Parkinson hastalığının 'titrek felç' olarak da adlandırıldığını belirten Prof. Dr. Meltem Demirkıran, hareketlerde yavaşlama, el, ayak ve çenede titreme, duruş ile denge bozukluklarının Parkinson belirtisi olduğunu hatırlattı. Parkinsonun beyindeki bazı hücrelerin hasar görüp işlevlerini yitirmesiyle ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Demirkıran şöyle dedi:
"Bu durumda beyinde dopamin adı verilen maddenin eksikliği söz konusu olur. Buna bağlı olarak kişinin hareket işlevleri etkilenir. Hastalık genellikle 40 ve 70 yaşları arasında görülür. Gençlerde ortaya çıkan kalıtsal özellikteki Parkinson hastalığı da tüm Parkinson hastalarının yaklaşık yüzde 5'ini oluşturur." 'ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR' Parkinson hastalığının kadınlara göre erkeklerde daha sık görülebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Demirkıran, şöyle konuştu: "Hastalığın belirtileri uzun bir süreçte ortaya çıkar ve hastalık genelde yavaş ilerler. Genellikle vücudun tek tarafında el parmaklarında titreme ile başlar. Bu titreme, ellerde istirahat halinde ortaya çıkar, iş yaparken kaybolur. Bazen ayaklar ve çenede de titreme olur. Ancak her titremesi olan kişi Parkinson hastası değildir. Bazı hastalarda yazı yazarken harflerde küçülme, ayakta içe doğru bükülerek kasılma veya yüzde donuk ifade ilk belirtiyi oluşturur. Hastalığın ilerlemesi ile bulgular zamanla diğer vücut yarısını da etkiler. Hareketler yavaşlar, vücut bazen öne, bazen de hem öne hem de yana eğik bir şekil alır. Yürüme güçlüğü, düşmeler ortaya çıkar. Zamanla ağızdan salya akması, kabızlık, aşırı terleme, kas krampları, depresyon, uyku bozuklukları unutkanlık gibi ek belirtiler olabilir. Hastalığın ilerleme hızı ile belirtilerin türü ve şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterir." 'DÜNYADA 5 MİLYON HASTA VAR' Prof. Dr. Meltem Demirkıran Parkinson hastalarınınbaşkalarının yardımına ihtiyaç duymadan yaşamlarını sürdürmelerine olanak sağlayacak tedavilerin mevcut olduğun belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavi her hastada farklı özellikler içerir. Tedavi hastanın yaşı, bulgusu, ek hastalıkları, mesleği gibi parametreler göz önüne alınarak planlanır. Parkinson hastalarında tıbbi tedavinin yanı sıra egzersizler, özellikle yürüyüş, yüzme gibi sporlar çok önemlidir. Egzersizlerin özellikle kas sertliği ve hareket yavaşlığı üzerine olumlu etkisi vardır. Dünyada 5 milyon, ülkemizde 100 bin civarında Parkinson hastası olduğu düşünülmektedir. Ülkemizdeki hastaların ancak yarısının tedavi gördüğü tahmin edilmektedir. Parkinson uzun süreli ve yavaş ilerleyici bir hastalık olduğu için, tedavisinde hastanın ve ailesinin hekimle uzun yıllar işbirliği yapması gerekmektedir. Beraberce gösterilecek çaba hem hastanın kendisini rahatsız eden belirtilerin kontrolünü, hem de hastanın daha iyi bir yaşam düzeyine kavuşmasını sağlayacaktır."Kaynak: Diyarbakır Söz
