Bilim dünyası her fırsatta uyarıyor ama hala gereken önlemler alınmıyor. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ümit Göktolga özellikle 16 yaş altındaki gençlerin cep telefonu kullanmasının çok sakıncalı olduğunu belirterek, elektromanyetik radyasyondan korunmak için pratik önerilerde bulundu.
RADYASYONDAN KORUNABİLMEK
İnsanoğlunun yaşamını kolaylaştırmak için hızla gelişmeye devam eden teknoloji beraberinde ciddi sağlık sorunlarını da getirdi. Obetize, kalp, kanser, diyabet 21 yüzyılın en yaygın ve en ölümcül hastalıkları olarak anılırken üreme sağlığının da tehlike altında olduğu Dünya Sağlık Örgütü (WHO) çalışmaları ile ortaya konuldu. Ancak insanoğlu hala önlem almıyor. Halbuki günlük yaşamda alınacak pratik önlemlerle elektromanyetik radyasyondan korunmak mümkün… Nasıl mı? Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Uzm. Doç. Dr. Ümit Göktolga bu konuda şunları söyledi:
NELERE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİR
“16 yaşın altındaki çocukların WHO’nun tavsiye etmemesine rağmen giderek artan oranda cep telefonu kullanıyor olması, çocukların yaşamları boyunca yetişkinlerden daha çok radyofrekans radyasyona maruz kalacağı anlamına gelir. Bu da gelecekte onların üreme sağlığını tehlikeye sokabilir. Bu durumdan tedbir alıp korunmak mümkün.
Elektromanyetik Radyasyondan Korunmak İçin Pratik Öneriler
• Kullanmadığınız elektrikli aletleri ya kapalı tutunuz ya da fişten çıkarınız. Cihazlar "Stand by" konumunda kaldığı sürece elektromanyetik kirlilik yaratacaktır.
• LED, LCD veya plazma bilgisayar ekranlarını kullanmaya özen gösteriniz. Bilgisayar ekranı ile klavye arasına 1 m. mesafe koymaya çalısınız, ekran filtresi kullanınız.
• Ekonomi (halojen ve floresan) lambaları okuma lambası olarak kullanmamaya özen gösteriniz.
• Dinlendirici bir uykuya geçmek için en ideal koşulun yatak odasında TV ve bilgisayar bulundurmamak veya bu cihazların tamamen kapalı konumda olmasını sağlamak olduğunu hatırlayın.
• Saç kurutma makinesinin manyetik alanı yüksektir bu nedenle, sürekli kullanmak yerine aralıklarla kısa süreli kullanınız. Uyku düzeninizin bozulmaması için yatmadan hemen önce kullanmamayı tercih edebilirsiniz.
• Yatak odasında başucunuzdaki duvarla komsunuzda bir elektronik aletin bitişik durmamasını sağlamaya çalısınız. Tüm VDU'lerin (TV, bilgisayar) arkalarında ElektroManyetik (EM) alan daha büyüktür. Komşunuzda bu aletlerin nereye yerleştiğine dikkat etmeye çalısınız.
• Yatağınızı EM alanlardan mümkün olduğunca uzağa yerleştiriniz. Özellikle başucunuzun, herhangi bir elektromanyetik alan kaynağına uzak olmasına özen gösteriniz. Elektrikli cihazları prizden çekiniz, cep telefonunu kapatınız, zorunlu hallerde ise en az 1 metre uzakta tutunuz.
BEBEK ODASINA DİNLEME CİHAZI
• Bebek odası dinleme cihazların (baby phone) kullanılması önerilmemektedir. Kullanılması zorunlu olduğu hallerde bebek yatağından uzakta tutulmalı.
• Bebek odaları, yatak odaları ve çocukların yakınında cep telefonu bulundurmamalıdır.
• Cep telefonlarını sohbet amaçlı kullanmayınız, kullanmadığınız sürede mümkünse kapalı tutunuz. Kalp üzerinde, göğüste açıkken taşımamaya dikkat ediniz. Kalp pili kullanıcılarının telefonu üzerlerinde taşıması önerilmemektedir.
• Cep telefonu kullanırken kesinlikle kablolu kulaklık kullanınız. Açık durumda iken vücudunuzdan mümkün olduğunca uzakta taşımaya özen gösteriniz. SAR değeri 1W/kg’dan az olan veya sıfıra en yakın telefonları tercih ediniz.
• Çocuklarda ve gençlerde sinir sistemi ve beynin gelişimine devam ediyor olması dolayısıyla, yetişkinlerden daha çok risk altında olduğu bir gerçektir. Bu nedenle 16 yaş altındaki çocukların cep telefonu kullanmamaları, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilmektedir.
• Hamilelerin cep telefonu kullanması önerilmemektedir. Çocukların ve yaşlıların zorunlu olmadıkça cep telefonu kullanmamalarına özen gösterin.
• Cep telefonuyla konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih etmek, cep telefonunu çekim gücünün zayıf olduğu yerlerde değil güçlü olduğu yerlerde kullanmak maruz kalınan EM alan seviyesi düşürülebilir.
• Kablolu kulaklık olmadığı durumlarda telefonu açıp sonra kulağa götürülmelidir. Mümkünse hands-free (hoparlör) özelliği kullanılmalıdır. Kulağa götürülmesi durumunda telefonu birkaç cm uzakta konuşulmadır.
• Evde kablolu ev telefonu, dışarıda kablolu iş telefonu ve ankesörlü telefon kullanmaya özen gösterin.
• Kablosuz telefonlar da cep telefonu frekanslarında çalışmaktadır. Kablosuz telefonlar yerine klasik kablolu telefonları tercih ediniz. Kablosuz telefonu sohbet amaçlı kullanmamaya özen gösteriniz.
• Dnternet bağlantısı için kablolu modem kullanılmalı. Bilgisayarda çalışırken bir antene çok yakın mesafede saatlerce oturuyorsunuz ve radyo frekans (RF) alanlara maruz kalıyorsunuz demektir. Bunu azaltmak ve önlemek için kablosuz teknolojilerini mümkün olduğunca kullanmamalıdır. Wi-Fi (kablosuz erisim) özelliği olan dizüstü bilgisayar kullandığınızda ve açık tutulduğunda cihazınız bir anten görevi görür ve etrafınızdaki tüm RF dalgaları toplar. Kablosuz interneti kullanmadığınızda bilgisayarın Wi-Fi özelliğini kapatınız.
• Restoran, otel, tatil sitesi gibi yerlerde kablosuz internet erişimi olmayanları tercih ediniz.
• Elektrikli tıraş makinesini mümkünse şarjlı modellerini kullanmayı tercih ediniz.
• Tüplü (CRT) TV ekranlarından (ön ve arkasından) en az 2 m uzakta bulununuz. Mümkünse LED, LCD ve plazma ekranlar tercih edilmelidir.
• Mikrodalga fırın çalışırken 1 m mesafeden daha yakınında olmamaya özen gösteriniz. Gerekmedikçe kullanmayınız. Mümkünse çalıştırıldığında mutfakta bulunmayınız.
• Bazı kimseler EM alanlara diğerlerinden daha hassastır. Bu kimselerde bilgisayar monitörlerine ve diğer elektrikle çalışan aletlere karsı aşırı hassasiyet oluşabilir ve reaksiyonlar açığa çıkabilir. Bu reaksiyonlar:
*Boğazda kuruluk hissi,
*Gözde problemler (ağrı ve görme bozukluğu),
*Baş ağrısı,
*Alerji, yüzde kızarıklık,
*Uykusuzluk,
*Seslere karsı hassasiyet, işitme zorluğu,
*Yorgunluk
şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
“Teknoloji Sağlığınızdan Götürmesin!”
Doç. Dr. Ümit Göktolga sözlerine şöyle devam etti: “Teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı bir çağda yaşıyoruz. Bu imkânlardan elbette faydalanmalıyız ancak kullandığımız her cihazın olumsuzlukları hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Bu bilgiler ışığında onları bilinçli ve amacına uygun kullanmalıyız. Genel olarak tüm toplumun özellikle de çocuk, yaşlı ve üreme çağındakilerin bu konuda dikkatli olması gerekir. Bir halk sağlığı tehdidi olması nedeniyle konuya paydaş olan tüm resmi otoritelerinde aynı duyarlılık ve bilinçle hareket etmeleri zorunlu hale gelmiştir. Unutmayınız ki herhangi bir teknolojik ürün yaşamınızı kolaylaştırıyorsa, karşılığında büyük olasılıkla sağlığınızdan götürüyordur.”
Kaynak: Diyarbakır Söz