Yılmaz YAŞA
DİYARBAKIR-Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, yaptığı yazılı açıklama ile günlük hayatta çok sık kullanılan plastik malzemelerin sağlığı nasıl etkilediğine değindi.
ENDOKRİN SİSTEMİ HAKKINDA
Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, “Endokrin engelleyiciler, hormonlarımız üzerine olumsuz etkileri olan doğal veya insan yapımı olan birçok kimyasalı içermektedir. Endokrin engelleyicilerden bahsetmeden önce öncelikle vücudumuzda endokrin sistem nedir ve nasıl çalışır konusunda biraz bahsetmek daha uygun olur.” dedi ve ekledi:
“Hormonlar aslında vücudumuzda bir hücrenin diğer hücreye gönderdiği mesaj mahiyetinde haberleşme araçlarıdır. Bu mesajlar yoluyla hücreler arasındaki haberleşme hücrenin kendisine, yakınındaki diğer bir hücreye ve uzaktaki başka bir hücreye olabilir. Hormonların diğer hücrelere aynı telefondaki SMS’ler gibi kısa bir uyarısı veya uzunca bir mektup gibi daha güçlü etkileri olabilir. Bir hücre hormon dediğimiz bu mesajlar yoluyla karşı hücreyi etkileyerek o hücrenin çalışmasını, bölünüp çoğalmasını, metabolizmasını ve hatta ölümünü etkiler ve yönetir. Vücudumuzda bu yönetim işini yapan bazı özelleşmiş dokular vardır. Bunların başında tiroit, paratiroid, pankreas, böbreküstü bezi, yumurtalık ve testisler sayılabilir. Bu bezleri ise beynimizde hipotalamus ve hipofiz bezleri orkestra şefi gibi mucizevi şekilde yönetir ve bu yönetim çok hassas ayarlar ile yapılır.”
“ÖLÜM RİSKİ 2.5 KAT ARTIYOR”
Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan şöyle devam etti;
“Örneğin hipofiz bezinden salgılanan ACTH isimli hormon kabaca ortalama 50 pg/ml civarında bulunur. Yani kanın 1 ml’sinde gramın trilyonda biri olan 50 pikogram miktarınca bulunur. Burada aşırı hassas kuyumculuğa dikkatinizi çekmek isterim. Hipofizden salgılanan bu ACTH hormonu 50 pikogram kadar düzensiz bir şekilde artsa aşırı kilo alma, vücutta gövdede yağ birikimi, çatlaklar, tüylenme, hipertansiyon, diyabet gibi bulgular ile karakterli, tedavi edilmezse uzun dönemde ölüm riskinin 2,5 kat arttığı Cushing Hastalığı oluşur. Bu durum bize endokrin (hormonal) sistemin son derece sıkı ve hassas ayarlar altında çalıştığını ve bizim her noktası an be an muazzam bir dengede tutulan bir bedene sahip olduğumuzu göstermektedir. Endokrin engelleyiciler ise işte bu hassas dengeyi çeşitli düzeylerde bozarak tutulan dokulara göre kısa ve uzun dönemde tahribatlara yol açarlar.”
“PET SU ŞİŞELERİNE DİKKAT”
Pet su şişeleri hakkında ise Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, “Pet su şişeleri ve damacanalar plastik ürünlerin sıklıkla kullanıldığı bir alandır. Bu noktada en zararlı kimyasal Bisfenol A (BPA)’dır. Bisfenol A polikarbonat yapımında kullanılan bir kimyasaldır. Su şişelerine şeffaf ve katı bir özellik katar. Pet şişeler dışında oyuncaklar ve biberonlarda sıklıkla kullanılmaktadır. BPA kadınlık hormonu olan östrojen etkilerine sahiptir. Ayrıca tiroit fonksiyonlarını bozabildiği, obeziteye sebep olabildiği ve prostat, meme gibi çeşitli kanserlere yol açabildiği gösterilmiştir. Yağ dokudan çıkan hormonal sinyalleri bozarak metabolik sendroma sebep olabildiği gösterilmiştir. Otizme neden olabileceği de düşünülmektedir. BPA’nın 2011 yılından beri biberonlarda kullanımı Avrupa Birliği’nde yasaklanmıştır. Plastiklerdeki BPA genel olarak 7 sınıfa ayrılır. BPA 3 ve 7 özellikle sağlık için çok tehlikelidir. BPA 3 ve 7 içeren plastiklerden hem temas hem su ve gıda bulaşı açısından uzak durulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
KANSER GELİŞİMİNİ ARTTIRIYOR, KISIRLIĞA NEDEN OLUYOR
Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan şunları söyledi;
“Plastiklerde kullanılan diğer bir kimyasal olan ftalatlar (DEHP) ise plastiklerde esneklik sağlamak için kullanılır. PVC üretiminde, kozmetik ve endüstriyel ürünlerde çok yaygın kullanıldığı için insanlar yüksek derecede maruz kalabilmektedir. Kanser gelişimiyle direkt ilişkisi kurulmuştur. Ayrıca erkek üreme sistemine olumsuz etki yaparak kısırlığa sebep olabilmektedir. Bazı çalışmalarda çocukların erken ergenliğe girmesinde rol oynadığı gösterilmiştir.”
NASIL KORUNABİLİRİZ?
Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan’ın korunma tavsiyeleri ise şöyle;
“Mümkünse plastik yerine cam ürünleri tercih edilmelidir.
Plastiklerin etiketlerini incelemek alışkanlık haline getirmelidir. Özellikle BPA ve DEHP içermeyen plastikler tercih edilmelidir. Kullanılması şart ise de BPA 3 ve 7 olanlarından kesinlikle uzak durulmalıdır.
Hem gıda hem kozmetik sektörlerinde en az koruyucu ve renklendirici olan ürünleri satın alınmalıdır.
Mutfakta kesme doğrama işlemleri için kullanılan yüzeylerde plastik yerine tahta olanlar tercih edilmelidir.
Gıdalar için kullanılan tek kullanımlık ürünler tekrar tekrar kullanılmamalı, yüzeyi hasar gören plastikler atılmalıdır. Plastik kaplarda ısıtma, dondurma işlemleri yapılmamalıdır.
Biberonlarda cam ürünler tercih edilmelidir. Plastik olarak BPA içermeyen kullanılacaksa da sıcak mama veya su ile temas etmemelidir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz