Prof. Dr. İhsan Ertenli, romatizmal hastalıkların, kas, kemik, eklem ve bağlarda ağrı ve hareket kısıtlılığına, şişlik ve şekil bozukluğuna neden olduğunu söyledi.
Romatizmal hastalıklar içinde Sistemik Lupus Eritematozus'un (SLE),her yaşta ortaya çıkabileceğini ancak en sık 13-40 yaş aralığında görüldüğünü belirten Ertenli, hastalığın cilt, eklem, böbrek, kalp zarı, akciğer zarı, sinir sistemi gibi birçok doku ve organ iltihabına yol açan, bağışıklık sisteminde fonksiyon kaybı riski yaratan bir hastalık olduğunu belirtti. Hastalığın kadınlarda erkeklere göre 10 kat fazla görüldüğünü, yaşlılık ve çocuklukta bu oranın düştüğünü kaydeden Ertenli, "Hastaların yüzde 90'ı doğurganlık yaşındaki kadınlardır" ifadelerini kullandı.
Ertenli, her gün vücutta milyonlarca hücrenin öldüğünü ve bunların bağışıklık sistemine sunulmadan temizlendiğini anlatarak, SLE hastalarında, ölmüş hücrelerin temizlenmesinde bozukluk olduğunu anlattı. Vücut, bunları temizleyemediğinde antikor üretildiğini dile getiren Ertenli, bu antikorların da çeşitli organların fonksiyonunun bozulmasına yol açtığını ifade etti.
Hastalığın oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğunu anlatan Ertenli, aile öyküsü bulunan kişilerin risk altında olduğunu vurguladı.
- Güneşe maruz kalmak hastalığı tetikliyor
Ertenli, SLE'nin şiddeti ve seyrinin, hastalığın görüldüğü organa göre değiştiğini ve genellikle yorgunluk, ateş ve kilo kaybı gibi yakınmalarla kendini gösterdiğini söyledi.
Hastalarda ilk şikayetin eklem ağrısı veya şişlik olduğunu ifade eden Ertenli, "Bunun dışında deri, saç, ağız ve burun içinde bozukluklar görülür. Güneşe karşı hassasiyet, yanaklarda kelebek tarzı kırmızımsı döküntü ve saç dökülmesi en sık rastlanan belirtilerdir. Güneş ışınları ile cilt yakınmaları artabilir ve hastalıkta da alevlenme görülebilir." diye konuştu.
Bu hastaların güneş ışınlarından kendilerini koruması gerektiğinin altını çizen Ertenli, şöyle devam etti:
"Güneş ışınları, deride artmış hücre ölümüne yol açar. Bunların temizlenmesi bozuk olduğundan, vücut bunlara reaksiyon gösteriyor. Dolayısıyla, bu hastalar için güneş çok tehlikelidir. Bu hastaların güneşe çıkmaları doğru değil. Yazın, geniş şapka takmaları, yüksek koruyucu krem kullanmaları gerekir. Güneş ışınları, hastalarda bulguları tetikleyebilir.
Hastalar, gezebilir ama doğrudan güneşlenemez. Koruyucu sürdükten sonra denize girebilir. Denize girdiği süre içinde aldığı güneş, onun için yeterlidir."
- Hastaların yarısının böbrekleri etkileniyor
Ertenli, hastaların yarısında böbrek tutulumu görülebildiğine dikkati çekerek, "Akciğer, kalp, karın zarı iltihabı, gözde ortaya çıkabilir. Karın ağrısı ve nefes almakla, öksürmekle artan yan ağrısına neden olabilir. Sinir sistemi tutulumu, sara nöbetleri, beyin kanaması ve felçlere neden olabilir." dedi.
Hastaların bir kısmının kan hücrelerinde azalmalar görülebildiğinin de altını çizen Ertenli, hastalığın tamamen geçmediğine ve zaman zaman alevlendiğine dikkati çekti. Ertenli, "Hastalık, doku ve organ harabiyetine yol açabileceği için mutlaka ilaçlarla kontrol altına alınmalı." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz