Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Güveli, takıntı hastalığı hakkında bilgiler verdi. Dr. Güveli, “Obsesyonlar (vesvese) istenmeden gelir ve kişinin zihnine yabancıdır. Ancak kişi bu düşünceleri kendi zihninin ürünleriymiş gibi değerlendirip sıkıntı duyabilir.
Kompulsiyon ise yineleyici davranışlar (el yıkama, sıraya koyma, kontrol etme gibi) ya da zihinsel eylemlerdir (dua etme yada sayma, sözcükleri sessiz bir şekilde tekrarlama gibi). Kompulsiyonların amacı obsesif düşüncelerin ortaya çıkardığı sıkıntıyı kaldırmaktır. Obsesif kompulsif bozuklukta zamanın boşa harcanmasına sebep olacak derecede ağır olan (yani günde 1 saatten fazla zaman alan) ya da günlük işlevsellikte bozulmaya sebep olan tekrarlayıcı obsesyon ya da kompulsiyonların varlığından söz edilir.” diye konuştu.
Hastalık genellikle ergenlik dönmende başlarsa da çok erken ya da çok geç başlangıçlı olanlarının da var olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Güveli, şöyle konuştu:
TAKINTI HASTALIĞI GENETİK OLABİLİR
“Erkeklerde ortalama olarak 6-15 yaşlarında başlayan hastalık, kadınlarda biraz daha geç başlamaktadır. (20-29 yaşlarında) Hastalık genellikle yavaş yavaş şiddetini artırarak seyreder. Birden bire başlayan vakalarda vardır. Bu seyir içerisinde belirtilerin alevlendiği ve aşırı sıkıntı verdiği dönemler olabilir. Stresle belirtilerin alevlendiği görülmektedir. Bu kişilerin % 15 inde yaşanan belirtiler toplumsal mesleki işlevselliği bozacak boyuta ulaşabilir. Yine hastaların bir kısmında belirtilerin hiç olmadığı iyileşme dönemleri de bulunabilir.
Birinci derecede akrabalarında bu tür bozukluk bulunanlarda hastalık görülme oranı daha sıktır. Tek yumurta ikizlerinde bu durum ispatlanmıştır. Ancak aynı sosyal yapı, aynı ortamı paylaşma zaman içerisinde davranışların ve düşünce kalıplarının paylaşılması da bu durumda etkendir. Genetik yatkınlığın payı da vardır.
Obsesif kompulsif bozukluk başka psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte görülebilir. En sık Major depresyon bu durum karşımıza çıkmaktadır. Diğer sıkıntı ile giden hastalılara da rastlanılabilir. Bunlar Yaygın anksiyete ( sıkıntı) bozukluğu, panik bozukluk, madde bağımlılığı olabilir.
Bu rahatsızlık tüm ruhsal rahatsızlıklar gibi mutlaka tedavi edilmesi gereken rahatsızlıktır. Asla göz ardı edilmemeli ve mutlaka uzmana danışılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz