Yemek borusunun bir kısmının oluşmaması şeklinde tanımlanan özofagus atrezisiyle dünyaya gelen Suriyeli bebek, henüz bir günlükken Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi'nde yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.
Suriye'nin İdlib kentinden, Esed zulmünden kaçarak 10 ay önce iki çocuğu ve eşiyle Türkiye'ye sığınan Zellüğ Zebeş Hatip, üçüncü çocuğunu da kucağına almak için gün saymaya başladı.
Artık doğum vaktinin gelmesiyle hastaneye başvuran ve burada sağlıklı bir bebek dünyaya getirmeyi umut eden Hatip'in bebeğinin ilk muayenesinde özofagus atrezisi tespit edildi.
Daha sonra ameliyat olmasına karar verilen "Rağıt" isminin verildiği bebek, devlet hastanesinde yapılan başarılı bir ameliyatla sağlığına kavuştu.
Erken tanıyla tespit edilmediğinde anne sütünün ya da mamanın akciğerlere kaçıp burada ciddi harabiyet oluşturmasına ve hatta bebeğin hayatını kaybetmesine sebep olabilen hastalıktan kurtulan Rağıt bebek, annesinin kucağında, yaşamına sağlıklı bir birey olarak devam ediyor.
"Sağlık konusunda da Avrupa ve Amerika'dan çok çok öndeyiz"
Ameliyatı gerçekleştiren Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selahattin Bora Solmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeğin sağlık durumunun giderek iyileştiğini dile getirdi.
Doğum kilosu 3 kilo 370 gram olan bebeğin ameliyatın ardından kilo aldığını ve gelişimini sağlıklı şekilde sürdürdüğünü aktaran Solmaz, şöyle devam etti:
"Bebeğimizi birkaç gün içerisinde de evine göndermeyi düşünüyoruz. Bu hastalığa Türkiye'de çok sık rastlanmıyor. Yaklaşık 4 bin doğumda bir görülüyor. Yemek borusu doğuştan belirli ölçüde kesintiye uğramış oluyor. Bunda tabi tiplerine göre değişmekle birlikte, farklı farklı ameliyat yöntemleri var. Bu kızımız şanslıydı. Tek bir ameliyatla sorununu çözebildik ama bu durum hastadan hastaya durum değişebiliyor. Öte yandan sağlık konusunda da Avrupa ve Amerika'dan çok çok öndeyiz. Kimse bunu bilmiyor. Bunu özellikle söylemek gerekiyor. Oralara gözlemci olarak gittiğimizde gerek cerrahi teknikleri, gerekse sonrasındaki hasta bakımı açısından bizde kalite çok çok yüksek. Bunu özellikle belirtmeliyim. Elimizde her türlü imkan var. Zaten Sağlık Bakanlığı ihtiyaç olan her şeyi bize en kısa zamanda sağlamakta. Başka ülkelerden artımız var eksimiz yok. Burası biraz daha küçük bir hastane ama şartlarımız ve ekibimiz oldukça iyi. Bizler bu işi yapmaktan oldukça keyif alıyoruz."
"Hastanemizde bir ilkte bulunuldu"
Hastanenin Yenidoğan Sorumlu Hekimi Uzm. Dr. Fırat Sarı, Rağıt bebeğin yapılan başarılı operasyonun ardından sağlıklı bir çocuk olarak gelişimini ve yaşamını sürdüreceğini dile getirerek, hastalığın erken tanı ve tedavisinin hayati önem taşıdığını söyledi.
Sarı, hastalığa, başta kalp hastalıkları olmak üzere ek anomalilerin de eşlik edebileceğine işaret ederek, "Bu durum da ilk muayene sırasında sorgulanmalı. Bu bebek şanslı bir bebek, ek bir anomalisi yoktu. Tanısının hızlı konulması bebek için büyük bir şans oldu. Burada başta başhekimimiz sonra da cerrahi ve anestezi ekibimizin desteğiyle çok hızlı şekilde organize olduk ve ameliyatı yaptık. Başarılı bir operasyon gerçekleştirildi." değerlendirmesinde bulundu.
Hastanenin Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Uzm. Dr. Tuncay Karahan da anestezistlerin gizli kahramanlar olduğunu, perde arkasında çalıştıklarını aktararak, yenidoğan anestezisinin, çok dikkat isteyen, her şeyiyle büyük özveri gerektiren bir alan olduğunu söyledi.
Karahan, "Anestezi muayenesinde, çocuğun ek anomalilerinin olmadığı, özofagusda tıkanıklık olduğu ve ameliyatın hastanemizde yapılıp yapılamayacağı tarafımıza sorulduğunda bir eğitim ve araştırma hastanesi olmamamıza rağmen, bu bebeğin ameliyatının hastanemizde gerçekleştirilebileceğine karar verdik. Tabii bu daha öncesinden tecrübelerimize dayanarak verdiğimiz bir karar." dedi.
Hastanelerinde bir ilkte bulunulduğunu dile getiren Karahan, sözlerini, "Yenidoğan anestezisi genellikle eğitim ve araştırma hastanelerinde veya gelişmiş hastanelerde bir ekip halinde yapılmakta. Biz de Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi olarak böyle bir başarıya imza atmaktan dolayı çok gururluyuz. En azından hastanemizin adını böyle güzel şeylerle duyurabildiğimiz için çok mutluyuz. İyi şeyler de bizim hastanemizde yapılıyor demekten gurur duymaktayız." diye tamamladı.
"Hastanemizde gayretli, bilgi, birikim ve tecrübesini yansıtmak isteyen bir ekip var"
Hastanenin Başhekimi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Atilla Yılmaz da hastanenin 200 yataklı olduğunu, 150'si doktor, 250'si hemşire olmak üzere 700 personelle günde 5 bin, yılda ise 1 milyon hastaya hizmet verdiğini söyledi.
Yılmaz, ayda 550-600 ameliyat gerçekleştirdiklerini, tüm bu hizmetleri 13 bin metrekare kapalı alanda yaptıklarını ancak hastanenin hemen yan tarafında yeni bina projelerine ilişkin inşaat çalışmalarının sürdüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yeni binamızda 30 bin metre kare kapalı alan, 250 yatak ve ciddi bir modern projeyle hizmet vermeye devam edeceğiz. Tabii burada şunu ifade etmem gerekiyor, hastanemizin resmi ismi de zaten Necmi Kadıoğlu, Belediye Başkanımızın hem bu hem de yeni hastaneye çok ciddi katkıları var. Bu vesileyle kendisine de teşekkür etmek isterim. Bölge 1 milyon nüfusuyla İstanbul'un en büyük, bol göç alan ilçelerinden. Biz de bu süre içerisinde kaliteli hizmet vererek vatandaşlarımıza yardım etmeye çalışıyoruz. Suriyeli kardeşlerimize de hizmet verirken onların o dramını da hissediyorsunuz. Ancak o hizmetin sonucunda buradan mutlu ve güler yüzlü gitmeleri bizi çok teşvik ediyor. Bu anlamda devletimizle, ülkemizle gurur duyuyoruz ve bu hizmetleri de hiçbir ayrım yapmadan, temel insani değerler ölçüsünde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hastanemizde çok gayretli, gerçekten bilgi, birikim ve tecrübesini yansıtmak isteyen bir ekip var. Biz de arkadaşları biraz motive ederek, çalışma koşullarını iyileştirerek katkı sağlamaya çalışıyoruz. Özellikle beyin, gastrointestinal tümörler ve çocuk cerrahi branşında yenidoğanların hemen hemen tüm hastalıkları ameliyatla tedavi ediliyor ve eğitim hastanesi olmamasına rağmen hastanemizde bir eğitim hastanesi ayarında ameliyatlar yapılıyor. Bu noktada bu hastanede yöneticilik yapmaktan çok memnunum. Biz de bu hizmetlerin kalitesini daha artırarak devam ettirmek istiyoruz."
"Allah Suriye'ye de böyle bir cumhurbaşkanı göndersin"
Çocuğunun sağlık durumunun iyi olmasıyla kendilerinin de çok mutlu olduklarını dile getirerek sözlerine başlayan Zellüğ Zebeş Hatip de Suriye'de İngilizce öğretmenliği yaptığını ancak füze ve bomba korkusuyla 10 önce İdlib'den Türkiye'ye geldiklerini anlattı.
Hatip, üçüncü çocuğunu kucağına aldığını ancak doğum sonrasına kadar bebeğin hastalığından haberleri olmadığını belirterek, "Elhamdülillah Türkiye'de olmaktan çok memnunum. Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Burada çok güzel muamele gördük. Nasıl oldu da bu hastaneye geldik bilmiyoruz, çok memnunuz gerçekten. Ne kadar teşekkür etsem haklarını ödeyemem. Allah razı olsun. Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığını bize hiç kimse yapmadı. Kapısını bize açtı. Türkiye'de hayat çok güzel. Tüm hastanelerde tedavi olabiliyoruz, bize ücretsiz ilaç veriliyor. Bizim cumhurbaşkanımızın bize yapmadığını, Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Allah Suriye'ye de böyle bir cumhurbaşkanı göndersin." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz