Jinekolojik Onkoloji Kliniği öğretim üyesi Doç. Dr. Vakkas Korkmaz, ocak ayının, 'Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı' olduğunu hatırlatarak hastalığın belirtilerinin anormal vajinal kanamalar olduğunu söyledi. Korkmaz, "Bu anormal vajinal kanamadan kastımız ilişki sonrası kanama olabilir. Menopozal dönemde kanamalar olabilir veya normal bir kadının adet döngüsü dışında görülen kanamalara biz 'anormal kanamalar' diyoruz. Ama bunun dışında anormal vajinal akıntılar, kasık ağrıları, idrar yapmada zorluk gibi diğer no-spesifik belirtileri bulunmakta. Yine diğer kanserlerde gördüğümüz yorgunluk, kilo verme, iştahsızlık gibi bulguları da biz bu kanserde görebiliyoruz" diye konuştu.
'TARAMA İLE YAKALANABİLEN 3 KANSERDEN BİRİ'
Doç. Dr. Korkmaz, tedavi sürecinin ise tüm kanserlerde olduğu gibi tanı aldığı evreye göre değiştiğini söyleyerek, "Erken evrede tanı alan hastalarımızda ameliyat ile tamamen iyileşme sağlayabiliyoruz. Ancak ileri evrede tanı alan hastalarımızda daha komplike tedavileri yapmak zorunda kalabiliyoruz. Tabi ki biz kanser aşamasına gelmeden önce hastalarımızı tedavi etmek istiyoruz. Tedavide başarı oranımız yüksek özellikle erken evrede yüzde 80 ile 90'lar civarında başarı sağlayabiliyoruz. Tarama ile yakalanabilen 3 kanserden 1'i, dolayısıyla biz tabi ki hastalarımızın kanser aşamasına gelmeden önce tarama programlarına katılarak kanser oluşmadan önce tanı almalarını arzu ediyoruz. Çünkü erken aşamada tanı aldıklarında çok daha basit tedavi yöntemleri ile hastalarımızı tedavi edebiliyoruz. Dünyada kadınlarda en sık rastlanan kanser türleri sıralamasında 4'üncü sırada, ülkemizde ise 9'uncu sırada. Türkiye genelinde yüzde 2 civarında bir görülme sıklığı var yani her 100 bin kişiden 4 kişide görülüyor" dedi.
'KÖTÜ BESLENME VE SİGARA, TEMİZLENMESİNİ ENGELLİYOR'
Doç. Dr. Korkmaz, kanser türünün cinsel yolla bulaşan HPV virüsünden kaynaklığını belirterek, "Düzenli bir cinsel yaşam bu hastalıktan korunmak için önemli. Aynı zamanda HPV virüsü tabi diğer virüslerde olduğu gibi insan vücudunda yıllar içinde yüzde 80'in üzerinde kendiliğinden temizlenebilen bir virüs. Ancak temizlenemezse uzun süre kadın vücudunda kalırsa kansere giden süreci başlatıyor. HPV virüsünün temizlenmesini engelleyen durumlar ise kötü beslenme. Özellikle vitamin eksiklikleri burada önemli; A, B ve E vitaminleri ön planda olmak üzere. Yine sigara içmek HPV virüsünün kadın vücudundan temizlenmesini engelleyen önemli bir parametre. Düşük sosyoekonomik düzeyde olmak bu hastalık için önemli bir risk faktörü, ileri yaş önemli bir risk faktörü. Hastaların burada yaşamış olduğu şikayetleri önemsemeleri önemli. Artı tarama programları burada da dünyada da etkinliği gösterildi. Ülkemizde bu tarama programlarına uyum hala daha yeterli seviyede değil" diye konuştu.
'AŞIYA KATILIM ORANI YETERLİ DEĞİL'
Doç. Dr. Korkmaz, rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüsüne karşı dünyada aşının mevcut olduğunu kaydederek, "Bu aşıya da katılım oranı ülkemizde hala daha yeterli seviyede değil maalesef. HPV aşısının ocak ayı itibarıyla 9'lu versiyonu Türkiye'de satışa sunuldu. Aşı olmak isteyen hastalarımız 9'lu HPV aşısına rahatlıkla ulaşıp bu aşıyı yaptırabilirler. Aşının tedavi değil; ama koruyucu etkisi ön planda. HPV aşısı da içerdiği tiplere karşı koruyucu etkinliği tam olarak gösterilmiş bir aşıdır. HPV aşısı 9 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklara yapılabiliyor. 15 yaşına kadar iki doz şeklinde uygulanabilir. 15 yaşından sonra özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kadınlarda 3 doz şeklinde uygulanmasını öneriyoruz. Eğer 2 doz uygulanacaksa arada en az 6 aylık bir zaman diliminin bırakılması önemli" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz