Glokom riskinin yaş ilerledikçe arttığını söyleyen Servergazi Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Cemil Demir, bazı kronik hastalıkları olanlarda glokomun daha sık görüldüğünü belirterek, şöyle dedi:
"Glokom, göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin zarar görmesidir. Glokom halk arasında göz tansiyonu ya da karasu hastalığı olarak bilinmektedir. Toplumda özellikle 40 yaş üzerinde yüzde 2 oranında görülen bir hastalıktır. Ancak, 60 yaşın üzerinde bu oran yüzde 10'a kadar çıkar. Glokom riskini arttıran faktörlerin başında yaş gelmektedir. Yaş ilerledikçe glokom gelişme olasılığı artar. Korneası ince olan insanlarda, aşırı miyop ve hipermetrop olanlarda, hipertansiyon, hipotansiyon, karotis yetmezlikler, kalp hastalıkları, migren, diyabet, kan hastalıkları bulunanlarda glokom daha sık görülmektedir. Ayrıca aile de glokom öyküsü varsa veya travma yaşandıysa glokom riski sekiz kat artmaktadır."
Herhangi bir belirti vermediği için glokomun genellikle son aşamalarda fark edilen sinsi bir hastalık olduğunu söyleyen Demir, belirti vermediği için glokomun genellikle son aşamalarda fark edildiğini kaydederek şöyle dedi:
"Görme kaybı geri döndürülemediği için glokomda erken tanının büyük önemi vardır. Glokom tanısında konunun uzmanı göz hekimi tarafından yapılan detaylı bir göz muayenesi çok önemlidir. Bu muayenede görme keskinliğinin belirlenmesinin ve rutin göz kontrollerinin yanı sıra göz içi basıncının yani göz tansiyonunun ölçümü, göz içi sıvısının dışa boşaldığı kanalların yer aldığı bölgenin kontrolü ve göz sinirinin durumunun değerlendirilmesi yapılır. Glokom hastalığının tanısı konulduktan sonra bugün için tedavide amaç göz tansiyonunu düşürerek göz sinirinin hasarını durdurmak ve görme kaybının ilerlemesini engellemektir."
Glokomun ilaç, lazer ve cerrahi olmak üzere üç tedavi yöntemi olduğunu söyleyen Demir, en sık kullanılan yöntemin ilaç tedavisi olduğunu belirtti.
Kaynak: DHA