DİYARBAKIR(SÖZ)-Psikolog Nida Bal, bireyin sosyal ilişkilerini, iş yaşantısını, akademik hayatını oldukça etkileyen mükemmeliyetçiliğe yönelik bilgi vererek önerilerde bulundu.
“ÖTELENEN GÖREVLER MUTSUZLUK HİSSİ OLUŞTURUYOR”
Mükemmeliyetçi yapının birçok psikopatolojik bozukluğa zemin oluşturduğuna değinen Bal, kişide oluşan yetersizlik duygusu ile gelen tatminsizlik hissinin, hayat işlevselliğini ciddi şekilde bozduğunu, ötelenen görevlerin yetersizlik ve mutsuzluk hissi oluşturduğunu söyleyerek mükemmeliyetçi düşünce modellerini şöyle sıraladı:
“Ya hep ya hiç düşünce modeli, tam olmayacaksa hiç olmasın güdüsü ile sorumlulukları sürekli öteleme isteği, üst üstte kontrol etme isteği, kişinin kendi dış görünüşü ile fazla ilgilenmesi, kusurlu hissetmesi, girişimde bulunma konusunda zorlanma, eksik olacağı güdüsü ile geri çekilme, o an yapıldığında eksik kalacak şeyleri öteleme, yetersizlik ve mutsuzluk hissi.”
“MÜKEMMELİYETÇİLİĞİ TETİKLEYEN ETKENLER KİŞİNİN ŞEMALARINDA SAKLIDIR”
Uzm. Klinik Psikolog Nida Bal, “Mükemmeliyetçi yapıyı tetikleyen ya da oluşturan etkenler ise kişinin şemalarında saklıdır. Olaylar karşısında zihnimize gelen ilk otomatik düşünce şemalarımızdan oluşur. Çocukluk dönemimizde bizi yetiştiren kişiler, akran ilişkilerimiz, öğretmenlerimiz kısacası o dönemimizin çevresel faktörleri yazılım kodlaması gibi düşünce yapılarımızın temellerini atıyor. İleriki yaşamımızda fark etmeden bu düşünce kalıplarımız ile olaylara karşı duygularımızı besliyoruz ve bu duygularımız davranışlarımıza dönüşüyor. Kişinin şemalarını keşfettiği zaman düşüncelerinin farkındalığı ile davranışlarını da yönetebilir” diye konuştu.
“OLUMSUZ DÜŞÜNCELER KISIR DÖNGÜYE SEBEP OLUYOR”
Bilişsel (Kognitif) Davranışçı Terapi ekolüne göre, düşüncelerimiz, duygu ve davranışlarımızla bağlantılı olduğuna değinen Bal, “Olumsuz düşünceler ve duygular bizlerin kısır döngüye girmesine sebep olur. Mükemmeliyetçi düşünce kalıbı hayat işlevselliğini olumsuz yönde bozuyor. Kısacası gündelik yaşamımızda yaşadığımız olayın kendisi değil, olayı algılama ve yorumlama biçimimiz duygularımızı ve tepkilerimizi belirler. Mükemmeliyetçi yapı kişinin hayat işlevselliğini bozuyor ise mutlaka bu konuda destek alması gerekir. Onay arayıcılık, kusurluluk, yüksek standartlar, başarısızlık gibi hangisinin kişide mükemmeliyetçi yapıyı tetiklediğinin tespiti sağlanır. Kişi, terapiden aldığı farkındalık, terapistinin yönergeleri ve davranışsal teknikleri ile mükemmeliyetçiliğin zararlarından kendini soyutlayabilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz