Diyarbakır’da yaşayan 46 yaşındaki Safiye K., uzun yıllar rahim kanaması yaşadı. Başvurduğu hastanede tedavi olan Safiye K., rahim alınma operasyonu geçirdi. 7 ay önce ameliyat olan hasta, tedavinin üçüncü haftasında idrar kaçırmaya başlayarak hayatı kabusa döndü. Gittiği birkaç hekimde ve aldığı tedavilerden sonuç alamayan Safiye K., misafirliğe ve uzun mesafeli yerlere gitmemesinin yanı sıra uykusuz kalarak psikolojik sorun yaşadı. İlaç tedavileri de sonuçsuz kalınca Safiye K., Hasta, Diyarbakır’da Memorial Hastanesinde görevli Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Fatih Kılınç’a başvurdu. Burada yapılan tetkikler ve 5 saat süren kapalı ameliyatla sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.
Uzun yıllar rahim kanaması olduğunu ifade eden Safiye K., ameliyat olduktan sonra bu sefer idrar kaçırması olduğunu söyledi. Doktora birkaç kez gittiğinde ilaç ve iğne tedavisi uygulamasına rağmen idrar kaçırmanın durmadığını aktaran Safiye K., “Sürekli bez kullanıyordum, rahatsız oluyordum. Uykum gelmiyordu bu yüzden hap kullandım. Onlarda etki etmedi. Misafirliğe, uzak yerlere gitmiyordum. Şu an çok iyiyim” dedi.
Üroloji uzmanı Doç. Dr. Muhammet Fatih Kılınç, 46 yaşındaki kadın hasta kendilerine yaklaşık 2 ay önce başvurduğunu kaydetti. Hastanın sürekli idrar kaçırma nedeniyle hastaneye başvurduğunu aktaran Dr. Kılınç, “Hasta yaklaşık 7 ay önce kapalı olarak rahim alınması ameliyatı olmuş. Hasta hastalığından yaklaşık 3 hafta sonra idrar kaçırmaya başlamış. İdrar kaçırmayla kendi doktoruna başvurduğunda idrar kaçırmanın enfeksiyona bağlı olduğunu düşünüyormuş. Bu hasta hala idrar kaçırmaya devam edince doktorun değerlendirmesiyle bir üroloji uzmanına görünmesini istemiş. Yapılan muayenede ilk ameliyatında idrar kesesinde bir delik açıldığı saplanmış. Bu idrar kesesinde elik açıldıktan sonra hasta hiçbir zaman idrar yapamamaya başlamış ve sürekli idrar kaçırmayla birlikte bez kullanmaya başlamış. Bu da psikolojik ve hastanın fiziksel şikayetlerine neden olmuş” diye konuştu.
“İdrar kesesinde yaklaşık 2 santimlik bir delik (fistül)üstü saptadık”
Hasta sosyal olarak dışarı çıkamaya ve misafirliğe gidememeye başladığını kaydeden Dr. Kılınç, “Etrafına kötü koku yaymaya başlamış. Bize geldiğinde hastaya yaptığımız tetkiklerde idrar kesesinde yaklaşık 2 santimlik bir delik (fistül) saptadık. Hastaya ameliyat olmasını gerektiğini söyledik. Hasta kabul ettikten sonra yaptığımız tahliller sonucunda ameliyata aldık. Kapalı yolla bu hastanın idrar kesesiyle kadın yolları arasında bir tünel (vezikovajinal fistül) saptadık. Bunları kapalı yolla hem idrar kesesini, hem vajen duvarını deliliğin olduğu yeri bir birinden ayırarak iki tarafı onarıp araya bir bağırsak dokusu koyarak sağlam bir şekilde deliğini bir daha tekrarlamaması amacıyla bir operasyon gerçekleştirdik. Bu özellikli ve yaklaşık 5 saat süren bir operasyondu. Test ettiğimizde deliğin kapandığını, her hangi bir sıkıntı olmadığını gördükten sonra ameliyatı tamamladık. Hastamız kontrolle geldi ve hiçbir sıkıntı yok. Çok mutlu, bizde mutluyuz. Bu tür vaka çok sık olmamakla birlikte kapalı kadın yolları ameliyatlarından sonra ortaya çıkıyor. Diyarbakır çevresinde nadir yapılan ameliyatlar” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz