Doğduğundan buyana sürekli kusma sorunu yaşayan ve şimdiye kadar onlarca doktora muayene olan 8 yaşındaki Aydın Bayındır, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde geçirdiği operasyonla sağlığına kavuştu.
Kütahya’da yaşayan Fahrettin Bayındır’ın oğlu Aydın Bayındır, doğduğundan bu yana kusma problemi yaşıyor. Yaklaşık 8 yıldır yediklerinin büyük bir kısmını istifrağ eden küçük Aydın’ın ailesi sorunu çözmek için adeta gitmedikleri hastane ve doktor kalmadı. Bugüne kadar yaklaşık 15 doktorun tedavi ettiği çocuk, bir türlü iyileşemeyerek kusmaya devam etti. Günde 20-25 kere kusma sorunu yaşayan Aydın, ailesi tarafından Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirildi. Burada muayene ve yapılan tetkikler sonucunda Aydın Bayındır’a malrotasyon (bağırsakların karın içinde anormal yerleşim anomalisi) tanısı konuldu. Tedavi süreci Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Surhan Arda tarafından planlanan Aydın Bayındır yaklaşık 2 ay önce kapalı yöntem ile (Laparoskopi) ameliyat edildi. Aydın Bayındır’ın kusmaları ameliyat sonrası tamamen kesildi ve hatta bu süreçte 17 kilodan 21 kiloya çıktı.
“Şu an oğlumun hiçbir şikâyeti kalmadı”
Oğlunun yaşadıklarını ve onu tedavi ettirmek için başvurdukları yöntemleri anlatan Fahrettin Bayındır, “Buraya Kütahya’dan geliyoruz. Oğlumun küçüklükten beri kusma ataklarının olması şikâyeti ile başvurduk. Daha öncesinde farklı doktorlara gittik ama buna rağmen teşhis konulamadı. En son burada malrotasyon teşhisimiz konuldu. Oğlum 8 yaşında, doğduğundan beri kusma atakları geçiriyordu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne geldik, Surhan hocamızla tanıştık. Teşhis konuldu, 2 önce de ameliyatımız oldu. Şu an oğlumun hiçbir şikâyeti kalmadı. Kusma sorunumuz bitti. Çok şükür sağlığına kavuştu” dedi.
“Rahat 10-15 doktora gitmişimdir”
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ni bulana kadar birçok hastanede tedavi olmayı denediklerini ifade eden baba Bayındır şöyle devam etti;
“Sadece Kütahya’daki hastanelere gitmiştik. Gittiğimizde de soğuk algınlığı ve mikrop kapmış denildi. Antibiyotik tedavisiyle gönderildik. Rahat 10-15 doktora gitmişimdir. Özel hastanelerden tutun devlet hastanelerine kadar çoğuna gittik. Biz buraya gelmeye gastroenterolojiden başladık. En son oradan teşhis konulması için Surhan hocama yönlendirdiler. Orada yaklaşık 2-3 hafta içinde tetkikler falan derken ameliyatı gerçekleşti. İştah hiç yoktu. Ataklar girdiğinde karın ağrısıyla başlıyordu. Karnın ağrısı şikâyeti akşamleyin 20-25 sefer kusmaya kadar gidiyordu. Acile gittiğimizde serum tedavisi yapılsa bile etki etmediğini gördük. Kilo alamadı, 17-18 kiloya kadar düştü. Şu an 21 kilo seviyesinde, normale dönüyor. 2 ay içinde hiç kusma atağı geçirmedik.”
“Hastamızda da çok iyi sonuç aldık”
Aydın’ın teşhisi ve tedavisi süreci hakkında bilgi veren Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Surhan Arda ise şöyle konuştu;
“Yaptığımız ameliyat LADD prosedürü dediğimiz 1900’lü yılların başlarında tarif edilmiş bir ameliyat. Bu ameliyat malrotasyon dediğimiz hastalıkta yapılıyor. Vücutta, karın içindeki organların bir yerleşim şekli var. Nasıl karaciğeriniz sağda, dalağınız soldaysa, midenin ve bağırsakların da kendi anatomik yapısına göre bir yerleşimi var ve çocuk anne karnındayken bunların gelişimi başlıyor. İşte bu yerleşim ve karın içine sabitlenmesi sırasındaki bir aksaklık, malrotasyona yol açıp bu tür müphem şikâyetlere yol açıyor. Zaman zaman kusma, zaman zaman karın ağrısı oluyor. Kiminde bizim hastamızda olduğu gibi kusma çok ön planda oluyor. Yoğun bakım şartlarının gelişmesi ve hasta ile hekimin daha kolay temas sağlayabilmesi son senelerde bu hastalığın daha erken dönemde tanısının konmasına imkân sağlıyor. Ameliyatın saati yaklaşık 2 buçuk 3 saat civarında sürdü. Hastamızda da çok iyi sonuç aldık. Çok ciddi kusmaları ön planda olduğu bir hastaydı. Hatta ameliyattan bir ay sonra sünnetini de yaptık. O durumda da çocuğumuz konuşurken bu bir aylık süreçte kilo aldığını ifade etti. Bu bizim için yeterli. Aile kusma olmamasından oldukça memnun. Biz zaten memnunuz. Bu tür hastalar için önemli olan tanısını koyabilmek ve en uygun zamanda ameliyatını yapmaktır”
Kaynak: İHA