Psikoloğ Meriç Mavi, çocuğa yönelik cinsel taciz ve istismar konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle çocuğa yapılan cinsel istismarda 'neden, niye' demenin dahi vakit kaybı olarak görülmesi gerektiğini kaydeden Meriç Mavi, "Son yıllarda giderek artan vakalar, çocuğun yaşını engel tanımadığı için çocuk neye uğradığı bilmeden yaşamını sürdürüyor. Ölümle sonuçlanan dramatik tablolar, ailelerin çocukların başına neler gelebileceğiyle ilgili endişelerini oldukça artırdı. Cinsel istismar haberlerinin ardı arkası kesilmezken ölü bulunan çocuklar, toplumu kuşkusuz çocuk bakımı konusunda huzursuz etmekte. Çocuğun başından geçen istismar öyküsü sadece en yakın halkayı telaşa vermiyor. Çocuktan aileye, aileden haberi duyan topluma uzanan bir şema var" dedi.
AİLELER İÇERİSİNDEKİ İSTİSMAR
Ailelerin yaşanan istismar sonrasında alması gereken önlemlere özen göstermesi gerektiğini vurgulayan Meriç Mavi, "Yaşananları unutturmaya çalışmak, çocuğun yaşadığı mağduriyetini utanç duygusuyla karıştırmak olacaktır. Diğer yandan, küçük yaşta belki de henüz konuşamayan bir çocuğa istismarın yaşatılması demek, belleğinden sıyrılması çok zor bir travmayı ona yüklemek demektir. Kaldı ki tecavüzün ardından bir insanın hayatını sonlandırmaya yönelik yapılan bütün planlamalar sadistçe karşılanmalıdır. Çocuğun ölümüyle kendisini aydınlığa çıkardığını düşünen kişilerin tek yaptığı, aileye üstesinden gelemeyecekleri bir acı yaşatmaktır. Buna müsaade etmek işlenen suçun artması için davetiye çıkartmaktır. Küçük yaşlardaki çocukların kendilerine kimin zarar verebileceğini sezemeyeceklerini ve kendilerini gelen tehdide karşı koruyamayacaklarını bilmemizde fayda var. Aksi takdirde çocuğa kaldıramayacağı yükler taşıtmaya mecbur bırakırız" diye konuştu.
AYNI YATAKTA YATILMAMALI
Çocuklara kendilerini savunabilecekleri alanlar yaratmanın anne ve babaların sorumluluğunda olduğunu kaydeden Mavi şu uyarılarda bulundu: "Anne ve babalar için verilecek eğitim uygulayıcı eğitimidir ve çocuğa doğru bilgiyi sağlayabilmesi için ailelerin bilmesi gereken önemi hususlar vardır. Çocuğa 34 yaşlarından itibaren mahrem bölgelerini kimseye açmaması gerektiğini, banyo veya tuvalet ihtiyaçlarını gidermesinde yardımı sadece annebabadan istemesi gerektiğini, kendisine bir dayatmanın olduğunu fark ettiğinde çığlık atması gerektiğini anlatmak gerekirken, parkta ya da sokakta ebeveyn yanında dahi olsa bir başkasının çocuğunu kucağınıza almamanız gerektiğini, çocuklara yabancı kimsenin elinden herhangi bir şey yemeden ya da içmeden önce ebeveyninden izin istemesi gerektiğini, evde kardeşiyle ya da ebeveyniyle aynı yatakta yatmaması gerektiğini ruh sağlığı çalışanları olarak bizler istismarı önleyebilmesi için söylüyoruz. Ailelerin de bu bilgilere hassasiyet geliştirip daha özenli olmasını bekliyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz