Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sanayiden kaynaklanan kirleticiler artık tüm dünyayı dolaştığı için karın yere düşmeden kirlendiğini belirterek, "Artık 'Köyde yaşıyorum, havamız temiz' demeyin. Sakın kar yemeyin." dedi.
Kadıoğlu, Anadolu'da yaşayanların, karı pekmez veya balla karıştırıp yemek için kış mevsimini iple çektiği günlerin geride kalması gerektiğini ifade etti.
İnsanların, romantik duygular çağrıştırmasına rağmen kar hakkında çok az bilgi sahibi olduğuna işaret eden Kadıoğlu, havada bulunan sanayiden kaynaklanan kirletici partiküllerin tüm dünyayı dolaştığını anlattı.
Dolayısıyla kimsenin artık "Köyde yaşıyorum, benim havam temiz" dememesi gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, "Artık kar, havadaki tüm kirleticilere yapışarak yere iniyor. Yani kar, yere düşmeden kirleniyor. Her türlü kirletici ve ağır metallere bulaşmış kar kristalleri birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Sakın kar yemeyin." diye konuştu.
SAKIN KAR YEMEYİN
Miktad Kadıoğlu, kar kristallerinin ortalama düşme hızının saatte yaklaşık 800 metre olduğunu ifade ederek, bu durumu insanların sıkışık trafikte ilerlemesine benzetti.
Meteorolojinin kaynak, yer, zaman, miktar, yükseklik ve olasılık belirten kar tahminleri verebildiğini dile getiren Kadıoğlu, yerel yönetimlerin de karla mücadele planlarını güncelleyerek, bunu etkin ve çevreye en az zarar verecek şekilde yapabilmenin yollarını araması gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Kadıoğlu, Türkiye'yi etkisi altına alan kar yağışı nedeniyle sürücüleri de uyararak, şunları söyledi:
"Aracınızın hem dost hem de düşman olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Araçlarda, yedek lastik, kriko, çekme halatı, ilk yardım çantası, zincir, battaniye, kışlık giyecek, el feneri, pil, yüksek enerji veren yiyecek ve içecek, ilaç, mum, çakmak, tuvalet kağıdı bulundurulmalı. Cep telefonunuzu önceden şarj edin. Şapka ve eldiven kullanın. İnce ama kat kat giyinin."
Kaynak: Diyarbakır Söz