zona sonrası gelişen ağrılı sendromlar, hormonal bozukluklar, üreme fonksiyonları bozuklukları, birtakım dolaşım problemleri, kronik yorgunluk, depresyon, panik atak, uyku bozuklukları ve sağlıklı yaşlanma maksadıyla gelen hastalarımızda tamamlayıcı tıp yöntemlerini uyguluyoruz” diye konuştu.
Tedavi yöntemi
Tedavi yöntemlerine değinen Uzm. Dr. Özlem Aldemir şöyle konuştu:
“Nöral, manuel ve ozan tedavisi yöntemini uyguluyoruz. Ve mutlaka bunları uygularken hastanın beslenme düzenini, yaşam şeklini, egzersizini, su içmesini bunların hepsini belli bir düzene koyuyoruz. Aynı zamanda hastanın organlarını çalıştırıcı destekleyici tedaviler de yapıyoruz. Bu yaptığımız tedaviler, detoks organlarını da destekliyor. Detoks organlarını destekleyici bir takım serumlar da uyguluyoruz. Ayrıca şelasyon tedavisi de uyguluyoruz. Şelasyon tedavisi, Vücudun ağır metal yükü, çevreden maruz kalınan toksit maddeler, yediğimiz içtiğimiz tarım ürünlerinden kaynaklı pestisit gibi tarım ilaçların toksit maddelerini temizlenmesine yönelik bir tedavi yöntemidir”
“Hastanın tedaviye verdiği cevaba göre de değişiyor”
Tedavilerin seans olarak uygulandığına dikkat çeken Aldemir, “Her birinin uygulama şekli farklıdır. Nöral terapi kişinin şikayetine, hastanın akut veya kronik olma haline, hastanın bunu tolere edebilme kapasitesine göre değişmekle birlikte üç ile on seans arasında değişebilmektedir. Tabi hastanın tedaviye verdiği cevaba göre de değişiyor. Manuel terapi ve manuel diagnoz da yine bu tedavi yöntemlerine destek olması için uyguluyoruz. Tek başına manuel terapi ya da nöral terapi etkili olmuyor. Bazen kas iskelet yapısıyla ilgili sorunlarda manuel terapinin desteğinden de yararlanıyoruz. Manuel terapi elle terapi yöntemidir. Elle yapacağımız manevralarla manipülasyonlar ya da rahatlatıcı bir takım uygulamalarla hastanın tedavisine katkı da bulunuyoruz. Bunun yanında ozan tedavisinden de yararlanıyorum. Ozan tedavisi de seanslar şeklinde oluyor. Tabi bu hangi bölgeye hangi tür ozan uyguladığımıza bağlıdır. Çünkü ozan tedavisi de kendi içinde çeşitleri mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz