Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hasan Alper Gürbüz, çok sık görülen bir hastalık olan varisin nedeninin tam olarak bilinmediğini söyleyerek, “Hastanın aile hikâyesi olması, uzun süre ayakta veya oturarak hareketsiz çalışma, gebelik dönemleri ve bazı hormonal değişiklikler de varis hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Ayrıca sıcak havayla birlikte damarlar daha görünür hale gelebilir. Sıcak kaplıca gibi uygulamalar varis hastalığı şikâyetlerini arttırabilir” dedi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Alper Gürbüz, ciltte görünen ve kabarıklık oluşturulan damarların varisin habercisi olabileceğini dile getirdi. Prof. Dr. Gürbüz, “Varis, toplar damar hastalığıdır ve bu damarların görevi bacaktaki kanı kalbe geri götürmektir. Çok sık görülen bir hastalık olan varisin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Hastanın aile hikâyesi olması, uzun süre ayakta veya oturarak hareketsiz çalışma, gebelik dönemleri, bazı hormonal değişiklikler varis hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Varis hastalığına yapılacak ilk işlemlerden biri bacak damarları için ultrason (doppler) yaptırmaktır. Bacakta, iç kısımda çok daha önemli kalın damarlar mevcuttur. Bu damarın durumunu mutlaka bilmek isteriz. Ultrason bize detaylı bilgi verir. İçteki ana damarlarda da genişleme ve fonksiyon kaybı (iç varis, venöz yetmezlik) varsa hastalarımıza varis çorabı ve bazı damar koruyucu ilaçlar önerebiliriz. Bazı hastalarımızda da ameliyat gerekebilir” diye konuştu.
‘KISA SÜRE SONRA GÜNLÜK HAYATLARINA DÖNEBİLİRLER’
Bazı hastalara ameliyat önerildiğini belirten Prof. Dr. Alper Gürbüz, operasyonlarda ciltten kabarık duran varislerin küçük kesiler ile temizlenmesi ve cilt altında seyreden yüzeysel uzun damarların iptal edilmesi işlemleri yapıldığını kaydetti. Prof. Dr. Gürbüz, yüzeysel uzun damarın iptal edilmesi için değişik yöntemlerin mevcut olduğunu ifade ederek, “Kapalı yöntemler ile tedaviler son yıllarda sıklıkla yapılmaktadır. Hastalar kapalı yöntem sonrası aynı gün taburcu olup kısa süre sonra günlük hayatlarına dönebilmektedirler. Kapalı yöntem her hasta için uygun olmayabilir. Klasik ameliyatlar hala bazı hastalar için kullanılmaktadır. Özellikle çok genişlemiş damara sahip hastalarda tercih edilir. Bu kararlar ultrason ile elde edilen bilgilere göre verilir. Ciltte görünen daha küçük kılcal varisler için ise iğne ve yakma tedavileri yapılabilir. Bu tedavilerde ilaçlar enjekte edilerek görünen damarların kaybolması amaçlanır. İlaçlar sıvı halde veya köpük halinde uygulanabilir. Poliklinikte yapılan ve günlük hayatınızı etkilemeyecek tedavilerdir. Genelde seanslar halinde yapılır. Bütün kılcal varislerin yok olması her zaman olmayabilir. İşlem sonrasında varislerde tekrarlama veya başka bölgelerde uzun süre sonra yeni varislerin ortaya çıkması görülebilir” dedi.
‘HAREKET OLDUKÇA ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Gürbüz, varis ameliyatının her mevsim uygulanabilen bir operasyon olduğunun söyleyerek, iğne tedavileri ve yakma tedavilerinde ise tercihen kış aylarında daha fazla uygulandığını belirtti.
Prof. Dr. Gürbüz, “Bu süreçte hareket oldukça önemlidir. Yürüyüş, hafif koşular, yüzme ve bisiklet gibi sporlar önerilir. Gün içerisinde bacakların yukarı kaldırılıp dinlendirilmesi de faydalı olur. Sıcak havaların gelmesiyle birlikte damarlar daha görünür hale gelebilir ve şikâyetler artabilir. Bu gibi durumlarda soğuk masaj ve soğuk su ile duş almak rahatlatıcı olabilir. Sıcak kaplıca gibi uygulamalar şikâyetleri artırabilir. Doktorunuz varis çorabı önerdiyse, sabah yataktan kalkmadan önce giyilmesi, tüm günün varis çorabı ile geçirilmesi ve akşam yatarken çıkarılması önerilir. Gün içerisinde tekrar giyilmeden önce bacaklar havaya kaldırılarak dinlendirilmeli ve sonrasında varis çorabı giyilmelidir. Özellikle uzun yolculuklar gibi hareketsiz kalacağınız durumlarda bacaklar sıklıkla hareket ettirilmeli, mümkünse küçük yürüyüşler yapılmalı ve bacaklar havaya kaldırılmalıdır. Varis çorabı kullanan hastaların mutlaka çoraplarını düzenli bir şekilde giymesi önerilir” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz